Yeni Türkiye manzaraları… Depolara yapılan ani ve eş zamanlı baskınlarda ele geçirilen göz yaşartıcı soğanlar, Emniyet ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nın azim ve kararlığının semeresidir.
Böylece ekonomiye karşı hazırlanan hain planlar akim kalmıştır. Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) yüzde 0,2 ağırlığı olduğu için soğanı hafife alan mihrakları siz de kale almayın.
MADEM STOKÇU DEĞİLLER, NİYE SAKLIYORLAR?
O kadar soğanı niye depoda sakladıkları ayan beyan ortaya çıktığına göre mevzu kapanmıştır.
Neymiş efendim! Soğan-patates depoda muhafaza edilmezse çürürmüş. Vatandaş kışın soğan bulamayabilirmiş.
Ondan kolay ne var! İthalat ne güne duruyor. Parası ile değil mi?
Soğan muhbirlerinin telefonlarını alır almaz harekete geçen Tarım İl Müdürlükleri ile MİT’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Onların titiz çalışmaların neticesinde yüzde 25’e fırlayan enflasyonun fâili bulundu.
BÜTÜN O ZAMLARIN MÜSEBBİBİ SOĞANCILARMIŞ!
Soğan ve patates tüccarlarının başının altından çıkmış hepsi. Tuvalet kâğıdının fiyatının 60 TL’ye, 700 gram salçanın da 4,5 TL’den 10 TL’ye çıkması meğer Türkiye’yi bölmek ve parçalamak heveslisi hainlerin eseriymiş.
Zabıta iş başında, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da 02:30’a kadar makamında mesaide. O vakte kadar kimsenin keşfetmediği tahvil ihraç metotları hakkında ilham bekliyor.
Şu ana kadar elle tutulur bir formül geliştiremese de 2019 Yılı Bütçe Teklifi’ne nihai şeklinin verildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dosta itimat, düşmana korku salan nutuk irat eyledi.
“EKONOMİ BATIYOR, VAY ANASINI”
Memlekette kriz yaşandığına dair tespitlere mukabil damat Berat, “Ekonomi batıyor, vay anasını… Nasıl batıyor?” dedi.
Felaket tellallığı yapanların ağzının payını verirken sene sonunda enflasyonun sürpriz şekilde düşeceğini müjdeledi.
Hadi yine iyiyiz! Sene sonunda enflasyon yüzde 20’ye, belki de yüzde 19’a düşecekmiş.
Hatta, “Yurt dışından alınan krediler ve kıt kaynaklar betona gömüldü. İnşaata dayalı büyüme modeli çöktü.” sözlerimize kırılmış.
Hazine Bakanı Albayrak, “Türkiye taşa boğuldu, taşa gömüldü. Tüneller asfaltlar.” diyerek ufkumuzu açtı, modern Türkiye’nin resmini çizdi.
DURMUŞ YILMAZ EZBER BOZDU
Ta ki eski Merkez Bankası Başkanı ve İyi Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz konuşuncaya dek… Yılmaz, Albayrak’ın ezberlediği sunumu tarumar etti.
Bakan Albayrak’a, “Söylediklerinize kendiniz inanıyor musunuz?” suâlini tevcih eden Yılmaz bütün bu manevraların, günü birlik kararların tek bir gayesi olduğuna dikkat çekti.
O da şu: İktidar seçime kadar kriz emarelerini halının altına süpürebildiği kadar süpürme derdinde.
31 Mart 2019’da yapılacak mahallî idareler seçiminin akabinde Türkiye tarihinin en ağır kemer sıkma paketi açılacak.
SEÇİMDEN SONRA KEMERLER SIKILACAK
Durmuş Yılmaz, “Tüm kalbimle diliyorum, umarım yanılırım ama şundan eminim ki seçimlerden sonra Türkiye tarihinde görülmemiş bir kemer sıkma politikası uygulayacaksınız. Bu krizin maliyetini kurduğunuz ekonomik sistemden nemalanan on binlerce yandaşınıza değil, krizde hiçbir sorumluluğu olmayan milyonlarca vatandaşımıza ödetmeye çalışacaksınız.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının kemer sıkma paketini Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 20’nci Stand-by anlaşması imzalayarak tatbik edeceğinden de emin.
Yılmaz, Hazine’nin geçen gün dikkat çektiğim faiz numarasına da şerh düştü: “Hazine ihaleleri ile oynayarak faizleri düşürmeye çalışarak adeta ateşle oynuyorsunuz. Bu yöntem 1994’te denendi, krizle sonuçlandı.”
YILMAZ: BUNU YAPMAYIN
“Farkında mısınız ama tabiri caizse devlet iç borçlanma piyasasının genleri ile oynamaktasınız.” tespitinden sonra Albayrak’ı, “Bunu yapmayın.” diye ikaz etti.
Durmuş Yılmaz, Euromoney Dergisi tarafından 2009’da “En iyi Merkez Bankası Başkanı” seçilmişti. Pırıl pırıl bir kariyere sahip.
Merkez Bankası’nda kazandığı tecrübeyi halihazırda TBMM’de vekil sıfatı ile millete hizmet yolunda kullanıyor.
Berat Albayrak’a gelince… O, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek gibi iki otoritenin akabinde Hazine Bakanlığı koltuğuna liyakati olduğu için oturmadı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı olması haricinde hiç bir meziyeti yoktu.
“Türkiye’de kriz var.” diyenlere, “Vay anasını.” gibi nezaketsiz ve manasız bir cevap vereceğine biraz dersine çalışsa daha az mahcup olurdu.