Duruşma başında Savcı Denton Atilla'ya İran'a yönelik altın satışı ile ilgli sorular sordu. Savcının "herşeyin ötesinde İran'a altın satmanın yasadışı olduğunu biliyor muydunuz?" sorusuna Atilla "evet biliyordum" yanıtını verdi.
Atila ayrıca İran Merkez Bankası'nın İran hükümeti ile ilişkili olduğunu bildiğini de söyledi. Atilla, İran Petrol Şirketi'nin İran hükümeti ile ilişkisini bilip bilmediği sorusuna da "emin değilim ancak tahmin ediyordum" cevabını verdi.
Savcı daha sonra Hakan Atilla'ya Zarrab'ın şirketlerinden Safir'le ilgli soruar sordu. Atilla, Zarrab'a ait iki şirketin bir milyar Euro üzerinde ihracat yaptığını söyledi. Ardından Atilla, Zarrab'ın milyar Euro'luk ihracat yapan başka şirketi olmadığını belirtti.
Savcı daha sonra 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması dönemi ile ilgili sorular sordu. Bu dönemdeki iddialarla ilgili banka içerisinde bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığı sorusuna Atilla "evet" cevabını verdi ve hem banka hem de bağımsız denetçilerin inceleme yaptığını ancak raporlarına olumsuz bir şey yazmadıklarını söyledi.
Atilla ayrıca BDDK'nın da (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) bir soruşturma yürüttüğünü ancak buna dair bir şey hatırlamadığını belirtti.
Çarpraz sorgunun ardından yeniden Atilla'nın avukatı Flemming'in sorularına geçildi. Atilla, duruşmada dinletilen bir ses kaydında yer alan bilgiler doğrultusunda Flemming'in sorduğu bir soru üzerine "bir ABD şirketinin İran'a gıda sattığını, Halkbank'ın onlara ödeme gönderdiğini ve satıcı Amerikan şirketi bile olsa yapmayın" dediğini belirtti.
Atilla, bu sözlerini, "ABD bankacılık sistemi İran konusundaki herhangi bir şeyi içermeyen durumlarda Ameriken dolarını kullanmak politikamızdır" şeklinde detaylandırdı. Flemming'in sorularının ardından Hakan Atilla'nın tanıklığı sona erdi.
Atilla'nın tanıklığının ardından Savcı Lockard, jüriye yönelik dava konusunda değerlendirmeler yapmaya başladı. "Bu dava yalanlar üzerine kurulmuştur" diyen savcı Atilla'nın Halkbank'ın incelemeleriyle ve altın işinin doğasıyla ilgili yalan söylediğini belirtti. Savcı ayrıca ABD kurumlarının İran'a yönelik yaptırımla konusunda katı ve dikkatli olmasına rağmen Atilla ve Halkbank'ın yaptırımlara uymadığını söyledi.
"Bir yasaklı hesaptan diğerine para transferinin İran'a ne faydası olabilirdi? diye soran Savcı Lockard, bu noktada Zarrab'ın devreye girdiğini belirti ve "Atilla'nın bu tartışmaların parçası olduğunu defalarca inkar ettiğini duydunuz." dedi.
Dosyanın net olduğunu vurgulayan savcı, eski Halkbank Genel Müdür Yardıcısı'na yönelik olarak "Eğer Atilla'ya inanırsanız 'bilinçli göz yumma' inanmazsanız ise suça iştirak" suçlamasında bulundu.
Savcının sözlerinin ardından Atilla'nın avukatı Rocco söz aldı. Rocco müvekkilinin "davadaki diğer isimlerin aksine hiç rüşvet almadığını ve hergün işine giden dürüst ve çalışkan bir kişi olduğunu" söyledi.
Zarrab ile Zarrab ile Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan arasındaki ilişkiye dikkat çeken Rocco, "Zarrab sürekli kime gitti? Aslan'dı satın aldığı ve direkt gittiği kişi" belirtti ve "Zarrab Süleyman Aslan'ı satın aldı" dedi.
