"Rusya'nın, Dağlık Karabağ bölgesinde barış ve güvenliği garanti edememesi Ermeni halkına ihanettir" diyen Charles Michel, Azerbaycan’ın askeri harekatına dur demedikleri için "Rusya’yı kınadığını" söyledi.
Michel, AB olarak hedeflerinin tarafları biraraya getirerek, güvenilir bir anlaşma sağlamak olduğunu söyledi. Azerbaycan’ın ise "ilişkiler zor olsa da, AB’nin ortağı olmaya devam ettiğini" açıkladı.
Euronews haber kanalına söyleşi veren AB Konseyi Başkanı Charles Michel, 2020'de Moskova'nın aracılık ettiği barış anlaşmasından bu yana Dağlık Karabağ'da bulunan Rus barış koruma güçlerini, Bakü'nün askeri harekatı başladığında ‘kenarda durup seyretmekle’ suçladı ve "Rusya'nın Ermeni halkına ihanet ettiği herkesçe açıktır. Bu tavrını kınıyorum" dedi.
Michel, "Rusya, 2020’deki bu barış ve güvenlik anlaşmasını garanti altına almak için, askerlerin sahada olmasını istiyordu. Ancak askeri operasyonun, bölgedeki Rus barış güçlerinin en ufak bir tepkisi olmadan başlatıldığını görüyoruz. Avrupa Birliği'nin ise bölgede askeri bir gücü ya da varlığı yok" sözleriyle eleştirdi.
"Azerbaycan’ın yarattığı hayal kırıklığı"
Charles Michel, "Azerbaycan'ın aldığı karardan son derece büyük hayal kırıklığına uğradım ve bunu Cumhurbaşkanı Aliyev'e çok güçlü bir şekilde ifade ettim" dedi.
Birliğin insani destek sağlamaya devam edeceği, Dağlık Karabağ'ı terk eden çok sayıda mülteciye evsahipliği yapan Ermenistan'ı destekleyeceği konusunda güvence verdi. Michel, "Ermenistan'ın toprak bütünlüğüne saygının net bir şekilde yeniden teyit edilmesini sağlamak için siyasi ve diplomatik düzeyde de meşguliyetimizi sürdürmeliyiz. Pes etmeyeceğiz" dedi.
"Başarısız arabuluculuk" eleştirileri
Granada zirvesinde Paşinyan-Aliyev görüşmesi
Charles Michel, 5 Ekim Perşembe günü İspanya'nın Granada kentinde düzenlenecek Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) zirvesinin oturum aralarında, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerini biraraya getirmeyi planlıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Nikol Paşinyan’ın yanı sıra, görüşmeye, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un da katılması planlanıyor. Zirveye katılacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da oturum aralarında bu isimlerle görüşmesi bekleniyor.
Benzer bir “Kafkasya Zirvesi” Ekim 2022’de AST’nin kuruluş zirvesi olan Prag’da, ardından Erdoğan’ın katılımı olmadan Haziran 2023’te Kişinev’de yapılmıştı.
Michel, "Barış iki tarafın da taahhütlerini belirleyecek bir müzakereyi gerektiriyor. Ancak askeri operasyonu başlatan taraf Azerbaycan olduğu için, Azerbaycan daha büyük bir sorumluluk taşıyor. Uluslararası hukuka uygun olarak Ermeni nüfusu da dahil olmak üzere, Azerbaycan'da yaşayan tüm nüfusun haklarını ve güvenliğini koruma taahhüdünde bulunarak iyi niyet göstermek artık Azerbaycan'ın görevidir" diyerek bu zirveden beklentileri hakkında da ipuçları verdi.
Dağlık Karabağ halkının, toplu halde Karabağ bölgesinden göç edişini "etnik temizlik" girişimi olarak nitelendirmekten kaçınan AB yöneticisi, "Ermeni nüfusunun ezici çoğunluğunun, muhtemelen Azerbaycan otoriteleri tarafından nasıl karşılanacağı korkusuyla bölgeyi terk ettiği doğrudur. Bu nüfusun büyük bir kısmı şu anda Ermenistan'da ve bu nedenle AB'nin insani yardım sağlaması gerekiyor" dedi.
Azerbaycan AB'nin “ortağı” olmaya devam ediyor
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 2022'de Bakü'yü "güvenilir bir ortak olarak selamlayıp Azerbaycan'ın AB'den gaz ithalatını 2027 yılına kadar ikiye katlama yönünde bir anlaşma imzalaması nedeniyle, AB’nin bölgede olanları görmezden geldiği" eleştirilerine ise; "Bu sözleri anlıyorum ama bu doğru değil. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından Avrupa'nın enerji kaynaklarını çok hızlı bir şekilde çeşitlendirme yeteneğini gösterdik ve artık enerji tedariği açısından birçok seçeneğimiz var" şeklinde yanıtladı.