Tayyip Erdoğan’ın kabinede revizyon hazırlığında olduğunu iddia eden Avrasya Kamuoyu Araştırma Merkezi Başkanı Kemal Özkiraz, kendisine daha önce doğru bilgi veren ‘kaynağın’ bu kez “kabine revizyonu” haberi verdiğini anlattı. Erken seçim iddiaları konusunda ise “Erdoğan Koronavirüs süreci sonrasında dünyada yaşanacak para bolluğundan payımızı alabilirsek diye en az 1 yıl kadar daha seçim düşünmeyecek. Şu an sahaya inmesinin sebebi yeni kurulan iki partiye kayışları engellemek için tabanını diri tutmak” dedi.

Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz, kabinede değişiklik ve erken seçim iddialarıyla ilgili bir radyo programına konuk oldu.

Özkiraz olası kabine revizyonunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve eski Başbakan Binali Yıldırım ile ilgili iddialar dile getirdi. Bunları aktaran kaynağın daha önce kendisine doğru çıkan iki bilgi verdiğini öne süren Özkiraz şöyle konuştu:

“Bana kabine revizyonu bilgisini aktaran kaynağım ‘metal yorgunluğu’ söylemini 1 hafta önceden aktarmış hatta görevden alınacak belediye başkanlarının isimlerini vermişti. Kimsenin aklından Melih Gökçek, Kadir Topbaş gibi isimlerin görevden alınacağı geçmezken söylemişti. Geçtiğimiz 24 Haziran seçimlerinde Bahçeli’nin seçim isteyeceğini, Erdoğan ile bir araya gelinerek İyi Parti’yi seçime sokmayacak şekilde ayarlanacağını da aynı kişiden öğrenmiştim. Ben bunları söylemiştim ve olmuştu.

“Şimdi Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı makamlarına, Binali Yıldırım ile Süleyman Soylu’nun süper bakan yetkisiyle getirileceğini öğrendim. Binali Yıldırım’ın, projeci ve yatırımcı bakanlıklardan sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Süleyman Soylu’nun ise diğer bakanlıklardan sorumlu Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanabileceğini söyledi.

“Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı olarak düşünülüyor. Albayrak, Erdoğan’a yani Cumhurbaşkanı makamına bağlı olacak dedi. Berat Albayrak yerine ise İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin ismini söyledi. İçişleri Bakanı için bir isim söyletemedim ama Mehmet Ağar, Süleyman Soylu gibi o minvalde bir ismin seçileceğini söyledi. Erdoğan’a parti yönetiminden ayır diyorlar muhtemelen ve Erdoğan’da partinin genel başkanı olarak en güvendiği ismi Berat Albayrak’ı düşünüyor büyük ihtimalle. Berat Albayrak’ın genel başkanlığına toplum nasıl bakar? Toplum ikna edilebilir mi? Parti ikna edilebilir mi? Bence bunları sorgulayacak.”

Özkiraz’ın son dönemdeki erken veya baskın seçim söylemleriyle ilgili yorumu ise şu oldu:

“Anketlerde AK Parti çok kötü. MHP barajı geçemeyecek durumda. AK Parti yüzde 35 bandını geçemeyecek durumda. Muhalefet iyi bir çatı adayı çıkarırsa, Erdoğan seçimi farklı derecede kaybedecek durumda.

“Toplumun erken seçime zorlamasından kaçınmak için örgütünü motive etmeye çalışıyor. Erdoğan partisindeki yıpranmışlığı daha önceki metal yorgunluğu gibi doğru teşhis ediyor ve partisini diri tutmaya çalışıyor. Özellikle yeni kurulan iki partiye olabilecek kayışları ve milletvekili geçişlerini bir nevi yaprak dökümünü engellemek için örgütlerinin diri tutma çabasına girecek.

“Metal yorgunluğu sürecinde olduğu gibi mitinglerle gövde gösterileri yapmaya çalışacak. Aslında erken seçim yok.Korona kimsenin umrunda değil. Çünkü herkesin umrunda olan para. Koronavirüs sürecinde hükümetin yaptığı telafi çalışmaları yani insanların ekonomisinden kaybı, işten kaybı gibi telafi edilmesi gereken çalışmaları yüzde 77’si başarısız buluyor.

Türkiye 2021’de de böyle giderse 3 yıl ekonomisi küçülmüş bir ülke olacak. Dünyanın hiçbir yerinde üst üste 3 yıl ekonomisi küçülmüş bir hükümet ayakta kalamaz ve seçimi kazanamaz. O yüzden Erdoğan Koronavirüs süreci sonrasında dünyada yaşanacağı belli olan para bolluğundan payımızı alabilirsek diye en azından 1 yıl kadar daha erken seçim düşünmeyecek. Bu payı alabilirse ve topluma yansıtabilirse 1 yıl sonra muhteşem bir destek ile seçime gidebilir ama bu payı alamazsa Eylül’den itibaren partisinden grup grup Milletvekillerinin koptuğunu görecek. O zaman da seçime 2021’de gidilir ama Erdoğan’a rağmen gidilir ve Erdoğan’sız bir seçim olur. Erdoğan o seçime katılmaz, partisi bölünmüş olursa…”