Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Türkiye'deki siyasi gerilimin herkesi etkilediğini; gerilimin sosyal hayatın yanı sıra ticari yaşama bile yansıdığını ifade etti. Çetin, "Hani bir şarkıda vardı, 'Bir tatlı huzur almaya geldim' diye. Biz de artık biraz huzur istiyoruz." dedi.
ATSO'nun ocak ayı meclis toplantısında konuşan Çetin, Türkiye'deki siyasi gerilimin herkesi olumsuz etkilediğini söyledi. Gerilimden kaynaklı gerginliğin her yere yansıdığını, sosyal yaşamın yanı sıra ticari hayata bile sirayet ettiğini belirten Çekin, tüketici güven endeksinin bile bu havadan etkilendiğini dile getirdi. Eylül'de dip yapan endeksin seçimlerden sonra sıçrama yaparak 77'ye kadar çıktığını ancak aralıkta 73'e, ocakta ise 71'e gerilediğini kaydeden Çetin, aynı durumun reel sektör güven endeksinde de görüldüğünü belirtti. Sektörel güven endeksinin kasımda sıçrama yapmasına rağmen aralıkta düşüşe geçtiğini anlatan Davut Çetin, "Fas gibi bir ülkede bile insanlar bizden daha sakin, huzurlu görünüyorsa biraz düşünmek gerekir. Hani bir şarkıda vardı, 'Bir tatlı huzur almaya geldim' diye. Biz de artık biraz huzur istiyoruz." dedi.
Terör baskısı altında olan Türkiye'de buna bir de siyasiler arasındaki sert sözler eklenince herkesin tansiyonunun yükseldiğini dile getiren Çetin, "Siyasette veya Meclis'teki bu kavga Türkiye'ye yakışmıyor. Meclis dışında biraraya gelindiğinde, herkesin dostça ve daha rahat konuşabildiğini görüyoruz ama Meclis ortamında ve basın yoluyla konuşulduğunda başka bir hava ortaya çıkıyor. Bu kavga ve çekiştirme alışkanlığı ciddi bir kültüre dönüşüyor, hatta başkasının derdinden mutlu olan bir toplum oluyoruz. Bunun ekonomiye de olumsuz yansıması oluyor. Bir ülke, bir millet, bir kent bir beden gibidir. Bir organ hastalanırsa bütün beden etkilenir. Birisi kaybederken diğerinin kazanması geçicidir. Başarı ve iyilik birlikte çoğalır, başarısızlık ve kötülük de zamanla her yere yayılır." diye konuştu.
Demokrasinin; 'uzlaşma, farklı fikirlere ve fikir özgürlüğüne saygı, eleştiriye karşı hoşgörü' olduğuna değinen ATSO Başkanı, şöyle konuştu:
"Bizim kuşak 1970'leri, 80'leri, 1990'ları yaşadı. Her dönem birileri mağdur oldu, haksızlığa uğradı. O yıllardan ders almamız ve artık o dönemleri geride bırakmamız gerekir. Diyaloğun olmadığı, eleştirinin olmadığı, uzlaşmanın olmadığı yerde mutlaka hata vardır. Sokaktaki vatandaşın hatası önemli olmayabilir ama kurumların hatasının sonuçları ağır olur. Bedelini de bütün millet ve ülke öder. O yüzden önemli kurumların karar ve uygulamaları her zaman eleştiriye açık olmalıdır ki risk azalsın."
Türkiye ekonomisinin 'tıkandığını' da söyleyen Çetin, reformların mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'nin bir huzur programına, huzur eylem planına da ihtiyacı bulunmaktadır." dedi.
GERÇEK DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜ KAPANIR
Konuşmasında kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Davut Çetin, Antalya'nın 'çılgın projesi'nin kentsel dönüşüm olması gerektiğini bir kez daha ifade etti. Birçok semtte başlayan bireysel dönüşüm projelerinin yaygınlaştığına dikkat çeken Çetin, "Böyle devam ederse artık gerçek bir dönüşümün de önü tıkanır ve ümit kalmaz. Bu bireysel bina dönüşümleri yapılmamalı, yaptırılmamalıdır. Acilen semt bazında projelendirmeler yapılmalı veya büyük ada-paftalar bazında dönüşüm zorunlu olmalıdır. Yolu yetersiz, parkı olmayan, sosyal alanı olmayan mahalleler yerine doğru dürüst mahalleler ortaya çıkarılmalıdır. Bu yapılırsa hem mal sahipleri hem de kent kazanır." şeklinde konuştu.
Bu plansızlığın devam etmesi halinde ticaretteki ve ulaşımdaki sorunların da düzelmeyeceğini savunan Davut Çetin, kentsel dönüşüm master planı çıkana kadar bireysel projelere izin verilmemesini hatta 'yapı ruhsatı tatili' getirilmesini istedi.
RUSYA'YA İHRACAT YÜZDE 79 AZALDI
Rusya'yla yaşanın sorunlar Antalya'nın tarım ihracatını olumsuz etkilediğine işaret eden Çetin şöyle devam etti: "Yaş meyve ve sebzede 3 haftalık ihracatta yüzde 50'ye yakın bir düşüş görüyoruz. Domates, portakal, salatalık en fazla etkilenen ürünler. Bölgemizden Rusya'ya ihracat yüzde 79 oranında azaldı. Şimdi İran'ın da 'Türk ürünleri Rusya'ya ihraç edilmesin' diye önlem aldığı haberi geldi."
Turizmle ilgili konuşmak içinse henüz erken olduğunu dile getiren Davut Çetin, ancak kış sezonunun kötü gittiğinin altını çizdi. Aralık 2014'te 130 bin olan yabacnı turist sayısının geçen ay 99 bine gerilediği bilgisini aktaran Çetin, "Yani yüzde 24 düşüş oldu. Son 3 haftada ise yüzde 13 oranında düşüş söz konusu. İstanbul'daki terör saldırısı tuz biber oldu ve yaz rezervasyonları iyi değil. Geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanımız, Frankfurt'ta Alman tur operatörleriyle görüştü ve uçak desteklerini konuştu ama operatörler yaz ayları için destek çıkmazsa, yeterli rezervasyon olmayacağı için kendilerinin de uçuş planlarını azaltacaklarını, dolayısıyla uçak desteğinin işe yaramayacağını söylemişler. Öyle görünüyor ki, bu yıl İspanya ve Yunanistan dolacak ve oraya gidemeyen bize gelecek." değerlendirmesinde bulundu. CİHAN