Bozdağ'ın Gülen hakkında haksız, mesnetsiz ve hukuka açıkça aykırı açıklamalar yapıldığını kaydeden Albayrak, “Sayın Gülen'in masumiyet karinesinden yararlanma hakkı, neredeyse her gün ya bir medya kuruluşu, ya bir yargı organı, ya yorum yapan bir yorumcu ya da kamu görevlilerinin açıklama ve eylemleri ile ihlal edilmektedir.” ifadelerini kullandı. Albayrak, cevabi açıklamasında yapılan ihlallerin adeta bir zulme dönüştüğünü vurguladı. "Psikolojik harbin en acımasız yöntemine başvurulmaktan imtina edilmemekte ve ne yazık ki bu yöntem çoğu zaman devlet eliyle icra edilmektedir” tespitinde bulundu. Avukat, Adalet Bakanı dahil tüm kamu görevlileri ve yürütme organı mensupları da eylem, işlem, karar ve açıklamalarında bireylerin bu en temel hakkına saygı göstermeleri gerektiğini hatırlattı.
Albayrak'ın açıklaması şöyle:
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından, iade talepleriyle ilgili sorulan bir soru üzerine, Sayın Fethullah Gülen hakkında haksız, mesnetsiz, ve hukuka açıkça aykırı açıklamalar yapılmıştır. Sayın Gülen'in masumiyet karinesinden yararlanma hakkı, neredeyse her gün ya bir medya kuruluşu, ya bir yargı organı, ya yorum yapan bir yorumcu ya da kamu görevlilerinin açıklama ve eylemleri ile ihlal edilmektedir. Bu ihlal adeta bir zulme dönüşmüştür. Psikolojik harbin en acımasız yöntemine başvurulmaktan imtina edilmemekte ve ne yazık ki bu yöntem çoğu zaman devlet eliyle icra edilmektedir. Sayın Gülen hakkında terör örgütü kurma suçlamasına dayalı verilmiş ve kesinleşmiş hiçbir mahkeme kararı olmamasına rağmen, uluslararası hukukun en temel ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi (AİHS mad. 6/2, BM. MSHS mad. 14/2) acımasızca ve bilinçli olarak ihlal edilmektedir.
KİMSE YARGI KARARI OLMADAN SUÇLU GÖSTERİLEMEZ
AİHS'nin 6. maddesinin gereklerine uygun bir yargılama sonucu verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça, bir kişi hakkında isterse binlerce soruşturma veya kamu davası açılmış olsun, kişi suçlu gösterilemez.
Adalet Bakanı dahil tüm kamu görevlileri ve yürütme organı mensupları da eylem, işlem, karar ve açıklamalarında bireylerin bu en temel hakkına saygı göstermek zorundadırlar. Ne yazık ki, açılan davalar ve soruşturmalar olmasına rağmen Adalet Bakanı, Sayın Gülen'i suçlu gibi gösteren açıklama yapmaktan imtina etmemektedir.
YARGININ EN BÜYÜK SORUNU
Yapılan bu açıklamayla tekrar görülmüştür ki, ‘Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, Adil Yargılanma hakkı ve masumiyet karinesinin ihlali' hukuk sistemimizin en önemli sorunudur. Yargı reformu kapsamında çözülmesi gereken öncelikli sorun bunlar olmalıdır. Bu sorunlar çözülmeden davaların ne kadar zamanda biteceği bilgisi sadece teferruat olacaktır.
Her aşamada ifade edildiği üzere, Sayın Gülen hayatının hiçbir döneminde şiddete başvurmayı aklının ucundan geçirmemiş ve de sevenlerine bu türden bir yöntemi hiçbir şekilde önermemiştir. 40 yıldır şiddete ve radikalizme karşı çıktığı için, önce pasif olmakla; şimdi ise ironik bir şekilde, en küçük suç delili gösterilemeden şiddete başvurmakla suçlanmaktadır.
ADİL YARGILAMA YAPILIRSA DAVALAR BERAATLE SONUÇLANIR
Yapılan tüm suçlamalar nedeniyle, Adil bir yargılama yapılır, idari ve adli makamlar tarafından masumiyet karinesine riayet edilirse tüm yargılamaların beraatla sonuçlanacağı görülecektir.