Araştırmaya katılan her 5 kişiden 1’inin kendisini yaşadığı şehre ait hissetmediği ortaya çıktı. Bu oranın çoğunluğunu ise ülkenin genç nüfusu oluşturuyor. 

Kentlerdeki sosyal, kültürel ve sportif etkinliler için yeterli alan olup olmadığı sorusuna katılımcıların yüzde 51,3’ü “yetersiz” cevabını verirken, yüzde 29,8’i “kısmen yeterli” dedi. Katılımcıların yüzde 18,9’u ise “yeterli” alan olduğunu belirtti.

Bu soruya  “yetersiz” cevabını veren katılımcıların çoğunluğu 28 yaş üstü oldu.

“Şu an bir seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna verdikleri cevaplar arasındaki ilişki incelendiğinde ise, AKP’ye oy vermek isteyenlerin yüzde 49’u yaşadıkları kentlerdeki sosyal, kültürel ve sportif etkinliler için ayrılan alanları yetersiz bulduğunu söylediği ortaya çıktı.

Ayrıca MHP’ye oy vermek isteyenlerin yüzde 34,3’ü bu alanların yetersiz olduğunu söylerken, bu oran CHP ve HDP’ye oy vermek isteyen katılımcılara geldiğinde ise artıyor. CHP’ye oy vereceğini söyleyen katılımcıların yüzde 61,3’ü HDP’ye oy vereceğini söyleyenlerin ise yüzde 85,1’i alanların yetersiz olduğunu söylüyor.

Katılımcılara, “Demokrasi” kavramı sorulduğunda da yüzde 46’sının özgürlük, yüzde 27’sinin fırsat eşitliği, yüzde 12’sinin ise kuvvetler ayrılığı cevabını verdikleri görüldü.

Yine bu sorunun da olası seçimde “Hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna verilen cevaplarla karşılaştırıldığında AKP’ye oy verenlerin yüzde 53’ünün demokrasiyi özgürlük, yüzde 21’inin fırsat eşitliği olarak tanımlarken, CHP’ye oy verenlerin yüzde 50’si demokrasiyi özgürlük olarak tanımlıyor. Bu oran MHP seçmeninde ise yüzde 31’e düşüyor.

Hükümetin pandemi sürecini nasıl yönettiği sorularına ise katılımcıların yüzde 51’i “Başarılı” cevabını verdi.

Yapılan ankette özellikle 44 yaş ve üzeri katılımcıların hükümetin süreci başarılı yönettiğine ilişkin görüş verdiği belirlendi. Ancak bunun yanında hükümetin ekonomik ve istihdam politikasında başarılı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 30’a düştü.

Katılımcıların hükümeti pandemi sürecinde başarılı bulmasının en büyük etkeni ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca oldu. Katılımcılar Koca’nın sergilediği “babacan” tavrı, ölümler sonrası duyduğu üzüntüyü sergilemesi ve iletişimi güçlü tutmasının kamuoyunda olumlu imaj kazandırdığı görüşünde.

Ankette 18-43 yaş aralığındaki katılımcılara sorulan, “Türkiye'nin en büyük sorunu nedir?” sorusu ise, vatandaşın salgından önce en büyük sorununun işsizlik ve ekonomik sıkıntlar olduğunu ortaya çıkardı.

“Ekonomik durumunuzu nasıl ifade edersiniz?” yönündeki soruya ankete katılanların yüzde 85’i “orta” ya da “kötü-çok kötü” olarak yanıt verdi. Katılımcıların yüzde 58i ekonomik durumlarının bir önceki yıldan daha kötü olduğunu ifade ederken yoksul olan halkın gittikçe yoksullaştığı, çok zengin olanın ise daha da zenginleştiği belirlendi.