Gazeteci-Yazar Hasan Cemal, ekonomideki kriz ve dövizdeki yukarı yönlü hızlı dalgalanmalarına ilişkin bir yazı yazdı. Cemal, “Tek adam zihniyeti Türkiye’de her geçen gün yönetim zaafiyetini derinleştiriyor” ifadelerini kullandı.
Ekonomideki kriz ve dövizde yaşanan yukarı yönlü dalgalanmalara ilişkin Hasan Cemal, bir yazı kaleme aldı. Doların 4,92’yi gördüğünü kaydeden Cemal, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) de nihayet ses verdiğini kaydetti.
T24’te “Kulak verin! TÜSİAD Başkanı, hukuk devleti diyor, güçler ayrılığı diyor, kural diyor!” başlığıyla yayınlanan köşe yazısında Cemal, şu detaylara yer verdi;
Dolar 4.92’yi gördü.
Faiz artışı geldi.
Doların ateşi biraz düştü.
Ve TÜSİAD da nihayet ses verdi.
Üstelik sadece dolar demedi.
Sadece faiz demedi.
Sadece iyi yaptınız demedi.
Aynı zamanda iktidarı sorguladı.
Geç kaldınız dedi.
Hukuk devleti dedi.
Kuvvetler ayrılığı dedi.
Kurum ve kurallar dedi.
Ekonomide güven dedi.
Ekonomide reform dedi.
Doğru, yerinde tespitler yaptı TÜSİAD.
Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik’in açıklamalarında altını çizdiğim satırlar şöyle:
Ekonomi yönetiminin bıçak kemiğe dayanmadan önlem alması gerekir. Büyüme modelimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Güven veren yeni bir ekonomi anlayışına ihtiyacımız var. Merkez Bankası tarafından atılan adım son iki haftadır yaşanan süreçte bir miktar rahatlık sağladı. Bundan sonraki süreçte ekonomi yönetiminin ahenk içinde politika yapmasını bekliyoruz. Ucuz para dönemi sona erdi. Ucuz ve bol para ile büyüme sağlama gibi bir seçeneğimiz artık yok. Yüksek cari açık ve enflasyon ile patinaj yapıyoruz. Ekonomide mucizeler yoktur, gerçekler vardır,
Hakikati istediğiniz gibi eğip bükemezsiniz. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor, aksi hâlde ekonomimiz sert bir düzeltmeyle karşı karşıya kalacaktır.
Merkez Bankası’nın dün attığı adım bir nebze rahatlık sağlamıştır, önemli olan bundan sonraki süreçtir. Reformlara hız vermeliyiz ve zaman kaybetmemeliyiz. Hukuk devleti her şeyin üzerinde olmalıdır.
Kuvvetler ayrılığı bir entellektüel tartışma konusu değil, çağdaş bir devletin olmazsa
olmazıdır. Kural temelli, öngörülebilir politikalara dayanmadan günübirlik tedbir ve paketler, bir ülkenin ekonomisinin sürdürülebilirliğini sorgulanır hâle getirir. Kurda gördüğümüz hızlı yükseliş, Türkiye ekonomisi için bu sorgulamanın başladığını gösteriyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor.
Artık yönetemiyor.
TÜSİAD, gecikmeli de olsa, söylenmesi gerekenleri söylemiştir.
Erdoğan bu söylenenlere kulak verir mi?
Keşke verse…
Ama sanmıyorum.
Hukuk devleti, güçler ayrılığı, kural ve kurumlar deyince, Erdoğan’ın tüylerinin diken diken olduğu konusunda kuşkum yok.
Bu memleketi her şey bende başlar, bende biter zihniyetiyle yönetiyor ya da yönettiğini sanıyor.
Tek adam zihniyeti bu.
Ama yazın bir kenara:
Artık yönetemiyor.
Tek adam zihniyetinin damgasını vurduğu Türkiye’de her geçen gün yönetim zaafiyeti derinleşiyor.
Dolar krizi de bu zaafiyetin sonucu.
Aslında yaşadığımız bir dolar krizi değil, son yazımda belirttiğim gibi, tek adam krizidir, politik bir krizdir.
Her şey benden sorulur, diyen bir “tek adam”la koca ülke yönetilemez.
Yönetilemiyor da.
Türkiye’nin hukuk devletine ihtiyacı var.
Kuvvetler ayrılığına ihtiyacı var.
Yargı bağımsızlığına ihtiyacı var.
Özgür ve bağımsız medyaya ihtiyacı var.
Biat kurumları ile Türkiye artık yönetilemez.
“Tek adam”ın iki dudağının arasından çıkacak söze bakan bir Türkiye, her geçen gün daha çok batağa saplanır.
Saplanıyor da…
TÜSİAD’ı bu çıkışından dolayı kutluyorum, keşke bu kadar zaman seyirci kalmasalardı diyorum ve bu duruşunu sürdürmesini diliyorum.