Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “yeniden yapılanma” soruşturması kapsamında gözaltına alınan O.C. isimli bir şahsa işken yapıldığı iddia ediliyor.
Şüpheli O.C., işkence altında verdiği ifadesinde itirafçı oldu. O.C.nin ağır işkence altında ismini verdiği 300 kişiye çeşitli illerde operasyon yapıldı.
Bu kişilerin gözaltına alındığı bilgisini paylaşan avukat Ömer Turan sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, “Bu kapsamda onlarca kişi ülkenin değişik kentlerinde göz altına alınarak Ankara TEM de toplanmıştır. Bu kişiler arasında eşi müebbet yemiş ev hanımı asker eşlerinden kapatılan polis akademisi öğrencilerine kadar çok geniş bir yelpazede her yaş ve meslek grubundan kişiler bulunmaktadır” dedi.
İTİRAFÇI OLMAYI KABUL ETMEYENE İŞKENCE
Gözaltına alınan kişilerinde itirafçı olmaya zorlandığını belirten Turan, “Bu kişiler şuan Ankara TEM de göz altında olup öncelikle CMK da ve ilgili yönetmeliklerin hiçbirinde yeri olmayan mülakat adı altında müdafi olmaksızın baskı ve sindirmeye maruz bırakılarak itirafçı olmaya zorlanmakta bunu kabul etmeyenlere de darp cebir uygulamak, çırılçıplak soyup soğuk suyla ıslatıp şişeye oturtmaya çalışmak, makata cop sokmaya çalışmak gibi en aşağılık yöntemlerle işkence edildiği bilgisi gelmektedir” diye yazdı.
YİNE O POLİS
İşkence için özel seçilmiş bir ekibin iş başında olduğunu söyleyen Turan, “Bütün bu muameleler şuan Ankara’nın göbeğinde başkentte 2022 yılında Cumhurbaşkanlığı Sarayına yalnızca 10 km mesafede icra edilmektedir. Daha da önemlisi bu işkenceci ekip daha önce de adı işkenceye karışmış kirli polislerden oluşmaktadır. Örneğin milletvekili sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu’na kötü muamelede bulunan polis memurları olduğu söylenmekte” dedi.
HUKUK HESAP SORAR
İşkencecilerin kaçacak yerinin olmadığını vurgulayan Turan, “TEM de icra edilen bu aşağılık fiillerin de baş aktörleri bilinmekte. İşkence bir insanlık suçu olup zamanaşımına tabi değildir. Bu aşağılık suçları icra eden kamu görevlilerinin ifşa edilmesi, bu şekilde kamuoyu oluşturulması ve devam eden yargısal süreçte de bu fiiller ve failler hakkında gerekli şikayetlerin yapılıp titizlikle takip edilmesi işkenceyi durdurmak ve en azından bu fillere bulaşmayı düşünecek kamu görevlileri üzerinde baskı oluşturmak açısından hayati önemdedir. İşkence yapanlar yarına kalır ama yanına kalmaz. Hukuk hesap sorar” ifadelerini kullandı.