Türkiye Psikiyatri Derneği yönetimi, ülkedeki şiddet olaylarının, amacı insanın yaşama ve sağlık hakkını savunmak, ruhsal hastalıkları tedavi etmek ve ruh sağlığını koruyucu uygulamalarda bulunmak olan ruh sağlığı ve hastalıkları hekimlerini derinden etkileyip, endişelendirdiğini açıkladı.
Her gün canlı bombalarla yapılan katliamların, yataklarında ya da sokakta öldürülenlerin, yaralananların haberlerini duymak, savaş sahnelerine tanıklık etmenin herkeste büyük bir üzüntü ve travma yarattığına işaret eden psikiyatristler, "Ciddi endişe içerisindeyiz. Ülkemizin gereksinim duyduğu barış yerine sebebi ne olursa olsun işlenen cinayetlerin, savaş sahnelerinin yeniden ortaya çıkması nedeniyle ciddi kaygılar taşımaktayız." dedi.
Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından yapılan yazılı açıklamada, şiddetin yalnızca yaşayanların değil tanık olanların ve hatta medya üzerinden tanık olanların da ruh sağlığı üzerinde ciddi ve bazen onarılması güç tahribat yaratabildiğine dikkat çekildi. Açıklamada, şu bilgiler paylaşıldı: "Şiddeti önlemenin yolu daha fazla şiddet kullanmaktan geçmemektedir. Şiddetin, şiddeti doğurduğu bilinmektedir. Şiddet olayları insanlarda çeşitli ruhsal bozuklukların oluşması ve tetiklenmesi, bireyde şiddet ve saldırganlık davranışlarında büyük bir artışa neden olması, temel insani değerlerin kaybedilmesi, bireyin kendine ve topluma giderek yabancılaşması, gelişmekte olan yeni kuşakların kişilik gelişimi üzerinde olumsuz ve kalıcı değişikliklere neden olmaktadır."
ŞİDDETİN YAYGINLAŞMASININ BİR NEDENİ DE MEDYADA YER ALIŞ BİÇİMİ
Şiddetin yaygınlaşmasının bir nedeninin de medyada şiddet haberlerinin yer alış biçimi olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle denildi: "Son günlerde yazılı basın ve özellikle de sosyal medyada şiddet görüntüleri sıkça verilmektedir. Şiddet içeren olaylar, sahneler ve görüntüler ne kadar sık, ne kadar fazla ve ne kadar uzun süre medya da yer alırsa zararlı etkilerinin o oranda arttığı bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü bu haberlerin medyada nasıl yer alması gerektiğiyle ilgili belirlediği ilkeler çerçevesinde; haberler dikkat çekici olmayan bir biçimde olmalı, uygulanan şiddete dair ayrıntılar ile fotoğraf ve görüntüler verilmemelidir. Toplumsal sorunlarını dayatma, şiddet ve güç kullanma yoluyla çözmeye çalışan bir devlet giderek bir şiddet toplumuna dönüşecektir. Bu tehlikeye karşı başta yöneticiler olmak üzere tüm toplumun duyarlı olması, savaşa karşı durması barış için çalışması gerekmektedir."
Açıklamanın devamında, "Her ne sebeple olursa olsun ve kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin insanın en temel hakkını, yaşama hakkını yok sayan her türlü şiddeti kınıyoruz. Her gün bir yerlerde katledilenlerin öldürülenlerin, yaralananların, patlayan bombaların, silahların yol açtığı acıların haberlerini duymak istemiyoruz. Savaş istemiyoruz. Tüm ilgilileri sağduyuya davet ediyoruz. Tüm cinayetlerin bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Her şeyden önce insanın yaşama hakkına saygı çağrısı yapıyoruz." görüşü belirtildi. CİHAN