Avusturya Harp Akademisi'nde
27 Şubat 2017 tarihinde Friede Diyalog Enstitüsü ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Katolik Kilisesi'nin Din ve Barış Enstitüsü partnerliğinde, Avusturya Harp Akademisi'nde “Ekstremizmi Önlemede Dinin Rolü“ başlıklı bir konferans düzenlediler.
17 ülkenin diplomatik temsilcisinin bulunduğu, içlerinde Almanya ve Avusturya Dış İşleri Bakanlıkları'nın “Dinlerarası Diyalog” ile ,“Dinlerin Barış Sorumlulukları” ünitelerinin başkanlarının da bulunduğu 100'ü aşkın katılımcının bulunduğu konferansta, Katolik Askeri-Psikopos Sn. Dr. Werner Freistetter hoşgeldiniz konuşmasını yaptı.
Friede Diyalog Enstitüsünün Başkanı ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Birleşmiş Milletler Viyana Temsilcisi Yasemin Aydın, açılış konuşmasında günümüzde Terörle Mücadelenin her ferdin sorumluluğu haline geldiğini, ve ancak güçlü bir sivil toplumla etkin bir mücadelenin mümkün olacağını vurguladı:
"Özellikle Müslümanlar, terörle olan mücadelede önemli bir rol oynamaktalar. Onursal Başkanımız Sn. Fethullah Gülen'in de ifade ettiği gibi, Müslümanların en önemli sorumluluklarından biri, hem içe dönük, hem de dışa yönelik olarak gerçek Müslümanların terörist olamayacağı konusunda aydınlanmayı sağlamaktır. İçinde bulunduğumuz zamanda, Sn. Gülen gibi İslami otoritelerin buna benzer net söylemleri barışçıl İslam ile İslam adına yapılan Terörü ayırt etmede oldukça önem arzetmektedir."
İlk konuşmada Dr. İrene Klişsenbauer, dinin kamusal alanda yerini ve din özgürlüğünü sağlamada bireylere, devletlere, dini ve ideolojik toplumlara düşen görevleri ele aldı. Kendini özgürcü olarak tanımlayan bir devletin, nötürlüğü gereği herhangi bir dini hükümle ilgili bir taraf veya yorum belirtmekten uzak durması gerektiğini ve bunun gerekçelerini net bir şekilde sunumunda anlatan Klişsenabuer, özellikle günümüzde yapılan tartışmaların din özgürlğü kavramının net bir şekilde anlaşılmadığından kaynaklı olduğunu savundu.
Ekümeniğin barışa yönelik çalışmalarını ve Kilisenin siyasi/diplomatik bir aktör olarak rolünü anlatan Dr. Florian Wegscheider'in sunumundan sonra gerçekleşen soru-çevap bölümünde dinin siyaset tarafından araçsallaştırılmaması için devletten bağımsız dini yapıların ve güçlü bir sivil toplumun olmasının önemi vurgulandı.
Avusturya'nın tanınan hukuk ve siyaset bilimi akademisyenlerinden Dr. Karin Kneissl, dünyada liberalleşme ve globalleşme sonucu oluşan siyasi boşluk/vakumun siyasi İslam'ın güçlenmesinde etkin olduğuna dair tezini ve Siyasi İslam'ın Ortadoğu'yu nasıl bir kaosa süreklediğine, bunun demografik ve ideolojik sebeplerine temas eden bir sunum yaptı. Fransız Prof. Gilles Kepel’in bir alan çalışması yaparak “Sekülerizmin iflas ettiğini, bundan sonra artık dinlerin öne çıkacağını” ve Tony Blair’in, Başbakanlıktan ayrıdıktan sonra, “Irak Savaşı bir hata idi” dediğini söyledi…
Konferansa katılım için Kuzey Irak Kürdistan Bölgesinden gelen 8 kişilik akademisyen grubundan Dr. Ardawan İsmael, teröre en fazla maruz kalan bölgelerden biri olan Kürdistan Bölgesi'nde, Kürt İslam Alimleri'nin Terörle Mücadelede nasıl bir yol izlediklerini ve bununla ilgili geliştirilmesini tavsiye ettiği çözüm önerilerini sundu. Hatta onların gayretleriyle pek çok intihar saldırısının önlendiğini de anlattı. Özellikle gençlere ulaşma konusunda sosyal medya ve internetin etkin kullanımının çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Son sunum ise, Londra Merkezli Hizmet Araştırmaları Merkezinin Yöneticisi Dr. İsmail Sezgin idi. Sunumunda, "Hizmet'in Terörü Önlemedeki Rolü ve Önemi"ni, kalıcı barışı sağlamaya ve terörü engellemeye yönelik projeleri anlattı. Sunumunu, dikkat çeken misallerle birer birer belgeledi. Gerçekten ilgi odağı olan sunumu takdire değerdi…
“Ekstremizmi Önlemede Dinin Rolü” konferansı, toplam 5 programdan oluşan ve Katolik Askeri Piskoposluğun partnerliğinde gerçekleşen "Ekstremizmle Mücadele" söyleşi serisi kapsamında gerçekleştirilen 3. Program idi. Diğer ilk iki program, Birleşmiş Milletler Viyana'da, BM Suçla Mücadele Birimi Komisyonu kapsamında gerçekleştirilmiş olup, "Terörün Finansmanı" ve "Radikalleşme Dinamikleri" konularının masaya yatırıldığı, uluslararası Terörle Mücadele Uzmanlarının bulunduğu etkinlikler idi.
Panel Serisinin 4. Programı da Mart 2017 de Birleşmiş Milletler New York ofisinde düzenlenecek olup, “Cinsiyet Perspektifinden Ekstremizmi Önleme” başlığına sahip. Bu programda kadınların, terörün önüne geçme çabalarında oynadıkları önemli rol ele alınacak.
Bütün bunlara ilave olarak benim düşünceme göre, bu hususta caydırıcı önlemlerin alınması yanında eğitim yoluyla tâ ilk öğretimden itibaren çocuklara ve gençlere Barış Pedagojisi dersleriyle sevgi ve saygının aşılanması gerekir…
Abdullah Aymaz