Azerbaycan'da devam eden Bakü2015 1. Avrupa Oyunları'nda madalya kazanan karateci Enes Erkan, yaptığı sürpriz açıklamada profesyonel sporu bırakabileceğini söyledi. Bakü2015'te altın madalya kazanan isimlerden olan 28 yaşındaki başarılı sporcu Enes Erkan, profesyonel sporu bırakabileceğini açıkladı.
Sona eren karete turnuvalarının ardından yayıncı kuruluş NTVSpor'a açıklama yapan Enes Erkan, "Buraya çok iyi hazırlandık. Çok güzel turnuva geçirdim. Devletimizden, milletimizden, herkesten Allah razı olsun. Burada, bu şampiyonluğu istiyorduk. Türk halkına, spor bakanıma söz vermiştim. Ülkemde Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya almıştım. O altın madalyayı orada alacağım demiştim. Bu sözümü tuttuğum için çok mutluyum. Buradan altın madalyayı tüm Türkiye'ye, Sakarya'daki hemşehrilerime, Rizelilere ve en önemlisi de ailem eşim ve çocuklarıma armağan ediyorum." dedi.
Takıma nice şampiyonluklar kazanması dileğinde bulunan 28 yaşındaki başarılı sporcu , "Ben devam edip etmeyeceğimi eşimle oturup kararlaştıracağız. Belki kariyerimizi de noktalayabiliriz." diyerek sürpriz bir şekilde bırakmanın sinyallerini verdi.
Oyunların açılış gününde Türk bayrağını taşıyan isim olan Enes Erkan, duygularının sorulması üzerine ise "Karate açısından çok önemliydi. Branşımız, olimpik bir spor ama olimpiyatlarda yok. Bu branşta çok başarılıyız. Bunu ispat etmekte zorlanıyorduk, bu branşta ne kadar başarılı olduğumuzu tüm Türkiye'ye gösterdik. Maçlarımızın ne kadar zor olduğunu da gösterdik. Herkes görmüş ve anlamış oldu. Bu açıdan da çok seviniyorum. Türk bayrağını taşımak ayrı bir gurur verdi. Orada yürürken o duygu anlatılmazdı. Şanlı bayrağımızı taşıdık, ne mutlu bize, ne mutlu Türküm diyene." cevabıını verdi.
84 kiloda bronz madalya kazanan Uğur Aktaş ise yaptığı açıklamada mutluluğunu dile getirirken, "Çok şükür, ülkeme bronz madalya kazandırdım. Yaşımız daha genç. İki arkadaşımla beraber bronz madalya kazandık. İyi kamplar yaptık, kamp sürecimiz uzundu. Güzel çalışmalar geçirdik. Bir dahaki sefer inşallah altın olur. Buradan anneme babama çok selam gönderiyorum. Hocalarıma, emekleri için teşekkür ediyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Kadınlar kumite +68 kiloda gümüş madalya kazanan Meltem Hocaoğlu ise "Gümüş madalyayı kazandım. Kendime geldiğim için kıymetini daha iyi anlıyorum. Antrenörüm Ercan hocama teşekkür ediyorum. Bana dualarını eksik etmeyen herkese teşekkür ediyorum. Altın madalyayı kaybetmek gerçekten üzdü. Ama emeğimizin terdimizin karşılığı bu madalya. O yüzden çok kıymetli." diye konuştu.
Kadınlar katanın bronz madalyalı ismi Dilara Bozan turnuvaya 11 kişi geldiklerini ve 9 kişinin madalya kazandığını vurgularken, "Avrupa Şampiyonası'ndan sonra aralıksız kamplara devam ettik. Çok daha iyilerini hakediyorduk; ama Allah'a bunları nasip ettiği için şükrediyorum, gerçekten güzel bir yerdeyiz." demekle yetindi.
Erkekler katada bronz madalya kazanan Mehmet Yakan, turnuvayı madalyasız kapatan eşi Tuba için de mücadele ettiğini söyledi ve "Maça hem kendim hem de işim için çıktım. Savaştım, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım; ama 3.'lükte kaldık. Grup finalini 3-2 kaybettim. Bundan sonra da eşimle beraber devam edeceğiz." dedi.
"EN İYİSİ OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
İlk günde kadınlar kumite 50 kiloda altın madalya kazanarak Avrupa oyunlarında kürsünün en üstüne çıkan ilk Türk sporcu olan Serap Özçelik mutluluğunu dile getirirken şu ifadeleri kullandı:
"Gerçekten çok mutluyum. Ama madalya alamayan arkadaşlarım için üzgünüm. Bu çok anlık bir olay. O kadar hazırlanıyorsun müsabakanın süresi 2 dakika. Her şey iki dakikada belli oluyor. O yüzden işin cilvesi bu. Kazanmak da kaybetmekte var. Allah'a çok şükür biz kazandık ama belki yarın kaybedebiliriz. En iyisi olmak için çalışıyoruz. Bu yolda ilerliyoruz."
BAŞKAN'DAN ÖVGÜ VE UYARI
Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan ise sporcularıyla gurur duyduğunu dile getirirken onları uyarmadan da edemedi ve "Sporcularımız elinden gelen gayreti gösterdi. Tek üzüntümüz, buraya katılıp madalya alamayan iki arkadaşımız. Daha önce de bahsettim, takımımız çok genç. Bu takım yıllarca madalyalar alacak. Burada bronz, gümüş madalya alan arkadaşlarımızın ileride altın madalya alma şansı çok yüksek." diyerek şöyle devam etti:
"Bunlar büyüdükçe küçülecekler. Mütevazilikte gelişecekler ama antrenman yapmakta ve madalya almakta daha çok ilerlemeliler. Daha yolun başındalar. İnşallah 'olduk' diye bakmazlar. Hepisinin kapasitesi ortaya koyduklarından fazla. Kendi kapasitelerini kendileri de görse de hocalarıyla bütünlük içinde olmaya devam etsinler; çünkü bu onların başarısında en büyük etken. Kendi başlarına oldum derlerse zincirin halkaları kopmaya başlar. Bu samimiyetle, gösterdikleri saygıyla hocalarına duydukları ilgiyle bu başarıları kazandılar. Umarım aynı şekilde bu saygıyı kaybetmezler."
CİHAN