Avrupalı Türkler için 'ithal evlilik' artık yerini 'buradan evlenmeye' devrediyor, fakat ivmesi yukarı doğru çıkan boşanmaların önüne geçilemiyor. Psikolog Erdinç Üstündağ, Anadolu toplumunun temel yapısı, aile kurumda ciddi çatırdamaların olduğunu söylüyor. "Evlilikler oyuncak oldu." diyen Üstündağ 20-30 seneye evlenmelerde ciddi azalmaların olacağına inanıyor.
Psikolog ve kişisel gelişim uzmanı Erdinç Üstündağ, özellikle evlilik kurumunun çok yıpratıldığını söyleyerek ileride toplumu temelden yaralayacak ciddi sorunlara işaret etti. Evliliklerin ve ayrılıkların çok hızlı geliştiği söyleyen Üstündağ, bir anda evlilik kararı alan gençlerin henüz bir sene bile dolmadan boşanma kararı aldıklarını vurguluyor. Bazen ortada kalan çocukların ise ileride evliliğe soğuk baktığı görüşünde. Bu sebeple 20-30 sene sonra evlenmelerde ciddi oranlarda düşüş yaşanacağını düşünüyor.
SUDAN SEBEPLERLE AYRILIYORLAR
Üstündağ, "Bazı gençler saçma sapan nedenlerden dolayı ayrılıyor. Artık ayrılmak çok doğal karşılanıyor. Ayrılmak basit sebeplerden dolayı çiftler çok çabuk ayrılıyor. Maneviyatı sadece gösteriş amaçlı yaşayan, içselleştirmeyen insanların evliliklerinde böyle sorunlar daha fazla olabiliyor. Anneler kızlara, babalar erkek çocuklarına evlenemeden yuva kurma eğitimi vermeli. Bunu yapamıyorlarsa, hiç merak etmesinler, sokakta veya internet dünyasında bunun yanlış bilgiler edinmeleri işten değil." diyor.
Aile birleşimi yolu ile Türkiye'den evliliklerde sorunlar olduğunu hatırlatan Üstündağ, "Toplumda bu durumun doku uyuşmazlığı, farklı toplum ve kültürde büyümüş olmaktan dolayı birbirlerini anlamama gibi bir sebeplere neden olduğuna dair algı oluşmuştu. Fakat son yıllarda bu tip evliliklerin yerini doğdu büyüdüğü ortamda, birbirini tanıyan, aynı kültür ortamında büyüyen gençler arasındaki evlilikler aldı. Fakat sonuç değişmedi, boşanmalar yine var ve artıyor. Türkiye'den gelen damat veya gelini Türkiye'ye yollamayan, ailesini aramasına izin vermeyen insanlar var. Avrupa'ya birisini getirmek demek ona bir şey katmak değil, sonuçta sen de Avrupa'ya sonradan geldin. Bu insanı Almanya'ya Fransa'ya getirerek neyi bağışladın. Bunlar hâlâ yıkılmadı. Bazı aileler bu sorunları yaşamamak için Türkiye'den evlilikleri azalttı. Daha çok bu çevrede aynı ortamda büyümüş, aynı dili konuşanlar evleniyor ama bu da çözüm olmadı, onlarda da ayrılıklar oluyor. Demek ki çözüm nereden evlendiğin değil. Karşılıklı sevgi-saygı, karşındaki olduğu gibi kabul etme, samimiyet ve anlayış. Evlilikte herkes kendi doğusunu kabul ettirmek istiyor. Karşıdakini olduğunu gibi kabul edip öyle sevmen lazım." ifadelerini kullanıyor.
Toplumda hâlâ kadına şiddet uygulayan erkeklerin olduğunu söyleyen Üstündağ "Çok zalimler var, dayak var, cadde ortasında dövenler var, polis çağırırsan burada bana ceza verdirebilirsin ama 'Türkiye'de de ailen var' şeklinde tehdit edenler var." ifadelerini kullanıyor.
ÇİFTLER SORUNLARINI PAYLAŞMADIĞI İÇİN BOŞANMALAR OLUYOR
Üstündağ "Ben Eşimi Seviyorum" adlı son kitabı kitabında, evlilikte mutluluğun önemli bir anahtarının cinsellik olduğuna değiniyor. Toplumda, dinin söylediklerini yanlış algılayan, kültürden ve örflerden gelen bazı şeyleri dini söylem gibi algılayan insanların olduğuna dikkat çekiyor. "Boşanmaların yüzde 40'i cinsel ilişki problemlerinden kaynaklanıyor. Fakat bu "şiddetli geçimsizlik var, eşim kumar bağımlısı, eşim bana ilgisini göstermiyor" başlıkları altına gizlenmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bazen sadece, "çevremdekiler boşandılar demesinler" diye zoraki şekilde bir arada yaşıyorlar. Kültür, dinin önüne geçmiş. İslam çok modern bir din, çiftlere de yön gösteriyor. Evde mutluluğunu paylaşmayan erkekler bazı duygularını ne yazık ki dışarıda arıyor. İslamiyet'te cinsellik anlatılmış, ilmihallerde bu konuda birçok bilgi var. Evlenmeden önce gençlere evlilik eğitimi verilmeli, bunu anne-baba da yapabilir." diyor. CİHAN