Adalet Divanı yine de bu şartların, kamu yararının gerektirdiği durumlarda kabul edilebileceğine hükmetti.
Salı günü açıklanan kararda, üye ülkeler tarafından 1976 sonrasında yürürlüğe konulan ek vize şartlarının bu tarihte imzalanan ve 1980'de yenilenen Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklık Konseyi Kararları'nı ihlal ettiğine hükmedildi.
Emsal niteliğindeki kararda istisna olarak 'kamu yararı' durumu gösterildi. "Göç akımını etkili bir şekilde kontrol edebilme" amacıyla yeni mevzuat oluşturulabileceğini belirten Adalet Divanı, bu kanunların 'kamu yararı' amacına ulaşmak için zaruri olması durumunda kabul edilebileceğinin altını çizdi.
Söz konusu mevzuatın orantılı olup olmadığına ise yerel mahkeme karar verecek.
Almanca bilmediği için vize verilmemişti
Adalet Divanı salı günkü duruşmasında Almanya'da yaşayan bir Türk vatandaşıyla evlenen fakat Almanca bilmediği için vize alamayan Nefiye Yön'ün durumunu inceledi.
Olayda Stuttgart valiliği, 1980 yılında kabul edilen yasalar ışığında Yön'ün Almanca bilmesi gerektiğini, aksi taktirde vize alamayacağını söylemişti. Bunun üzerine Yön, idari mahkemeye dava açmış ve haklı bulunmuştu. İdari mahkeme, söz konusu yasanın Türkiye-AB antlaşmalarına uygun olmadığına karar vermişti.
Karara valilik tarafından yapılan itiraz üzerine Liepzig'deki Federal İdari Mahkeme, Alman kanunlarının uluslararası sözleşmelere uygun olup olmadığını Avrupa Adalet Divanı'na sordu.
Divan, kanunların normal şartlarda antlaşmayı ihlal ettiğine, fakat 'kamu yararı' gözetildiği durumda geçerli olabileceğine hükmetti.
Nefiye Yön'ün vize alıp alamayacağına Adalet Divanı kararı ışığında Federal İdari Mahkeme karar verecek.
Euronews Türkçe servisi