Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, dün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) faizleri düşürmediğini hatırlatarak, Merkez Bankası'nın acilen faizlerde bir indirme gitmesi gerektiğini söyledi. Özdebir, "Sanayimizin bu kârlılık oranlarıyla bu faizlerle sürdürülebilirliği mümkün değil. Yatırımların ve ekonomik büyümenin bu yüksek faiz ortamında sürdürülmesi zordur." dedi.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Sanayi Odası Şubat ayı Meclis Toplantısı'nda Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Terör eylemleri nedeniyle yaşanan tur iptalleri, Rusya ile yaşanan kriz ve çevre ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle turizmdeki düşüşün bu yıl da devam etmesinin beklendiğini kaydeden Özdebir şunları söyledi: "Cari açığın finansmanındaki zorlukları ve hizmet gelirlerindeki düşüşün bu yıl da devam edecek gibi gözükmektedir. 2014 yılında 34,3 milyar dolar olan turizm gelirleri, küresel daralma ile birlikte yüzde 8,3 düşerek 2015 yılında 31,5 milyar dolar olmuştur. Bu yıl, terör eylemleri nedeniyle yaşanan tur iptalleri, Rusya ile yaşanan krizler ve etrafımızda yaşanan sorunlar nedeniyle bu düşüşün devam etmesi beklenmektedir. Rusya'dan kaynaklanan müteahhitlik gelirlerinde bu yıl da düşüş olması beklenmektedir. İhracattaki düşüş de hesaba katılırsa bu yıl cari açıktan kaynaklanan sorunların devam edeceğini öngörmek zor olmayacaktır"

"YÜKSEK FAİZLERLE ŞİRKETLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ MÜMKÜN DEĞİL"

Yüksek faizlerin şirketler için maliyet oluşturduğunu, bu faizlerle şirketlerin sürdürülebilirliğinin mümkün olmadığını kaydeden Özdebir şöyle devam etti: "Merkez Bankası faizleri yine düşürmemiştir. Bu nedenle de kredi ve mevduat faizleri çok yükselmiş durumda. Bazı bankalar yüzde 14 ve üzerinden mevduata fazi vermektedir. Yatırımların ve ekonomik büyümenin bu yüksek faiz ortamında sürdürülmesi zordur. Merkez Bankası acilen faizlerde bir indirime gitmesi gerekmektedir. Artık bu faizler bizlerin üzerinde maliyetlerimiz içerisinde en önemli kalemlerden biri haline gelmeye başlamış durumda. Sanayimizin bu karlılık oranlarıyla bu faizlerle sürdürülebilirliği mümkün değil. Ayrıca Merkez Bankası, bankaları daha fazla fonlayarak bankaların likitte kalma arzularını törpülemelidir"

"ENFLASYON MUHASEBESİ HER YIL UYGULANMALI"

Enflasyon muhasebesi uygulamasının gözden geçirilerek enflasyon muhasebesinin her yıl uygulanmasının yerinde olacağını söyledi.

Birikimli enflasyonun şirketlerin mali tablolarını bozarak şirketin mali durumu hakkında yanlış bir resim vermekte olduğunun altını çizen Özdebir, şunları söyledi: "Ülkemizde enflasyon muhasebesi, içinde bulunulan yıl dahil olmak üzere son üç yılın kümülatif enflasyonu yüzde 100'ün üzerinde ve içinde bulunulan yılın enflasyonu yüzde 10'un üzerinde ise uygulanabilmektedir. Ülkemizde son üç yılın kümülatif enflasyonu ise yüzde 20'nin biraz üzerinde bulunmaktadır. Fakat karlılıkların çok düştüğü bir ortamda bu yüzde 20 enflasyon bile bizim varlıklarımızın değerinin erozyona uğramasına sebep olmaktadır. Özellikle birikimli enflasyon şirketlerimizin mali tablolarını bozarak şirketin mali durumu hakkında yanlış bir resim vermektedir. Ayrıca, vergiler de enflasyona göre her yıl ayarlandığı için, enflasyon şirketlerimizin üzerindeki vergi yükünü artırmaktadır. İç ve dış talebin zayıf olması ve yüksek rekabet nedeniyle şirketlerimizin fiyat artışları enflasyonun gerisinde kalarak şirket kârlarını eritmektedir. Bu olgular dikkate alınarak, enflasyon muhasebesi uygulamasının gözden geçirilerek enflasyon muhasebesinin her yıl uygulanması yerinde olacaktır."


CİHAN