Kırşehir'in Mucur ilçesi sınırları içerisinde bulunan kuş cenneti Seyfe Gölü'nün tamamen kuruması üzerine, Hitit döneminden gelen 'Su Şehri' adıyla kurulmuş, Aquae Saravenas Kırşehir Çevre, Ekoloji, Eğitim ve Araştırma Derneği (AS-ÇED) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bağ, Seyfe Gölü üzerinde bir açıklama yaptı.
AS-ÇED Başkanı Mustafa Bağ, Seyfe Gölü'nün kuruması ile ortaya çıkan tuzla üzerinde yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Seyfe Gölünü kısaca bir özetlemek istiyorum. Seyfe gölü 25 bin 600 hektar alan üzerine oturmuş, tektonik denilen geçirgenliği olmayan, kaynaklardan beslenen yani çöküntü olarak tabir edilen bir göl sistemi.
Bu göl 1988 yılında, taşkınları önlemek amacıyla yapılan ve devlet tarafından açılan kanallarla daraltılmaya çalışılmıştır. Bugünkü daralması çok daha vahim hale gelmiştir. Gölde su kalmamıştır. Bunun nedeni sadece kanallar olmayıp, çevresinde açılan yaklaşık bin 600 kuyunun keson ve derin kuyular dâhil etkileri çok büyük. Yine gölü beslemesi gereken üç ana kaynağının üçünün kuruması ve ilave olaraktan gölü ve suyu kirleten bir sistem olarak Boztepe ilçesinin atık suyunun doğrudan doğruya drenaj edilmesi gibi vahim sonuçları olan ne yazık ki Ramsar'a alınmış. Ama Ramsar'ın özelliklerini taşımayan, Ramsar'da (Su kuşları yaşama ortamı olarak Uluslararası öneme sahip sulak alanlar hakkında sözleşme) artık tanımlarına ve tariflerine uymayan bir göl var. 2005 yılında yine kurudu bu göl. Her yıl kısmen kuruyor ama tamamen kuruması 2005 yılı ve bugün 2015 yılına denk geldi. Aradaki kurumalarda yüzde 70-80'lere varıyordu kuruma boyutları."
EL BİRLİĞİ İLE GÖL NASIL KURUTULUR ÇABASI VAR
Kuş Cenneti Seyfe Gölü'nün kurumasının sebeplerini artarda sıralayan AS-ÇED Başkanı Mustafa Bağ, açıklamasına şu sözlerde devam etti: "Bugün, 200 civarında kuş türü barındıran geçmişinde bakıyorsunuz hiçbir tane kuş yok. İlkbahardaki yağışlarla oluşan kuş popülasyonu da artık eski yoğunluğu yok. Çünkü kuşu tehdit eden unsurlar ortadan kaldırılmamış. Kanallar duruyor. Kuyular duruyor. Devletin kapalı sistem olarak açtığı kuyular duruyor. Yani el birliği ile göl nasıl kurutulur diye bir çaba var gibi. Düşünüyorum ki , o çabayı da düşünenler bunu yerine getirmişler. Bazıları gölün kurumadığını, gölün geçici yağışlarla dolacağını söylüyorlar. Ama bir gerçek var. Şimdi küresel ısınmanın tabii ki etkisi var. Yağışların düzensiz olması, mevsimlerin kayması, elbette ki büyük etkileri var. Ama neden Avrupa'da bir tane gölün kurduğunu duymuyoruz? Neden göl kurumuyor? Ben Avrupa ülkelerinde, AB ülkelerinde birçok çevre çalışmasına gittim ama bu şekilde erozyona uğramış sulak alana ve göle rastlamadım. Yok. Ama biz ne hikmetse, mutlaka bir bahane ile gölün kurumasına bir kulp takıyoruz."
ŞU AN GÖRDÜNÜZ ALAN TUZ ÇÖLÜ
"Şu anda gördüğünüz yerler tuz çölü." sözleriyle açıklamasını sürdüren AS-ÇED Başkanı Mustafa Bağ, Seyfe Gölü'ne uzak mesafeden bakınca gölde su varmış gibi görünen manzaraya da açıklık getirdi ve duygularını şöyle ifade etti: "Tuzun yukarı çıkması ve güneşin etkisi ile parlaması. Göz yanılmasından ibaret. Biraz sonra diğer yerde de çekim yaparken göreceğiz göl tamamen kuru. Kaynakları çektiniz, kaynaklarda su yok. Şimdi siz yani boğazını sıkmışsınız, kaynaktan su gelmeyecek. Etrafına vurduğunuz sondaj kuyularıyla da yüzey sularını hapsedeceksiniz, kanallarla hapsedeceksiniz, tutacaksınız her birini bir yere hapsedeceksiniz, bahane ve suçu da küresel ısınmaya iteceksiniz. Yani böyle saçma sapan bir şey olmaz zaten. Zaten bu saçmalıklarla bu göl kurudu. Şimdi siz etrafında bir tane ağaç dikmeyeceksiniz. Ya yoğun buharlaşma var diyeceksiniz. Böyle bir anlayış var mı? Ama bu anlayış ne hikmetse bu bölgede hâkim."
KARŞIMIZDA MUHATAP BULAMIYORUZ
AS-ÇED Başkanı Mustafa Bağ, şunları kaydetti: "Biz karşımıza bir muhatap bulamıyoruz. Seyfe gölü yönetim planı yapıldı. Seyfe gölü yönetim planı yapıldığında, içinde o yapılma aşamasında heyette olmama rağmen, itirazlarımıza rağmen, itirazlarımız dikkate alınmadı. Bataklık alanları kurudu, sazlığı kurudu, turbalığı (göl yataklarındaki su seviyesinin düşmesiyle, bitki faaliyetlerinin ön plana çıkması) kurudu. Şimdi siz sulak alanı, kendisini tamamlayan etkenlerden ayırırsanız, göl diyemezsiniz ki. Bir tabağın içine koyduğunuz su olur, bu da aynen böyle. Şimdi kuşlar geliyor, göç döneminde, çiftleşme, eşleşme ve kuluçka döneminde, yer yok! Burada kuş kalmıyor, durmuyor konaklamıyor yani kuş bu bölgeye inmiyor. Eski popülasyon yok. Bunu herkes biliyor ama inatla birileri çıkıyor, ya.. göl kurumadı diyor, her şey yerli yerinde. Bakın, mal meydan da. Yani biz yalan mı söylüyoruz? Göl kuruduğunda biz çok mu mutlu olacağız? Biz bunları aktaramıyoruz. Boztepe İlçesi Belediye Başkanı'na defalarca söyledik. Bakın siz atık bırakıyorsunuz, hiçbir arıtmaya tabi olmadan, doğrudan doğruya dünyanın hiçbir yerinde Ramsar'a bağlı sulak alana atık bırakılmaz. Böyle bir saçmalık var mı? Ama Kırşehir'de var. İşte bakın beraber çektik. Atık su doğrudan doğruya geliyor. Şimdi gelsinler, eğer ki biz çevreciler yanlış söylüyorsak suları alsınlar atık olup olmadığını kendileri kontrol ettirsinler. Bunu yapmıyorlar. Ama çevreci olduğunuz zaman her şey sizin aleyhinizde dönmeye başlıyor. Böyle bir saçmalığın içinde yaşıyoruz."
KUŞU SADECE KAFESTE TANIYAN BİR NESİL YETİŞİYOR
Gelecek nesillerden duyduğu kaygıları dile getiren AS-ÇED Başkanı Mustafa Bağ, şu ifadeleri kullandı: "Ama yazık olan geleceğe oluyor, çocuklara oluyor. Kuşu tanımayan, kuşu sadece kafeste yaşayan bir canlı olarak gören nesil geliyor. Yani geleceğe bırakılacak olan hiçbir şey bırakmadık. Tuz, her taraf tuz. Bakın orada gördük kapalı devre sistemlerinin olduğu çıkış noktası kurumuş. Mucur buradan ana kaynaktan içme suyu alıyorsa, işte Malya kaynağı kurumuş, buralardan pompajla su çekip kuyular kurumuşsa, bunların adına yasal kulpu takılmışsa ve biz Çatak Projesi yaptık deyipte ürün deseni değişsin diye bu yalanı söylüyorsa gölün durumu meydanda. O zaman biz yalan söylüyoruz. İşte meydan da göl. Eğer yapmak istiyorlarsa düzeltmek istiyorlarsa gelsinler bizimle kontak kursunlar. Nasıl yapılacağını nasıl bu gölün kurtarılacağını anlatalım. Ama burada herkes her şeyi , çok şeyi biliyor. Kimsenin bir şey bilmediği de gölün ortaya koyduğu durumdan belli. Yani siz şimdi bunu küresel ısınmaya koyamazsınız ki. Küresel ısınmayla ne alakası var? Tabii ki buharlaşma olacak. Buharlaşmaya kimsenin itirazı yok. Ama siz kaynakları kuruttunuz kardeşim. Yani bunun başka bir izah şekli olamaz diye düşünüyorum." CİHAN