Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) aylık olağan toplantısının konuğu SP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu oldu. Bir otelde yapılan söyleşide Karamollaoğlu, Fenerbahçe Kulübü'nde dün gerçekleştirilen ve Aziz Yıldırım'ın 20 yıl sonra başkanlık koltuğunu Ali Koç'a devrettiği Olağan Genel Kurulu değerlendirdi. Karamollaoğlu, "Kongrede yaşananların, bu seçimde de yaşanacağına inanıyorum. Bir dip dalga geliyor. Seçim kararından önce konferanslar verirken de bir dip dalga oluştuğunu hissettim. Dip dalga geliyor. Kamuoyu araştırma şirketleri 'Eskiden 3 kişiye soru sorar, 2'sinden cevap alırdık' diyor. Şimdi diyorlar ki 'Son günlerde 100 soru soruyoruz, 10'u ancak cevap veriyor'. Vay canına. Bu dip dalga manasına geliyor. Bu dip dalga bizim istikametimizde su yüzeyine çıkacak. Herkes hayal kurar. Biz de güzel hayal kurmayı arzu ediyoruz; ama bu hayalin gerçeğe yakın olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
"Farklı söylemlere ihtiyaç var"
Türkiye'deki siyaset üslubunu ve insanların bu konudaki münasebetlerini tasvip etmediğini kaydeden Karamollaoğlu, bunun kısır çekişmeye neden olduğunu söyledi. Üslup nedeniyle kutuplaşmanın oluştuğunu savunan Karamollaoğlu, "Siyasiler olarak biz hasım değiliz, sadece rakibiz. Vatandaşa iyi hitap edersek memlekette huzur ve barış olur. Farklı söylemlere ihtiyaç var. Çok aykırı fikirleri sil baştan reddederseniz durumunuzu ileri götüremezsiniz. Siyasette mesafe kat etmek istiyorsak mutlaka farklı fikirlerin gündeme gelmesine imkan tanımamız lazım" dedi.
"OHAL'de adalet rafa kalkar"
Türkiye'nin yönetiminde birinci kıstasının kuvvetler ayrılığı prensibi olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, "Adalet bir ülkede sağlanmıyorsa devlet yoktur, baskıcı rejim vardır. Adalete güven kalmadı, rafa kaldırıldı. Olağanüstü hal (OHAL) adaletin rafa kaldırıldığı bir haldir. Yeri geldiğinde OHAL olabilir; ancak bir dönem ya da iki dönem uygulanabilir. Adalet çalışmıyorsa haksızlık yapma ihtimali artar ve isyan duygusunu körükler. Ahlaki değerlerin korunması gerekiyor. Ahlaki değerler korunamıyorsa o zaman yolsuzluklar artar. İsraf, baskı ve haksızlıklar artar. İnsanlar yönetimde bulunanların gönlünü almak için başka yöntemlere başvururlar ve yalakalık artar. 'Aya köprü kuracak' denilse ve 'Buna bile inananlar var' denmesini afaki ve yanlış görüyorum" diye konuştu.
"Rüzgarın önünde savrulan yaprak gibiyiz"
Sayıştay ve Devlet Denetleme Kurumu'nun fonksiyonlarını kaybettiğini de savunan SP Lideri Karamollaoğlu, Devlet Planlama Teşkilatı'nın ise planlama yapmadığını, sadece istatistik tuttuğunu ileri sürdü. Türkiye'deki büyük yatırımların fizibilite etütlerini görmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, Çanakkale Köprüsü'nün fizibilite projesinin olup olmadığını sordu. 'Kanal İstanbul' projesinin etrafında rant olup olmadığının sorulması gerektiğini de dile getiren Karamollaoğlu, işsizliğin olmadığı, dış ticaretin eksi vermediği bir ülke istediklerini aktardı. Dış politikada Türkiye'nin sözüne değer verilen bir ülke olmasını istediğini belirten Karamollaoğlu, "Posta koymamız bize itibar edildiğini göstermez. ABD Başkanı Trump yapıyor, elinde güç var; ama itibarı yok. Trump gibi mantalite ile ülkemizin yönetilmesi mümkün değil. Rüzgarın önünde savrulan yaprak gibiyiz" dedi.