Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’a yönelik soruşturma kapsamında gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in iddialarının ardından gözaltına alınıp daha sonra yurt dışına çıkış yasağı verilerek serbest bırakılan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in ifadeleri ortaya çıktı.
Sertçelik’in iddialarının ardından, Ayhan Bora Kaplam soruşturması kapsamında Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin, 9 Mayıs’ta açığa alınmıştı.
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında yeni gelişme: Emniyet müdürleri dahil 7 kişi tutuklandıAyhan Bora Kaplan soruşturmasında yeni gelişme: Emniyet müdürleri dahil 7 kişi tutuklandı
Gazeteci İsmail Saymaz, Sözcü’deki köşesinde Öner’in 5 Mayıs’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, ifade vermek istediğini ancak Öner’in ifadesinin Jandarma Terörle Mücadele Dairesi’nde alındığını yazdı. Duruma gerekçe olarak ise, “Soruşturmanın niteliği, gözaltı işlemleri, soruşturmanın hızlı ve etkili yürütülmesi” olarak gösterildi.
‘SAVCILIK EMNİYETE; MİT SAVCILIĞA GÜVENMEDİ’
Saymaz, yazısında "Oysa gerçekte Savcılık Emniyet’e, MİT de Savcılığa güvenmediği için bu yol tercih edildi ifadelerini kullandı. Öner, Sertçelik’le hiç görüşmediğini ve gizli tanık yapıldığından da haberdar olmadığını belirtti.
Saymaz, Öner’in ifadesinden “Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Emniyet’e gidip operasyon için organizasyonu kuracağını söyledi. Gelmemi istemedi. Özellikle adliyede beklememi, operasyona dahil olmamamı istedi. Bir saat sonra bir komiser arayarak, Kaplan’ın yakalandığını söyledi” kısımlarını aktararak, Öner’in gizli tanık Serdar Sertçelik'in ifadesinin alınması için Emniyet'te gizli oda kurulduğunu anlattı.
Gazeteci Saymaz’ın yazısının ilgili bölümü ise şöyle:
"Kaplan’ın gözaltına alındığı operasyonu Çelik yönetmişti. Öner’e “Organize’den sorumlu İl Emniyet müdür yardımcısının operasyona katıldığını gördünüz mü?” diye soruldu.
Öner, “Bir müdürün operasyona katıldığını görmedim. Kaldı ki emniyet müdür yardımcılarının operasyona katılmaları pek alışık olunan bir durum değil” dedi.
Çelik, Kaplan dışında herhangi bir operasyona katılmış mıydı?
Öner, “Hayır, bu soruşturma dışında hiç görmedim” diye ekledi.
ERKAN DOĞAN EMNİYET’TE
Öner, bu soruşturmada görev alan emniyet personelini Çelik’in belirlediğini kaydederek, şöyle devam ediyor:
“Gözaltı işlemi devam ederken Çelik’in bahsettiği şikayetçinin Erkan Doğan olduğunu öğrendim. Şahsın ifadesini okudum. Doğan’ı hayatımda bir kere Organize Şube’nin bulunduğu üçüncü katta Çelik’in odasının önünde yanında R.A. ve M.S. isimli polislerle gördüm. Doğan’ı Çelik’le görüştürmek için beklediklerini anladım. R.A., bana şu cümleyi kullandı: ‘Müdürüm, adamı ne hale sokmuşlar.’
Öner, U.C. adlı komiserden Savcı Mustafa Kaya’nın talimatıyla işlem yapıldığını öğreniyor. “Bu talimattan neden haberim yok” diye soruyor.
U.C., sessiz kalıyor.
Öner de bu durumu Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Dairesi Organize Suç Örgütleri Şube Müdürü Yener Su’ya aktarıyor.
İfadede “Neden bilgi verdin?” diye sorulunca şu yanıtı veriyor: “Çelik müdür görevi olmadığı halde soruşturmalara dahil olup talimat verdiği, bana bilgi vermeyerek, emrim altındaki personele işlem yaptırmasının artması sebebiyle...”
Emniyet’te gizli oda kuruldu müdür kamerayla izletti
Öner, gizli tanık Serdar Sertçelik’le hiç görüşmediğini söylüyor.
Türkiye’ye nasıl geldiğini bilmediğini belirtiyor.
Gizli tanık yapılmasından haberdar edilmediğini savunuyor.
Şöyle devam ediyor:
“Türkiye’ye nasıl getirildiğini bilmiyorum. Yakalandığını Organize’ye getirildiğinde öğrendim. Yakalanmasında görevlendirme benim tarafımdan yapılmadı. Türkiye’ye hangi tarihlerde geleceğine dair bilgim de yoktur.”
Öner, Komiser Ufuk Gültekin’in odasına gelip, “Abi Sertçelik beyanda bulunacakmış, savcının aranması gerekiyormuş” dediğini belirtiyor.
Öner:
“Hangi sebeple aranacağını sorduğumda ‘Orasını bilmiyorum, Şevket müdür biliyor’ dedi. Demircan, odasının karşısında görüşme odası ayarladı. Odada suç örgütü kapsamında alınan şahıslarla mülakat yapıldığını Ufuk komiser söyledi.”
'YASA DIŞI ODA' İDDİASI
Öner, odaya gelen gidenlerin tespiti yapmak için kamerayla kayıt yaptırdığını belirterek, şöyle devam ediyor:
“Gelen gidenlerin tespiti için teknik bilgi işlemde görev yapan polise bilgisayarda kayıt etmeye başlamasını söyledim. Demircan’ın odada soruşturmaya dahil olan kişilerle görüşme yapması kanuna aykırıdır. Bana bilgilendirme yapılmadı.”
‘BANA BİLGİ VERİLMEDİ’
Soruldu:
“Gizli tanık işlemleriyle ilgili size bilgi verilmedi mi?”
Öner’in yanıtı şu şekilde:
“Her aşamada verilmedi. Talimatları Çelik verdi. Tüm dosyayı Demircan üzerinden yürüttü. Rahatsızlıklarımı Çelik’e ilettim. Memurlarla toplantı düzenledim. Benden habersiz işlem yapmayacaklarına dair uyarıda bulundum.”
Öner, yardımcısı Demircan’ın Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç tarafından yetkilendirildiğini söylüyor. Bu yüzden Demircan’la alt-üst ilişkisinde sorunlar yaşadığını belirtiyor.
Demircan’ın kendisini bilgi sızdırmakla suçladığı iddia ederek, şöyle diyor:
“Bana ‘Hiçbir şey yolunda gitmiyor abi’ diye sesini yükseltince ‘Bilgi sızdırdığımı mı ima ediyorsun’ dedim. Kendisi için ‘Engin Dinç müdürün tetikçisisin’ şeklinde sözler söyleyip söylemediğimi sordu.”
GECE BASKINI
Öner, kendisini dışlayan Çelik ve Demircan’dan şüphelendiğini söylüyor.
Emniyet’te bulunmadığı zamanlarda kimlerle görüştüğünü tespit etmek için gece Demircan’ın odasına gittiğini anlatıyor.
Gece odada Müdür Yardımcısı R.A. ve polis T.E. ile görüşürken bulduğunu kaydediyor. Daha sonra T.E.’nin görev yerinin değiştiğini ifade ediyor.
MOBBİNG İDDİASI
Öner, Teknik Büro’ya kendisine rağmen atama yapıldığını ve mobbingden ötürü kabul ettiğini savunarak, şöyle diyor:
“Teknik Büro, çok kritik bir birimdir. Sorun, Çelik’in Komiser V.Y.’yi görevlendirmek istemesidir. Buna direndim. Direnmemin sebebi, bilgi sızmasından endişe etmemdir. V.Y.’nin görevlendirmesi yazıldı. İmzalama sebebim, Dinç ve Çelik’in mobbingidir.”
Öner, ifadesinde, Çelik’in V.Y.’den Kaplan soruşturmasına dair bilgi aldığını belirtiyor.
MOBBİNG YÜZÜNDEN VALİ YARDIMCISIYLA GÖRÜŞMÜŞ
Öner, mobbing yüzünden Emniyet’ten sorumlu Ankara Vali Yardımcısı Abdullah Dölek’le görüştüğünü söylüyor.
Birkaç gün sonra Dinç’in çağırdığını anlatan Öner, şöyle devam ediyor:
“Bir süre sabretmemi, Kaplan dosyası kamuoyunda gündemde iken yerimin değişmesi halinde haberler çıkacağını, bu haberlerin Emniyet’i yıpratacağını söyledi.”
Gizli Tanık Sertçelik kaçarken GBT’ye takılmış!
Gizli Tanık Serdar Sertçelik ev hapsindeyken ve elektronik kelepçesi varken, adli kontrolü birden fazla ihlal etti.
Bu ihlallere ilişkin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile irtibat kurulup kurulmadığı soruldu.
Öner, “Sertçelik’in adli kontrolü ihlal ettiğine ilişkin herhangi bir kurumdan bildirim almadım” diyor.
Öner, bilgilendirilmiş miydi?
Kaçma ihtimaline ilişkin önlem almış mıydı?
“İhlallerden hiçbir şekilde haberim olmadığı için herhangi bir güvenlik önlemi alma yoluna gitmedim.”
SERTÇELİK'E ADLİ KONTROL UYGULANIRKEN NEDEN İKİNCİ KEZ GÖZALTI İŞLEMİ UYGULANDI?
Sertçelik’e adli kontrol uygulanırken, neden ikinci kez gözaltı işlemi yapıldığı soruldu.
Mahfuz Tatar cinayetinden ötürü gözaltı kararı verildiğini belirtiyor.
Öner:
“Sertçelik, Kaplan suç örgütüne ilişkin olmayan bir durumdan iki ayağından vurulduğu için hastanede gözaltı yapılamadı. Doktor raporunda gözaltına yapılmasında sakınca vardır şeklinde ibarenin geçtiğini hatırlıyorum. Şahsın 112 vasıtasıyla başsavcılıkta hazır edilmesi istendiğini, 112 ekiplerince evraka ‘sağlık sebeplerinden dolayı hazır edilmesinde sakınca olduğu’ ibaresinin düşüldüğünü hatırlıyorum. Savunma alındıktan sonra gözaltının devamına ilişkin boşluk olduğunu düşünüyorum. Bir gün sonra hazır edilmesi talimatı geldiğinde Komiser Metehan İlkyaz görevlendirildi. İlkyaz, Sertçelik’in evde olmadığını söyledi. Ekip görevlendirme ve gerekli araştırmaların yapılması talimatını verdim. İstihbarat Şube Müdürü Yücel’i arayarak, Sertçelik’in ivedi olarak tüm adreslerinin tespitini istedim.”
SALIVERME TUTANAĞI DÜZENLENMEMİŞ
Sertçelik’in 26 Kasım 2023’te evinde ifadesi alındıktan sonra herhangi bir salıverme tutanağı düzenlenmedi.
Savcıdan talimat alınmadan hareket edildi.
Gözaltı sürüyor olmasına rağmen Sertçelik’in evinin önünde memur bırakılmadı.
Öner, talimatlara ilişkin işlemleri Suç Örgütü Büro Amiri Y.Ç. ve Kısım Amiri G.K.’nin yaptığını belirterek, “Olaydan Sertçelik’in evde olmadığının anlaşılması üzerine haberim oldu” diyor.
Öner, Sertçelik’in firar ettiğini haber verdiğinde Çelik’in tepki vermediğini ve şaşırmadığını belirterek, “Nasıl ya, öyle mi” dediğini söylüyor. Öner, “Şüphelinin derhal yakalanmasına yönelik talimat vermedi. Şahsın yurt dışına çıkışını engellemek için hudut kapılarına kimlik bilgilerini bildirdim” diyor.
SERÇELİK'İN FİRARINDAN SONRA GBT BİLDİRİMİ GELMEMİŞ
Sertçelik firar ettikten sonra hakkında yakalama kararı mevcutken GBT sorgusuna takıldığı ortaya çıktı.
Öner’e “Şube müdürlüğünüze bilgi geldi mi” diye soruldu.
Öner, “Sertçelik’in hakkında yakalama kararı bulunurken GBT sorgusuna takıldığına dair bilgi gelmedi” diyor.
Normalde bildirim gelir mi?
Evet, gelir.
Öner:
“Yakalama kararı çıkarılmış ise soruşturmada görevli ilgili kolluk birimine mutlaka bilgi verilir. Bu bildirim ilgili şubedeki o gün görevli amire yapılır. Yakalanan kişinin durumuna, niteliğine ve özelliğine göre sıralı amire bilgilendirme yapılır.”
Öner, Sertçelik kaçtıktan sonra kendisiyle temas kurmadığını ve telefonla konuşmadığını vurguluyor.
Ayrıca hiçbir kişinin gizli tanık olmak için kendisine başvurmadığını belirterek, şöyle diyor:
“Kaplan soruşturmasında herhangi bir kimse gizli tanık olma talebiyle bana gelmedi. Alt birimden gelen memurlardan kendilerine böyle bir talep geldiğini bana iletmediler. Dosyada gizli tanık tedbirinin uygulandığını, gizli tanık ifadesi alındıktan sonra öğrendim.”
Oysa...
Dosyada, biri Serdar Sertçelik olmak üzere iki gizli tanık bulunuyor.
Kaplan’ın avukatıyla görüşen polisleri istihbarat izlemiş
Ayhan Bora Kaplan’ın kara para aklama iddiasıyla cezaevinde ifadesini almak üzere Komiser M.Ç. ile polis Y.Ö., M.S. ve C.Y. görevlendirildi.
Bu görevlendirmeyi Çelik yaptı.
Öner:
“Bu işlemler yapılırken, Çelik ile Demircan tartışmış. Çelik’e ‘İzmir’de sorun mu oldu’ diye sordum. Memurların hata yaptığını söyledi. ‘Başka birimde görevlendirilmeleri için yazı yazdım’ dedi. Demircan’a sorunun ne olduğunu sordum. Y.Ö.’nün masaj salonuna gittiğini ifade etti. Üç memurla ilgili neden işlem yapıldığını sorduğumda geçiştirici cümleler kullandı. Basından, gizli tanıkların açık kimliklerinin polisler tarafından Kaplan’ın avukatına 300 bin dolar karşılığında verildiğini öğrendim. Çelik, memurların gittiği restoran kameralarının istihbaratçılar tarafından alındığını söyledi, ‘Bu bize karşı kumpastır’ dedi. Görüntülerin alınmasında ne sakınca olacağını sorduğumda geçiştirdi."