Associated Press, Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 30 binden fazla insanın ölümüne sebep olan depremlerin ardından Erdoğan'ın Gölcük depreminde yaptığı muhalefet sayesinde iktidara geldiğini ve şimdi, seçimlere üç ay kala, sonunun aynı şekilde olabileceğini yazdı.
AP, "Erdoğan'ın siyasi geleceği, hükümetinin benzer (1999 depremi) bir yıkıcı doğal afete verdiği tepkinin halk tarafından nasıl algılandığına bağlı olabilir" ifadesinde bulundu.
AP yazısında, Washington Enstitüsü'nde Türkiye uzmanı Soner Çağaptay'ın, Erdoğan hakkındaki sözlerine yer verdi. Çağaptay, "Otokratik bir figür olarak kendine bir marka yaratmış olan Erdoğan için bu büyük bir meydan okuma olacak" dedi.
2002 seçimleriyle tek benzerliğin binlerce insanın ölümü olmadığını belirten AP, 57. hükümetin de bugün Erdoğan hükümeti gibi ekonomik olarak krizde olduğunu belirtti.
AP, Erdoğan'ın, milyonlarca yoksul ve orta sınıf insanın geçim sıkıntısı çekmesine sebep olan enflasyonu ele alış biçimi nedeniyle eleştirildiğini belirtti.
Muhalefetin yıllardır ülkeyi kaçınılmaz olan depreme hazırlamaması sebebiyle Erdoğan'ı eleştirmeye başladığını söyleyen AP, "Uzmanlar, depremlerin bu kadar ölümcül olmasının başlıca nedenlerinden biri olarak bina yönetmeliklerinin gevşek uygulanmasını gösteriyor. Ancak muhalefet hala bir aday ortaya koymadı" dedi.
TELEVİZYON KANALLARI 'MUCİZE KURTULUŞ' YAYINLIYOR
Erdoğan 2018 seçimlerinde, enkaz olan 10 ilin 7'sinde ezici bir çoğunlukla kazandı. Erdoğan, hükümetin farklı organları arasındaki denge ve denetleme mekanizmalarını ortadan kaldırdı ve gücü eline aldı.
Erdoğan'ın gücü eline alması işe şu anlama geliyor:
"Türkiye'de ifade özgürlüğü sınırlı ve hükümet medyayı büyük ölçüde kontrol ediyor, bu da televizyon kanallarının çoğunlukla 'mucize kurtarma' sahnelerini gösterirken, acı sahneleri sansürlüyor gibi görünmesi anlamına geliyor."
Bütün gözlerin depreme müdahalede olduğu şu günlerde, BlueBay varlık yönetimi analisti Timothy Ash, "Afet müdahalesi güçlüyse, iktidardaki yönetim ödüllendirilecek, zayıfsa muhtemelen anketlerde tersi olacaktır" dedi.
Yine de televizyon ve sosyal medyada yayınlanan ilk birkaç günlük görüntüler, kış koşullarında enkaz yığınlarının yanında çaresizce bekleyen ya da çıplak elleriyle enkazı kazmaya çalışan insanları gösterdi.
ECEVİT VE ERDOĞAN
Dönemin başbakanı Ecevit, yaklaşık 18 bin kişinin ölümüne yol açan 1999 depreminden sonra yapılan müdahalenin yetersiz kalmasından yıkımın büyüklüğünü sorumlu tutmuştu.
Erdoğan da benzer şekilde, "bu coğrafyanın tarihindeki en şiddetli deprem" olarak nitelendirdiği bu felakete "müdahalenin kış koşulları ve önemli yapıların tahrip olması" nedeniyle aksadığını enkaz altında kalan insanlara hızlı bir şekilde ulaşmanın zorlaştığını söyledi.
Bu hafta bölgeyi gezen Erdoğan, müdahalenin ilk aşamalarındaki eksiklikleri kabul etti ancak şu anda her şeyin kontrol altında olduğu konusunda ısrar etti.
"Böyle bir felakete hazırlıklı olmak mümkün değil" diyen Erdoğan, "hiçbir vatandaşımızı sahipsiz bırakmayacağız" sözünü verdi.
Risk-istihbarat şirketi Verisk Maplecroft analisti Hamish Kinnear, Erdoğan'ın üç aylık olağanüstü hal ilan ederek kendisine bu bölgelerde "kamu harcamalarında cömert davranma" yetkisi verdiğini söyledi.
Depreme verilen inişli çıkışlı yanıt Erdoğan'ın itibarı açısından pek iyi olmasa da, analistler 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerden önce Erdoğan'ın işleri yoluna koyması için zaman olduğunu söylüyor.
Risk-istihbarat şirketi Verisk Maplecroft'un Orta Doğu ve Kuzey Afrika analisti Hamish Kinnear bir e-postada, "Devletin tüm güçleri onun emrinde ve Türk siyaseti depremden önce pek de eşit bir oyun alanı değildi" dedi.
Depremin hemen ardından Erdoğan'ın üç aylık olağanüstü hal ilan ederek kendisine bu bölgelerde "kamu harcamalarında cömert davranma" yetkisi verdiğini söyleyen Kinnear, Erdoğan'ın zaferinin hala muhtemel olduğunu düşünüyor.
Erdoğan depremden etkilenen insanlara 10 bin TL (530 dolar) bağışlama ve kiralarına yardım etme sözü verdi. Erdoğan, deprem sonrası çalışmalar için 100 milyar lira (5,3 milyar dolar) daha tahsis edileceğini söyledi.