İKV, bugün yaptığı yazılı açıklamada ayrıca, vize serbestliği sürecinin vizelerin kaldırılması ile sonuçlanması için Türkiye'nin yerine getirmesi gereken 72 kriter bulunduğunu yineledi.
Zirvede göç krizinin kontrolünde iki taraf arasında işbirliği ve bunun yanında, ikili ilişkileri canlandırmak için atılacak adımları görüşüldüğüne işaret edilen İKV açıklamasında, Türkiye üzerinden ilerleyen göçün kontrol altına alınması konusunun, Türkiye-AB işbirliği açısından "yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunduğu"na dikkat çekildi ve şöyle denildi:
"AB üyelik hedefi vurgusu umut verici"
"AB'nin Türkiye'den göçün kontrol altına alınmasına yönelik beklentileri karşılığında, müzakere sürecinin yeni fasılların açılması ile canlandırılması; 17. Fasıl olan Ekonomik ve Parasal Politika faslının açılması ve diğer fasılların açılmasına yönelik hazırlıkların yapılması; vize serbestisi için Ekim 2016'nın hedeflenmesi; iki taraf arasında yılda iki kez düzenli zirve gerçekleştirilmesi; Yüksek Ekonomi Diyaloğunun başlatılması ve gümrük birliğinin güncellenmesi ile ilgili görüşmelerin 2016 sonunda başlatılması gibi adımların yanı sıra, 3 milyar avro tutarında ek mali yardımın sağlaması söz konusudur."
İKV'nin açıklamasına göre, "İlişkilerde yeni bir başlangıç yapılması sevindirici" ve "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Türkiye'nin AB üyelik hedefini vurgulaması, AB Konseyi ve Komisyon Başkanlarının Türkiye'nin aday ülke olduğunu ifade etmeleri ve ilişkilerin göç konusundan çok daha geniş olduğunu vurgulamaları umut verici".
Öte yandan, İKV'nin açıklamasında "Mülteci krizi vesilesiyle, ilişkilerin canlandırılması için ortaya çıkan bu fırsatın iyi değerlendirilmesi, etkin teknik ve idari işbirliğinin yanında, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlükler alanındaki reformlara devam etmesine bağlıdır" denildi.
"17. faslın açılması yeni bir adım değil"
Açıklamada, AB hedefi açısından 17. Faslın açılmasının olumlu bir gelişme olduğu ancak bir senedir gündemde olan faslın açılmasının yeni bir adım olmadığına işaret edildi.
İKV açıklamasında, "Sürecin canlandırılması Enerji, Yargı ve Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik gibi kritik fasılların açılması, Gümrük Birliği ile ilişkili olarak görülerek ve bazı üye ülkelerce askıya alınan fasılların açılması ve fasılların geçici olarak kapatılabilmesine bağlıdır" denildi.
Açıklamada ayrıca, "Kıbrıs meselesinde 2016 içinde bir çözüm sağlanması müzakerelerde 14 faslın önündeki engelleri kaldırarak açılabilmelerini mümkün kılacaktır" vurgusu yapıldı.
Yapılacak düzenli zirvelerin müzakere süreci çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekilirken, "Mülteci krizinin kontrol altına alınmasında, işbirliği elzemdir" değerlendirmesine yer verildi ve yük paylaşımı çağrısı yapıldı.
72 siyasi kriter
Açıklamada vize serbestisine ilişkin sürece değinilirken, Türkiye'nin yerine getirmesi gereken 72 kriter hatırlatıldı. Bu kriterler Geri Kabul Anlaşması'nın etkin bir şekilde uygulanmasından uluslararası mülteci hukukuna uyum sağlanması ve organize suçla mücadeleye kadar geniş bir çerçevede Türkiye'ye sorumluluklar getiriyor.
İKV'nin açıklamasında Türkiye'ye şu önerilerde bulunuluyor:
"AB'nin mülteci krizi ile ilgili olarak Türkiye'ye duyduğu ihtiyaç ilişkilerde bir canlanmayı mümkün kılmıştır. Ancak Türkiye'nin AB'ye tam üye olması ve karar almada hak ettiği yeri alabilmesi için mutlaka siyasi kriterleri yerine getirmesi ve AB değerlerine uyum sağlaması gereklidir. Son günlerde yaşadığımız gazetecilerin tutuklanması gibi uygulamalar AB adaylığı hedefi ile çelişmekte ve Avrupa değerlerinden uzaklaşma anlamına gelmektedir."