Domuz gribi nedeniyle hayatını kaybeden Nisa Babakan'ın ailesi yanlış tedavi uygulandığı nedeniyle doktorlara tepki gösterdi. Küçük Nisa'nın dayısı Murat Bozkurt, "Aynı hastanede yoğun bakım ünitesi domuz gribiyle, aldığımız raporda doğal yollarla ölüm olduğunu söyleniyor. Allah rızası için 4 günde bir tanı konulmaz mı?" dedi. Bozkurt, olayla ilgili hastane hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
11 yaşındaki Nisa Babakan yüksek ateş şikayetiyle geldiği Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 4 günlük tedavinin ardından hayatını kaybetti. Babakan'ın dayısı Murat Bozkurt, küçük Nisa'nın Pazar günü saat 02.15'te hastaneye getirildiğini, sabaha karşı 8.30'da menenjit şüphesiyle iğne vurulduğunu ifade etti. Çocuğun geldiğinde bilinç kaybının olduğunu, bütün fonksiyonlarının çalışır vaziyette olduğunu kaydeden Murat Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "Menenjit iğnesi vurduktan sonra çocuğun üst solunum yolu kesildi ve kalbi durdu. Kalp masajıyla çalıştırdılar, sabah saat 09.15'te yoğun bakım ünitesine aldılar. 4 gün boyunca yoğun bakım ünitesinde teşhis koyamadılar. Her dakika sorduğumuzda 'teşhis koyamadık, iç kanama geçiriyor, nerede kanama olduğunu bilmiyoruz' dediler. Dün değil önceki gün bize böbreklerin iflas ettiğini nereden kaynaklı olduğunu bilmediklerini söylediler."
"TANIYI KOYAMADIK, ÇALIŞIYORUZ"
Doktorlara çocuğun menenjit hastası olup olmadığını sorduklarında 'hayır' cevabını aldıklarını belirten Nisa Bakan'ın dayısı, "Menenjit iğnesini niye yaptıklarını sorduk. 'Tanıyı koyamadık, çalışıyoruz' dediler. Dün sabah saat 9'da bize H1N1 virüsü taşıdığını yanında bulunan bütün çocukların da getirilmesini istediler. 7 yaşında kız kardeşi ve onunla oynayan 8 tane arkadaşını aldık getirdik. Yüzlerine bile bakmadan sadece reçete yazdılar, gönderdiler. Biz yukarı çıkarak bunun böyle olmadığını söylediğimizde güvenlikler saldırdılar. Dün akşam saat 8.30 civarında da yanlış anlaşılma olduğunu çocuğun H1N1 şüphesi taşıdığının daha kesinleşmediğini ifade ettiler. Bizim çocuğumuz ölüm raporunda saat 9.30 yazmasına rağmen saat 11'de haber verdiler. Morgdan aldığımız raporda doğal ölüm yazıyor, yukarıya çıkıp tam teşekküllü bir rapor istediğimizde H1N1 virüsü taşıdığını söylüyor. 'Bizim çocuğumuz domuz gribi ise yanında 6 tane çocuk daha yatıyor, niye tutuyorsunuz' dedik. Gerekli önlemleri aldıklarını söylediler ama biz içeri alırken ne eldiven taktılar ne bir şey taktılar, çocuğumuzu, ciğerimizi öptük. O zaman bize de bulaştı. 'Hastalanırsanız gelin' dediler. Güvenlik görevlisi bizi buradan uzaklaştırdı." dedi.
"HASTANE İLE İLGİLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"
Olayla ilgili hastane hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Murat Bozkurt, "Savcılığa müracaatımızı yaptık. Aynı hastanede yoğun bakım ünitesi domuz gribiyle, aşağıdan aldığımız raporda doğal yollarla ölüm olduğunu söylüyor. Omurilikten sıvı alıyorlar, sonucu çıkmadı, 5 gün oldu. Asıl hastalanan küçük kardeşi. Küçük kardeşinden buna geçiyor, o çocuk şu anda evde." şeklinde konuştu.
"BİZE YANLIŞ TEDAVİ YAPTILAR O ZAMAN"
Dayı Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü :"4 gündür teşhisin adını koyamıyorsun. Bize yanlış tedavi yaptılar o zaman. Çocuğumuzu kaybedeceklerini anladığında da bugünün revaçta hastalığı domuz gribi. İşaretlediler, buyurun hadi gidin, dediler. Bize bir gün öncesinde organ nakli düşünüp düşünmediğimizi sordular. H1N1 olan çocuğun organ nakli müsait midir? Beyin hücrelerine kadar işliyor. Bizim istediğimiz para değil. Bizim çocuğumuz niye öldü?"
Nisa'nın babası Bahri Babakan, annesi Derya Babakan ve yakınları hastanenin önünde beklemelerini sürdürüyor.
HASTANE VE BAKANLIK HENÜZ AÇIKLAMA YAPMADI
Öte yandan iddialarla ilgili CİHAN muhabirinin bilgilerine başvurduğu Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkililerinden şu ana kadar açıklama yapılmadı. Görüşülen hastane görevlisi, olayla ilgili Sağlık Bakanlığı'na gerekli bilginin verildiği aktarıldı.
Telefonla ulaşılmasına rağmen Sağlık Bakanlığı'nda bilgi verecek yetkili yerinde olmadığı için konu hakkında görüş alınamadı.
CİHAN