İzmir'de görülen, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge temin etme davasında mahkeme heyeti, savcının mütalaa için süre talebini kabul ederek, duruşmayı 15 Şubat 2016'ya erteledi.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanıklı askeri bilgi ve belge temin etme davasının öğleden sonraki oturumunda tanıklar dinlendi. Duruşmada, tutuksuz sanıkların bir kısmı ile sanık avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyeti, Sivas'ta cezaevinde bulunan ve dilekçeyle mahkemeye başvurarak tanıklık yapmak isteyen Alaattin Aydın'ın ifadesini, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile aldı.

'NARİN KORMAZ PARA DOLU ÇANTA VE SİLAHLARLA EVİME GELDİ'

Narin Korkmaz ile birlikte birkaç sanığı tanıdığını ifade eden tanık Aydın, "Narin, benim eşimin arkadaşıydı. Üniversitede okuyordu. Eşim G. ise şu an başkasıyla evlendi. Narin, dört kızla birlikte benim evime geldi. Geldiklerinde bond çanta, dört silah ve susturucular vardı." dedi. Organize Şube'den ekip gelip kendisini cezaevinden aldığını ve yer gösterme yaptıklarını anlatan Aydın, "Kazılan yerde silah çıktığı zaman kamerayı neden kapattılar, ben onu merak ediyorum. Yolda gelirken de beni, 'Konuşursan biz emniyetteniz, gerekirse cezaevine girer, almasını da biliriz.' diye tehdit ettiler. Emniyetçilerin beni cezaevinden alıp götürmesiyle ilgili cezaevi müdürlüğünde dilekçem var. Ortada 1 milyon dolar para ve bana susmam için verilen 40 bin TL para var." diye konuştu. Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş'ın, şimdiye kadar neden konuşmadığını sorması üzerine ise, "Ben çok önceden de ifademi verdim. Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifadem alındı. Bana bu olayı dillendirmememi, dinlendirirsem canımın yanacağını söylediler. Benim bir canım var. Ben silahları da verdim, susturucular da alındı. Nevzat Komiser, kamerayı kapattırdı. Alınan silahlar nerede? Kafama takılan o." dedi.

Sanık avukatlarından Aykanat Kaçmaz, aralarında Ergenekon, Balyoz gibi başkalarının da bulunduğu davalarda tanıklık yapıp yapmadığını sordu. Alaattin Aydın, çok davada tanıklık yaptığını ancak Balyoz, Ergenekon gibi davalarda hiç yapmadığını belirtti.

Sanık Korkmaz ise aleyhinde tanıklık yapan Aydın'ı tanımadığını, kendisine iftira attığını söylediği bu kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.

Mahkeme heyeti, Muş Varto'da asker olan tanık Mehmet Ural'ın, görevde olması sebebiyle duruşmada hazır olmaması sebebiyle tanık olarak dinlenmesinden vazgeçti.

Davaya Millî Savunma Bakanlığı adına müdahil olarak katılan avukat da gelinen aşama itibariyle söyleyecekleri bir şey olmadığını belirtti.

SAVCI MÜTALAA İÇİN SÜRE İSTEDİ

Duruşma Savcısı Ali Ertan, mütalaasını sunmak için mahkeme heyetinden birkaç gün süre ve mütalaayı okuması için Adalet Komisyonu Başkanlığı'nın bir kişiyi görevlendirmesini talep etti.

Duruşmaya verilen yarım saat aranın ardından ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Kızıltaş, davanın iki numaralı sanığı emekli Albay Coşkun Başbuğ'un da aralarında bulunduğu dört kişinin yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılmasına, hukuka aykırı delillerin dava dosyasından çıkarılması talebinin hükümle birlikte değerlendirilmesine, savcının mütalaasını hazırlaması için süre talebinin kabulüne karar vererek, duruşmayı 15 Şubat 2016 Pazartesi gününe erteledi. CİHAN