Lewa, BBC'ye yaptığı açıklamada, kuruluşun Arakan'daki şiddet olaylarını izlediğini belirterek, Rathidaung kentinde sadece bir yerleşim yerinde en az 130 Arakanlı Müslümanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Aynı bölgedeki üç diğer köyde de "onlarca" Arakanlı Müslümanın öldüğüne yönelik duyumlar aldıklarını kaydeden Lewa, "Güvenlik güçleri köyleri kuşatarak insanlara rastgele ateş ediyor. Ayrıca geçen yıl ekim ayındaki olaylara kıyasla, şu andaki olaylarda Budist halktan daha çok sayıda kişinin orduya yardım ettiğini görüyoruz." diye konuştu.
Arakan'da ordunun operasyonlara devam ettiğine işaret eden Lewa, "Ordu ve diğer sivillerin, arkalarında delil bırakmamak için öldürdükleri kişilerin cesetlerini toplayarak yaktıklarını tespit ettik." ifadelerini kullandı.
Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan eyaletinde devam eden saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti. Saldırılarda hedef alınan 60'tan fazla köyün onlarcası yakılırken, on binlerce Arakanlı Müslüman da can güvenliği nedeniyle bölgeden kaçmaya çalışıyor.
Siviller kara ve deniz yoluyla Myanmar'dan Bangladeş'e geçmeye gayret ediyor. BM, şu ana kadar 87 bin Arakanlı Müslüman'ın Bangladeş'e geçtiğini bildiriyor ancak on binlercesinin sınır bölgesindeki bekleyişi de sürüyor.
Myanmar hükümetinin uluslararası kuruluşlara bölgeye giriş izni vermemesi nedeniyle ölü sayısı ise saptanamıyor. Arakanlı sivil toplum kuruluşları hayatını kaybeden sivillerin sayısının bini aştığını bildirirken, bazıları rakamın binlerce olduğunu iddia ediyor.
Myanmar yönetimi, göç yoluna düşen ya da evsiz kalan Arakanlı Müslümanlara insani yardım ulaştırılmasına da izin vermiyor.
Akdeniz’de arama-kurtarma faaliyetinde bulunan STK’dan Arakan kararı
Malta’da üç yıl önce Akdeniz’i geçmeye çalışan göçmenlerin can kaybını önlemek amacıyla kurulan Migrant Offshore Aid Station'dan (MOAS) yapılan basın açıklamasından, operasyonların Akdeniz’den Güneydoğu Asya’ya kaydırılması kararı alındığı bildirildi.
MOAS, kararını, "denizde kurtarılanların hoş karşılanmadığı ve güvenli limana taşınma garantisinin olmadığı bir düzenin parçası olmak istememe" gerekçesine dayandırdı.