7 Haziran seçim sonuçlarının YAŞ toplantısı öncesi Genelkurmay'ın elini rahatlattığını ifade eden Gazeteci Ömer Şahin, 'Şura' öncesi Genelkurmay'daki son durumu yazdı. Şahin, Devlet Bahçeli’nin gündemi sarsan “Versin Bilal’i alsın iktidarı” sözlerini MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’a sordu.
İşte Ömer Şahin'in dikkat çeken o yazısı:
Seçim sonrası hükümet arayışları her halükarda bir, iki ayımızı bloke edecek.
Hararetli olan sadece siyaset arenası değil!
Askeri cenahta hareketli. Onların da bir nevi seçimi var.
Binlerce Silahlı Kuvvetler mensubu gözünü sandığa değil ama ‘Şura’ ya dikmiş durumda.
Askerin yönetim kademesi ve gelecek planlaması Yüksek Askeri Şura(YAŞ) toplantılarında belirleniyor.
Şura toplantıları Ağustos ayının ilk haftası yapılır ama 2 ay öncesine dayanan hazırlık aşaması vardır.
Bu yılki Şurayı heyecanlı kılan faktörlerden birisi bu sürenin henüz hükümetin kurulmadığı döneme denk gelmesi.
Şurada masaya oturacak Başbakan, Milli Savunma Bakanı kim olacak?
Henüz bilmiyoruz.
Bu durum bir sıkıntı doğuruyor mu? Hayır!
7 Haziran tablosu Genelkurmay’ın elini rahatlattı.
Seçim sonucunun, özellikle Saray’ın Şura kararlarına etkisini azaltacağı bile söyleniyor.
Kim, Nereye Geliyor?
Askeri konular, kulisler ilgi alanımda olan konular değildir. Şura toplantısı öncesi bu işten anlayan insanlarla konuştum. YAŞ’ta son durum şöyle:
-Genelkurmay Başkanlığı’na olağanüstü bir gelişme olmaz ise Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar geliyor.
- Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın görev süresi ‘Oramiral sıkıntısı’ nedeniyle 1 yıl uzatılabileceği konuşuluyor. Donanma Komutanı’nın bu göreve gelme ihtimali de yüksek.
Şura sonrası yeni Genel Kurmay Başkanı olması beklenen Hulusi Paşa yepyeni bir kadro ile 4 yıl boyunca görev yapacak. Şuranın en kritik tercihlerinden birisi Akar’ın yerine gelecek isim de olacak.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na 2 aday var. 1.Ordu Komutanı Salih Zeki Çolak ve Genelkurmay 2’nci Başkanı Yaşar Güler.
İki isim de Hulusi Akar Paşa’dan sonraki potansiyel Genelkurmay Başkanı adayı.
Genelkurmay Başkanlığı süresi 4, Kuvvet Komutanlığı 2 yıl. Dolayısıyla Kara Kuvvetleri’ne gelecek isim Genelkurmay Başkanlığı şansını kaybedecek. Önü otomatik olarak kapanıyor.
AK Parti’li ve ya AK Parti’siz koalisyon formüllerinde kilidi açacak olan anahtar büyük ölçüde MHP’nin elinde.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise daha ilk günden AK Parti’siz seçeneği HDP’ye rezerv koyarak zora soktu.
AK Parti tabanı özellikle de Saray MHP’ye çok sıcak. Cumhurbaşkanı Erdoğan eğer ‘tekrar seçim’ olamazsa ortaklığın MHP ile olmasını istiyor. İşin doğrusu AK Parti cenahında MHP’yi daha ‘kolay lokma’ görenler az değil.
AK Parti’de MHP seslerinin yükseldiği bir dönemde Devlet Bahçeli’nin işi çıkmaza sokan bir açıklaması dikkat çekiciydi:
“Versin Bilal’i alsın iktidarı”
Eşi ve çocuklarının Erdoğan’ın ‘kırmızı çizgi’si olduğunu bilmeyen yoktur. Bilal Erdoğan’ın koalisyon pazarlığının konusu olması demek bu işin olmayacağı anlamına gelir.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’a sordum ‘Bilal’ olayını. Bana söylediği; “Bilal, işin özetidir” Bahçeli’nin bu çıkışından benim anladığım şu: AK Parti, 4 eski Bakanın Yüce Divan’a gönderilmesine razı olsa bile bu MHP’yi kesmiyor. MHP, 25 Aralık’ı da istiyor. Bilal Erdoğan üzerinden Erdoğan’ı hedef alıyor.
‘HANGİ AKP...’
“AKP şartlarımızı kabul etsin ortak olalım” diyen Yalçın, Deniz Baykal gibi yolsuzluk konusunun protokele girmesinin zorunlu olmadığı görüşünde. “Fakat…” diyor Yalçın: “Meclis’te önerge gelirse tavrımız belli. Ortak olduk diye tavrımız değişmez”
MHP’li Yalçın, “AKP ile koalisyon” sorusuna “Hangi AKP” sorusuyla karşılık veriyor. Muhataplarının Başbakan Davutoğlu olduğunu vurgulayan Semih Yalçın, “Biz Davutoğlu’nun AKP’sini muhatap alıyoruz ama onlar Cumhurbaşkanına esir olmuşlar” diyor.
Yalçın’ın olası erken seçim senaryolarıyla ilgili görüşleri de şöyle: “AKP erken seçimden korkar. Seçim olursa 258’i rüyasında görür ancak. Ayrıca HDP, CHP’yi kemiriyor. CHP’de istemez. HDP’de erken seçimde baraj sorunu yaşar. Erken seçime hazır tek parti biziz. Erdoğan’ın niye erken seçim istediğine gelince… Bu yolsuzluk iddialarının kendisine uzanacağını biliyor. Bunu engellemenin yolunu da AKP iktidarında görüyor. Kendi keyfi ve korkusu yüzünden seçim istiyor.”