ABD’nin İran yaptırımlarının ihlal suçlaması ile yargılanan Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, Zarrab’ın itiraflarına yönelik savunmasında “biraz daha sabredin yarın konuşacağım” açıklaması yaptı.
Kronos'ta yer alan habere göre Hakan Atilla davası, Zarrab’ın tanıklığı ile devam etti. Zarrab, gün boyunca savcının sorularını cevaplayarak, İran yaptırımlarını nasıl ihlal ettiklerini anlattı. Zarrab, Hakan Atilla’nın 17 Aralık 2013’den sonrada Halk Bankası üzerinden İran ile ticaret yapmaya devam ettiğini ve mevcut sistemin yürütülmesi konusunda Hakan Atilla’nın da kendilerine yardımcı olduğunu kaydetti. Atilla, duruşma salonundan ayrılmadan önce Kronos muhabirinin, “Atilla bey davanın gidişatı ile ilgili herhangi bir yorumda bulunacak mısınız?” sorusuna gülümseyerek “Biraz daha sabredin, yarın zaten konuşacağım”şeklinde cevap verdi.
Zarrab duruşmanın sabahki oturumunda, 17 Aralık operasyonu ve sonrası için sorduğu sorulara yanıt verdi. Zarrab, 40 gün tutuklu kaldığı 17 Aralık soruşturmasının ardından da Halkbank yetkilileri ile bir araya gelerek “Ticaretine devam etme çalışması yaptığını” iddia etti. Zarrab, 17 Aralık sonrasında da Halkbank ile olan ilişkisini sürdürmüş.
Savcı, Zarrab’a “17 Aralık 2013’te ne oldu?” sorusuna Zarrab, “Türk güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındım. Sonra tutuklandım. Avukatlarım devreye girdi, sonra gelip benimle görüştükten sonra serbest bırakıldım” cevabını verdi. Savcılık Zarrab’a “Serbest kalmak için herhangi bir ödeme yaptın mı?” sorusuna. Zarrab bu soruyu, “Evet” diye yanıtladı. Savcılık, “Rüşvet mi verdin” diye sordu. Zarrab bu soruyu da “kısmen” şeklinde yanıtladı.
New York ve civar eyaletlerinde yaşayan Türk vatandaşlar duruşmaya yine büyük ilgi gösterdi. Duruşmaya yine ceket, pantolon ve ayakkabı ile gelen Zarrab, zaman zaman Atilla ile göz göze gelmesi dikkat çekti. Zarrab, savcının soruları karşısında, bir ara Hakim Richard Berman’a dönerek elleri ile 2 dakika mola alabilir miyiz işareti yaptı. Berman da, duruşmaya ara verdi.
Aranın ardından sonra, 17 Aralık 2013’ten birkaç ay sonra, devam ettiği gıda ticareti ile İran parasının nasıl aklandığını detaylı bir şekilde anlatmaya devam eden Zarrab, ‘Halk Bankası’nda 2012’den, Miami’de Mart 2016’da tutuklanana kadar İran ile ticaret yaptım. Bütün bu süreçte birlikte çalıştığım tek isim Hakan Atilla oldu’ diye konuştu.
Savcılık, duruşmanın sonuna doğru, Zarrab ile dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Özel Kalem Müdürü Onur Kaya arasındaki telefon görüşmesini jüriye dinlettirdi. Telefon görüşmesinde Zarrab’ın ‘Abi’ diye hitap ettiği, Zafer Çağlayan ile görüşmek için randevu talep ediyor. Kaya ise, Bakan Çağlayan’ın Afrika gezisinden geldikten sonra, kendisine randevu almaya çalışacağını söylüyor.
NAMAZ ARASI RÜŞVET PAZARLIĞI
Savcılığın Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Zarrab arasında geçen bir telefon görüşmesini yayınladı. Görüşmede Zafer Çağlayan ile toplantı yapan Süleyman Aslan, namaz arası verdikleri sırada Zarrab’ı arayarak, bakanla yaptıkları toplantının detaylarını anlatıyor. Aslan, Zarrab’ın Halk Bankası üzerinden yaptığı İran ticaretini işaret ederek ‘Toplantımız devam ediyor, bir namaz arası verdik, ben de seni aradım. Bakana isim söylemeden seni söyledim. Sonra tekrar konuşuruz’ dediği duyuluyor.
Zarrab, altın ticaretinden sonra, İran parasını aklamak için kullandığı gıda ticaretini de detaylı bir şekilde anlattı. Zarrab, hiç bir zaman ‘İran’a fiziksel olarak gıda göndermedik’ dedi.
Savcılık, duruşmada Zarrab ile Levent Balkan arasında geçen bir telefon görüşmesini de dinlettirdi. Görüşmede Levent Balkan, Zarrab’ı arayarak HSBC’den Halk Bankası’ndaki Safir şirketi hesabına para geldiğini, bunun da sorun oluşturabileceğini anlattıyor. Zarrab’ın ‘birşey olmaz’ demesine rağmen Balkan’ın, ‘Amerikan doları, Safir, HSBC, Bank of America, hepsi bir arada oluyor. Burda en önemlisi güvenlik’ dediği duyuluyor.
Öte yandan duruşmada ilk kez yolsuzluk suçlamasıyla İran’da idama mahkum edilen iş adamı Babek Zencani’nin adı geçti. Bir ses kaydında Zarrab ‘ne geldi’ diye soruyor. yardımcısı Happani’ni ‘ Babek’ten geldi’ diye karşılık veriyor.
Kronos