Tehlikeli bir kanser türü olan Ewing Sarkom hastalığına yakalanan 6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın’ın annesi Gülten Sayın, oğluna tanı konulduğu gün ‘Hizmet Hareketi'ne üye olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası gerekçesiyle cezaevine girdi.
Doktorların yaşama şansının yüzde 20 olarak açıkladığı Yusuf Kerim Sayın’ın annesiyle günlerini geçirmesi için çağrılar yapılırken bir destek de TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’tan geldi.
‘AYNI SONU REVA GÖRMEYİN’
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Arınç, “Ey vicdan sahipleri” ifadeleriyle paylaşım yaparak şunları kaydetti:
“Vicdan sahipleri hatırlayacaktır. Kemik kanseri ile mücadele eden 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç, Mayıs 2020’de hayatını kaybetmişti. Son isteği cezaevinde olan babasını bir kez görebilmekti, olmadı. Yusuf Kerim Sayın Şimdi aynı durumda bir başka çocuğumuz daha var. Yusuf Kerim Sayın. Yusuf Kerim 6 yaşında Ewing Sarkom Kanseri. Durumu çok ciddi. Ey vicdan sahipleri! Gelin aynı sonu Yusuf Kerim ve annesine reva görmeyin.”
YENEROĞLU: YUSUF’UN ANNESİNE ÇOK İHTİYACI VAR
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da Yusuf Kerim Sayın’a destek açıklaması yaparak, “Fotoğrafta gördüğünüz çocuğun tek suçu akıl tutulması yaşayan bir ülkede dünyaya gelmesi. Yusuf 6 yaşında ve kanser hastası. Annesi ise hukukla alakası olmayan bir yargılama sonucu cezaevinde. Belki de son günlerini yaşayan Yusuf’un annesine çok ihtiyacı var” dedi ve şöyle devam etti:
“Annenin dosyasını inceledim. 6 yıldır süregelen yargılamaların büyük çoğunda olduğu gibi o da suç kastı olmaksızın hukukla alakasız yakıştırmalarla terör örgütü üyesi olarak mahkum edilmiş. Ceza hukukunun temel ilkeleri yok sayılarak yapılan bu yargılamaların hukuki izahı yok. Terör örgütü yargılamalarında yapılan korkunç yanlışların sebep olduğu mağduriyetlerin, açtığı yaraların telafisi belki imkânsız; ama hukuka dönmek ve bu zalimliklere son vermek için hala şansımız var. Adaleti savunan, vicdanı henüz susmayan herkes bu çağrıya kulak vermelidir. Terör örgütü yargılamalarında yapılan korkunç yanlışların sebep olduğu mağduriyetlerin, açtığı yaraların telafisi belki imkânsız; ama hukuka dönmek ve bu zalimliklere son vermek için hala şansımız var. Adaleti savunan, vicdanı henüz susmayan herkes bu çağrıya kulak vermelidir.”