Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, 9 Ocak 2016'da yapılacak Aydın Çevre Kurultayı'na herkesi davet etti. Efeler ilçesindeki Şükran Güngör Tiyatro Salonu'nda düzenlenecek kurultay hakkında bilgi veren Aydın, "Aydın'daki sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek odaları, köylüsü, kentlisi, üreticisi, emeklisi, öğrencisi, kadını ve erkeği, yani yaşamı, sağlıklı çevreyi, Aydın'ın zenginliklerinin gelecek kuşaklara temiz ulaşmasını, bu zenginliklerin hakça paylaşımını talep eden, yani kendini Aydınlı hisseden tüm kesimleri, 'keşke' dememeye davet ediyoruz." şeklinde konuştu.

Oda binasında bir basın açıklaması yapan Metin Aydın, "Her şeyin, sağlığın ve eğitimin bile özelleştirildiği, emeğin, özgürlüklerin yok sayıldığı, bilimin dışlandığı, bizlere yaşam, iş, nefes alacak alan bırakılmayan, küresel ve emperyalist sermaye güçlerinin her şeyi ama her şeyi satın aldığı, sahiplendiği bir ülkede yaşar hale geldik. Daha fazla kazanç, daha fazla enerji adına bizlerin suyunu, havasını, rüzgârını, toprağını da satın aldı. Bizler çok iyi biliyoruz ki sürdürülebilir yaşam ve gelecek adına temiz ve sağlıklı suya, havaya, toprağa ve gıdaya, demokrasiye ihtiyaç vardır. İnsanların en temel hakkı olan yaşam hakkı ve sağlıklı çevrede yaşama hakkı, tüm bu can damarlarımızın kirletilmesinden ve kurutulmasından, özelleştirilmesinden dolayı yok edilme sürecine girmiştir. Aydın'da yaşayan bizler, son 30–40 yıldır Türkiye'nin diğer bölgelerine göre bu kaynaklarını, zenginliklerini daha fazla ve hızlı kaybetme süreci yaşamaktayız." dedi. Yüzyıllardır pek çok medeniyete yaşama imkanı veren Menderes Nehri'nin, bugün tarımda bile kullanılamayacak kadar kirlilik seviyesine ulaştığını belirten Oda Başkanı Aydın, "Yer altı sularımız, jeotermal santrallerin her tarafı delik deşik etmesi nedeniyle kirlenme ve yok olma sürecindedir. Topraklarımız, Menderes Nehri'nin taşıdığı kirlilik, tarım ilaçları ve gübrelerin fazla kullanımı, imara ve sanayiye açılması, bu sanayi tesislerinin arıtmasız çalışması nedeniyle çoraklaşma ve çölleşme sürecine girmiştir. İncir, zeytin, pamuk, kestane üretimi ve kalitesi giderek azalmakta. Bitki ve canlı varlıklarımız, kültürel ve tarihi mirasımız yok olmakta. Hava kirliliğimiz Türkiye ortalamasının çok üstünde olup il olarak, 2014 yılında sekizinci sıradayız. Yazın havada kükürtdioksit ortalamasının en fazla olduğu il Aydın. Beşparmak Dağlarımız maden ocakları tarafından talan edilirken binlerce yılda oluşan jeolojik ve ekolojik yapı, buradaki medeniyetlerin izleri yok edilmekte, orman köylüsü yok olmakta." diye konuştu. Aydın topraklarının yüzde 80'inin jeotermal santraller tarafından kirletildiğini ileri süren Metin Aydın, "Topraklar çoraklaştırılmakta, köylülerin toprakları kamulaştırma tehdidiyle satın alınmakta ve göçe zorlanmaktalar. Jeotermal santrallerin halihazırda ulaştığı sayı ve gelecekte ulaşması hedeflenen sayısal çoğunluğu, Aydın'da temiz suyun, havanın, toprağın, tarımın ve gıdanın yok olmasına sebebiyet vereceğinden, sürdürülebilir yaşama engel oluşturmaktadır. Aydın artık dağlarından yağ, ovalarından bal akan diyar değil, kanserin arttığı, tarımın yok olduğu, Menderes havzasının çoraklaştığı ve çölleştiği, çocuklarımızın geleceklerinin yok edildiği memleket toprağı haline gelmiştir. Bu, kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir durum değildir." dedi. CİHAN