Anket şirketleri seçimlerde neden yanıldı?

14 Mayıs seçimleri anket şirketlerinin performansları üzerinden de konuşuluyor. KONDA, Türkiye Raporu ve MAK gibi bazı araştırma şirketleri öngörülen hata payının üzerinde yanıldı.

SHABER3.COM

KONDA, 6-7 Mayıs tarihli son araştırmasında, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy oranını yüzde 50’nin hemen altında gösterdi.

Türkiye Raporu ise seçimden iki gün önce 12 Mayıs’ta yaptığı son ankette, Kılıçdaroğlu için yüzde 50.5’lik bir oy tahmini açıkladı.

Şirketin direktörü Can Selçuki, Pazartesi günü yaptığı değerlendirmede özeleştiri yaparak, metodlarını gözden geçireceklerini duyurdu.

Twitter hesabından açıklama yapan Selçuki, hata payının arkasına gizlenmeyeceklerini ve muhasebe yapacaklarını kaydetti.

Pazartesi günü özeleştiri yapan isimlerden biri de Kılıçdaroğlu’nu yüzde 51 seviyesinde gösteren MAK araştırma şirketinin sahibi Mehmet Ali Kulat’tı.

Habertürk yayınında konuşan Kulat, özellikle deprem bölgesi ile ilgili iyi bir çalışma yapamadıklarının gözüktüğünü söyledi.

Kulat tahminlerinde yanılan diğer bazı kamuoyu araştırma şirketlerinin de benzer bir hataya düştüklerini savundu:

“Anket çalışmasını yüz yüze yapamadık. Daha çok telefonla o bölgeye yönelik çalışma yapıldı. Depremin yansımalarının o bölgede seçmen davranışına nasıl etki ettiğini göremedik. Deprem bölgesi istikrara oy verdi. 'Benim evimi Erdoğan yapar' dedi.”

CATI yöntemi nedir, 14 Mayıs'ta etkili oldu mu?

Peki deprem bölgesi tek başına bu seviye bir yanılgıyı açıklıyor mu, anket sonuçlarındaki bu sapma başka hangi nedenlerle açıklanabilir?

BBC Türkçe'ye konuşan Siyaset Bilimi Profesörü Murat Güvenç, bu noktada birkaç faktörün rol oynamış olabileceğini söylüyor ve bunlardan birinin CATI yöntemi olabileceğini kaydediyor.

CATI yani Computer-Aided Telephone Interview, telefon üzerinden bilgisayarlı destekli görüşme olarak Türkçe’ye çevrilebilir.

Güvenç, telefon numaraları üzerinden rastlantısal aramalar yapılarak örneklem seçilerek anketin gerçekleştirildiğini ve bunun Türkiye koşullarında güvenirlik problemi yaratabildiğini söylüyor.

Bu yöntem, kamuoyu araştırma şirketleri tarafından, hızlı veri toplama bağlamında tercih ediliyor.

Türkiye Raporu, son anketini bu şekilde yaptığını kamuoyuna duyurmuştu.

MAK Direktörü Kulat da son anketlerini yüz yüze anket yapamadıklarını kabul etmişti.

Kadir Has Üniversitesi’nden Güvenç, yüz yüze anket yönteminde ise cevap vermeye çekinmek ya da seçmene ulaşım noktasında sıkıntılar olabildiğini söylüyor.

MHP'nin oyu neden görülemedi?

Murat Güvenç, cumhurbaşkanlığı seçimindeki yanılgı kadar Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) aldığı oyun bu anketlerde görülememesine de dikkat çekiyor:

“MHP’nin oyu ile ilgili artış şu şekilde açıklanabilir. Bu iki parti arasındaki bağ, siyasi aile kavramı ile açıklanıyor. Aralarındaki geçişler çok sık ve etkileyici olabiliyor. Örneğin son dakikaya kadar AKP’ye eli gitmeyebileceğini söyleyen biri, radikal bir tercih yapmadan gideceği yer MHP oluyor. Bunun tersi de geçerli. 2015'te 7 Haziran - 1 Kasım seçimleri değişiminde de bu yaşandı.”



Çeşitli zamanlarda 27 kamuoyu araştırma şirketi tarafından yapılan değerlendirmelerde, MHP’nin oyu yüzde 5-7 aralığında gösteriliyordu.

Peki deprem bölgesindeki oy verme tercihleri, anketlere nasıl etki etmiş olabilir?

Prof. Dr. Güvenç burada da farklı etkenlerin rol oynamış olabileceğini, nüfus yapısının değişmesi ile ilgili faktörlerin örneklem grubunun belirlenmesini zorlaştırmış olabileceğini kaydediyor.

Bazı uzmanlar Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin son 72 saatte cumhurbaşkanlığı seçiminden çekilmiş olmasının da, adaylar arasında kaymalar yaratmış olabileceğini söylüyor.
<< Önceki Haber Anket şirketleri seçimlerde neden yanıldı? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER