Aşırı zamlanan gıda ürünlerinde herkes birbirini suçluyor

Temel gıda maddelerine gelen zamlar son günlerin en önemli gündemi. Maliyetler, kurdaki yükseliş, tarladaki verimsizlik gibi sebeplerle fiyatlarda yükseliş yaşandı.

SHABER3.COM

Hürriyet'ten Burak Coşan'ın haberine göre, son dönemlerde vatandaşın en önemli gündemi birçok üründe yaşanan fiyat artışı. Özellikle temel gıda maddeleri arasında yer alan un, yağ, salça, pirinç, mercimek, kuru fasulye, nohut gibi ürünler aşırı derecede zamlandı.

Toptancılarda 50 kilogramlık unun fiyatı 75 TL'den 95 TL'ye, 4.5 kilogramlık salça 20 TL'den 50 TL'ye, 18 litrelik yağın fiyatı ise 86 TL'den 112 TL'ye çıktı. Zamlar bunlarla sınırlı kalmadı. Bir kilogram pirincin fiyatı, 3.2 TL'den 4.8 TL'ye, bir kilogram kuru fasulyenin fiyatı 3.7 TL'den 6.6 TL'ye, 1 kilogram mercimek fiyatı 2.8 TL'den 3.6 TL'ye, nohutun fiyatı ise 6.5 TL'den 9.4 TL'ye kadar yükseldi. Bu fiyatların alındığı toptancılar tüm bu zamların 3-4 aylık süre zarfında gerçekleştiğini belirtti.

Bu ürünlerin fiyatlarının yükselmesinde artan maliyetler, döviz kurundaki yükseliş, ekim alanlarının daralması, ürünlerdeki verim kaybı gibi nedenlerin başı çektiği ifade ediliyor. Ancak asıl nedenin söz konusu ürünleri elinde bulunduran sektördeki büyük oyunculardan kaynaklandığı iddia edildi. Bayrampaşa Mega Center Kuru Gıda Hali'ndeki toptancılar, bu firmaların artan maliyetler ve kurlardaki yükselişi öne sürerek, neredeyse tüm ürünlere zam yaptığını ileri sürdü. ‘Stokçuluk mu yapılıyor' diye sorulan toptancılar, "Burada malı depoya koyup satmamayı kastediyorsanız böyle bir durum yok. Ancak depolarında tonlarca ürün olan büyük oyuncular aralarında anlaşarak fiyatları yukarı çekiyorlar. İsteyen herkes ürün alabiliyor ama yüksek fiyat verirse. Buna stokçuluk denmez, bu fırsatçılıktır" şeklinde cevap verdi.

EKİM ALANLARI AZALDI

Her ne kadar yüksek zammın sebebi ‘fırsatçılık' olarak gösterilse de maliyet artışı ve verim kayıplarının da fiyatların artmasında etkisi bulunuyor. Türkiye'nin salçalık domates ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayan Karacabey'in Ziraat Odaları Birliği Başkanı Erhan Erdem de salçalık domateste çiftçi cephesinde yaşananları anlattı. Son 3 yıldır salçalık domatesin kilogram fiyatının 25 kuruş olduğunu belirten Erdem, "Ancak bu yıl fiyatlarda bir yükseliş yaşandı. Fiyatların yükselmesinde ilaç, gübre ve mazot fiyatlarının yükselmesinin etkisi var. Asıl etki ise salçalık domatesin ekim alanlarının azalmasında. Salça fabrikaları çiftçiden taahhütle aldığı salçalık domatesin kilogramına 45 kuruş verdi. Taahhüt dışında fazla üretilen salçalık domatesin fiyatı ise piyasada 65 kuruşa kadar yükseldi" diye konuştu. Bir kilogram salçanın 6-7 kilogram domatesten imal ediliğini söyleyen Erdem, "Salça üreticilerinin bir kilogram salça üretmek için sadece domatese harcadığı para 3.5-4 TL civarında. Bundan sonrası için oluşan fiyatlar konusunda tüketicinin değerlendirme yapması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

REKOLTE DÜŞTÜ

Trakya'den Kaya Kardeşler Un firmasının yöneticilerinden Yılmaz Kaya da un fiyatlarındaki yükselişle ilgili değerlendirmelerde bulundu. 15 gün önce 50 kilogramlık unun fiyatının 75 TL'den 95 TL'ye çıktığını dile getiren Kaya, "Fiyatların artmasının en büyük nedenlerinden biri buğdayın az olması. Geçen yıl 10 bin ton buğday almıştık, bu sene sadece 3 bin ton buğday alabildik. Özellikle Trakya bölgesindeki buğday aşırı yağışlardan dolayı zarar gördü. Yemlik oldu. Rekolte düşük geldi. Kaliteli buğdaya ulaşamadık. Kurlardaki yükselişten dolayı bir artış olduğunu söylemek zor. Buğdaydaki rekolte düşmeseydi un fiyatları da böyle artmazdı" dedi. Bir başka un üreticisi de ekmeklik buğdayın yurtdışından gelmesi sebebiyle kurlardaki yükselişten etkilenildiğinin altını çizdi.

‘MALİYETLER YÜKSELDİ'

Yağ fiyatlarında yaşanan yükselişle ilgili olarak Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil değerlendirmelerde bulundu.

Geçen yıl ayçiçeğinin ton fiyatının 1800 TL, bu yıl ise 2350 TL civarlarında olduğunu dile getiren Büyükhelvacıgil, "Hasat daha yeni başladı. Yaklaşık 1 milyon ton ayçiçek bekliyoruz. Ancak ihtiyaç 3 milyon ton. Geri kalan yurtdışından temin ediliyor. Ayrıca yağı koyduğumuz pet şişeler ve tenekelere de zam geliyor. Pet şişeler de yurtdışından geliyor. Piyasada tenekenin hammaddesi sacı bulmak bile zorlaştı. Diğer yandan sanayiyi yakından ilgilendiren doğalgaz ve elektriğe de zam geldi. Durum böyleyken bile yağ sanayicisi 1.5 yıldır 5 kilogram yağı 28-30 TL'den satıyordu. Son dönemde fiyat 36 TL'ye geldi. Yağ sanayicisi düşük kârla satış yapıyor. Böyle bir durum yaşanırken yağ stoklanıyor demek ise hiç doğru değil. Elde mal yok ki stok olsun. Ürettiğimiz ham yağın maliyeti bile tonda 5 bin 500 TL civarında" ifadelerini kullandı.
Tarım Bakanlığı'nın çiftçiye birçok destek verdiğine de değinen Büyükhelvacıgil sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak yeni dönemde bu desteklerin artmasını bekliyoruz. Çünkü ayçiçekte yurtdışına yüzde 65-70 bağımlıyız. Mısır, buğday gibi ürünler de stratejik sayılmalı. Böylece bu ürünlerden çıkan küspe de yem olarak hayvancılığa kazandırılabilir."
<< Önceki Haber Aşırı zamlanan gıda ürünlerinde herkes birbirini suçluyor Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER