Ankara’da, Türkiye İşçi Partisi (TİP) il yöneticisi ve Yıldırım Bayezit Üniversitesi öğrencisi Ali Berke Ayduğan, Öğrenci Kolektifleri üyesi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Uğurcan Baynal ile Sena Bademli'nin polis olduklarını beyan eden kişilerce gözaltı işlemi uygulanmadan alıkonulması ve tehdit edilerek darp edilmeleri hakkında avukatlar suç duyurusunda bulundu.
Öğrencilerden Ali Berke Ayduğan darbedilerek Gölbaşı'nda boş bir araziye bırakılırken, Uğurcan Baynal Pursaklar ilçesine, Sena Bademli isimli öğrenci ise Sincan’a bırakılmıştı.
Ali Berke Ayduğan'ın avukatları tarafından savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, şüphelilere yönelik “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üye olmak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, İnanç düşünce, ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, haberleşmenin gizliliğinin ihlali, görevi kötüye kullanma, tehdit, hakaret” suçlamalarına yer verildi.
“SENİ ÖLDÜRÜRÜZ”
Müvekkileri Ali Berke Ayduğan hakkında herhangi bir soruşturma veya gözaltı kararının bulunmadığı ifade edilen suç duyurusunda, “Müvekkilimizden haber alamadığımız yaklaşık 1.5-2 saatlik zaman zarfı süresince vekil eden bir araç ile Ankara şehir tabelalarının görüldüğü yerlerde dolaştırılmış, bu esnada tehdit, hakaret ve darba maruz bırakılmıştır. Polis olduklarını iddia eden şahıslar, siyasi faaliyetten dolayı aldıklarını itiraf ettikleri müvekkile, “Çok ileri gidiyorsun, dikkat et. Çok dolaşma. Seni öldürürüz. Arkadaşlarına söyle onları da alacağız’ şeklinde tehditlerde bulunmuşlardır.” denildi.
Dilekçede, Ayduğan için 4 röntgen çekildiği ve aldığı darpların, darp raporunda tespit edildiği ifade edildi.
“KAMERA GÖRÜNTÜLERİ SİLİNDİ”
Kamera görüntülerinin silindiği de iddia edilerek "Vekil edenin hürriyetinden yoksun bırakıldığı sırada Türkiye İşçi Partisi üyesi 2 kişi U.K VE V. K vekil edenin kaçırılmış olduğu yere gidip Kataltepe Mah. Süleyman Ayten Cad. Mamak adresinde apartman yöneticiliği yapan şahıs ile görüşmüş olup, izlenen güvenlik kamerası kaydında şüpheli 3 kişi ve beyaz renkli Citroen marka aracı görmüşlerdir” denildi.
Dilekçede, U.K ve V.K’nın, yapılan şikayetin ardından karakolda izletilen aynı kamera görüntülerinde söz konusu aracı göremedikleri kaydedildi:
"Öğle saatlerinde görüntüleri izleyen U.K ve V.K beyaz renkli Citroen marka aracı kamera kayıtlarında görmüş iseler de karakola gelen görüntülerde söz konusu araç görülememiştir. Bu husus, açıkça bir kısım görüntülerin silindiği ve kesildiğini göstermektedir."
“ORGANİZE HAREKET ETTİLER”
Şüphelilerin 3 farklı araçta toplam 9 kişi oldukları belirtilen dilekçede şöyle devam edildi:
"Şüpheliler suç tarihinde Ankara’da 3 farklı kişiyi üç farklı noktada araçla kaçırmış ve darp ettikten sonra şehrin 3 farklı noktasında yol kenarına bırakmışlardır. Şüphelilerin üç farklı araçta toplam 9 kişi oldukları ve bu kapsamda şüphelilerin organize hakaret ettikleri TCK 220 kapsamında soruşturma yürütülmesi yasal zorunluluktur."
BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI: ALIŞMAYACAĞIZ
Öte yandan suç duyurusu öncesinde, öğrencilerin kaçırılmasına ilişkin Ankara Adliyesi önünde Adalet İçin Hukukçular, ÇHD Ankara Şube, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, Toplumsal Hukuk ve ÖHD Ankara Şube gibi hukuk örgütleri tarafından basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
Bu ülkenin geleceği için endişelenen demokratik haklarını kullanmak isteyen üniversite öğrencileri değil, sözde yasaları uygulamakla görevli, yasa dışı çeteler, insan kaçıranlar suç işliyor.
Şimdi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vereceğimiz suç duyurusu ile sorumluların derhal yakalanmasını ve yargılanmalarını talep edeceğiz. Buradan sesleniyoruz sorumluları derhal bulun ve yargılanmalarını sağlayın. Kanun değişikliğiyle, işkence suçu için izin koşulu kaldırılarak re’sen soruşturma yolu açılmıştır. Bu nedenle, fail hakkında doğrudan soruşturma ve kovuşturma yürütmek zorundasınız. Bu yapılmadığı sürece Ankara’da hiçbir yurttaş güvende olmayacak.
Öte yandan, yaşananları olağan karşılayacağımızı buna alışacağımızı, ülkedeki demokratik tepkilerin bu şekilde bastırılabileceğini sananlara sesleniyoruz; çok yanılıyorsunuz. Gözaltında kayıplara izin vermeyeceğiz, sokak ortasından yurttaş kaçırmanıza göz yummayacağız.
Tüm hukuksuzlukların karşısında biz varız. Hukuk için adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz.