Avrupa Birliği (AB) tarafından önümüzdeki hafta yapılacak AB zirvesi için hazırlanan bir strateji planı, Birliğin 2024 yılına dek izlemeyi hedeflediği siyaseti ana başlıklarıyla ortaya koyuyor. Beş sayfalık bu plana göre AB'nin, önümüzdeki beş yılda güvenliğin artırılması, ekonomik büyüme ve iklim koruma çalışmalarına ağırlık vermesi öngörülüyor. Planda ayrıca AB’nin dünya çapında daha etkin olma hedefi "Birlik daha özgüvenli ve güçlü olmak zorundadır" ifadesiyle dile getirildi. Ayrıca AB kapılarının yeni üyeler için açık tutulması da planda yer alan maddelerden biri.

Planda dile getirilen ana hedeflerden biri olan iklim koruma çalışmaları konusunda ise somut bir yenilik görülmüyor. 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması’na atıfta bulunan metinde, "AB tek başına hareket edemez. Tüm ülkeler ilerleme kaydetmeli ve iklimi korumak için çaba sarfetmeli" ifadesi kullanıldı.

Ancak Birliğin, iklimi korumak için hangi tarihe kadar ne gibi adımlar atacağına dair planda herhangi bir bilgi mevcut değil. Bu durumu eleştiren çevre örgütü Greenpeace’in Avrupa Sorumlusu Jorgo Riss, Avrupa Birliği’nin iklim koruma konusunun aciliyetini görmezden geldiğini ve söz konusu strateji planının sloganlardan ibaret olup iklim krizine herhangi bir yanıt vermediğini dile getirdi. Riss planla ilgili olarak, "Bu birbirine tezat öneriler, AB yöneticilerinin, bugüne dek olduğu gibi ekonomik büyümeye ağırlık vermeye devam edeceğini ve sosyal eşitsizliği teşvik edip, iklim ve çevre krizini daha da büyüteceğini gösteriyor" dedi.

Önümüzdeki beş yılı kapsayan strateji planının bir başka önemli hedefi de "Halkı ve özgürlükleri korumak". Bunun için yasa dışı göç ile mücadelenin altı çizilirken, sınırlardaki denetimlerin de artırılacağı vurgulandı. AB içinde uzun süredir tartışma konusu olan mülteci yasasındaki reformla ilgili olarak plan metninde, "Göç ve mülteci politikasında bir çözüm bulmaya kararlıyız" denirken, siber saldırılar ve dezenformasyonla mücadele ve hukuk devletinin korunmasına yönelik hedeflerin de altı çizildi. Ekonomi konusunda da, özellikle Almanya ve Fransa’nın üzerinde durduğu sanayide atılacak adımların koordineli ele alınması yine planda yer alan maddelerden biri. Birliğin ticaret politikalarının güçlendirilmesi ve Avrupa’nın savunma sanayine yönelik yatırımların artırılması da ekonomik hedefler arasında yer alıyor.

Söz konusu plan önümüzdeki günlerde AB üyesi 28 ülke tarafından tartışılıp, gerekli görüldüğü takdirde ilave maddeler eklenebilecek.