Antlaşmaya 1970’de eklenen (stand still clause) ‘mevcudun korunması kuralı’na göre Türk vatandaşları, hükmün yürürlüğe giriş tarihinden itibaren, hak ve özgürlüklerine hiçbir yeni kısıtlamanın getirilemeyeceği garantisi elde etti.
Anlaşmaya göre, Türk vatandaşları tüm göçmenlerin devam etmek zorunda olduğu dil kurslarına gitmeye zorlanamıyor ve Avusturya hükümeti Türk göçmenlere yaptırım uygulayamıyor.
Avusturya’da yaşayan Türkler, birçok konuda yerli Avusturyalıların hatta diğer göçmenlerin gerisinde yer alıyor. İstatistiklere göre Türkler arasında işsizlik oranı yüzde 20. Bu oran yerli Avusturyalılardan yüzde 12 ve diğer göçmenlerden 6 puan daha fazla. Türk göçmenlerin yüzde 60’dan fazlası ilkokul mezunu. Eski Yugoslavya’dan gelen göçmenlerin sadece yüzde 31’i orta okul mezunu.
“Üyelik sonlandırılsın”
Uzmanlar bu antlaşmanın yakın zamanda değişebileceğini öngörmezken Avusturya Halk Parti’sinin genç lideri Sebastian Kurz ise “Yeni bir antlaşma ile Türkiye’yle olan ilişkilerimizi yeniden şekillendirelim” önerisinde bulundu.
Diğer Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin aksine Türkiye’nin hızla AB’den uzaklaştığına vurgu yapan Kurz, adaylık yerine ‘farklı bir ilişki’nin daha yararlı olacağını söyledi. Sebastian Kurz’un 15 ekimde yapılacak genel seçimle Avusturya tarihinin en genç başbakan’ı olması bekleniyor.