Görevli olduğu sınır tugay komutanlığında, kanunla kurulmuş bağımsız tarafsız mahkeme ilkesine riayet edilmeden, herhangi bir yargılama yapılmadan ve savunma hakkı verilmeden hakkında farklı zamanlarda oda hapsi cezasına hükmedildiğini belirten uzman çavuş, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Yüksek mahkeme, uzman çavuşun oda hapsi disiplin cezası yönünden özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetinin kabul edilebilir olduğunu, 'yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş bir mahkûmiyet' kararının yokluğu nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiğine hükmetti. AYM, uzman çavuşa 2 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Jandarma Genel Komutanlığı 20. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'nda jandarma uzman çavuş rütbesinde görev yapan Y.K., sırasıyla 20 Eylül, 29 Kasım, 15 Aralık 2012'de, 9, 21 ve 29 Ocak 2013'te oda ve göz hapsiyle cezalandırıldı. İlk oda hapsi cezası nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel başvuruda bulunan Y.K., sonradan kendisine tebliğ edilen ikinci, üçüncü ve dördüncü oda hapsi cezalarına ilişkin AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. Y.K. cezaları vermeye yetkili kişi olarak kanunlarda belirtilen askeri amirlerin yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkeme statüsünde olmadıklarını, savunmasını hazırlaması için kendisine yeterli süre verilmediğini kaydetti. Y.K., cezalara karşı öngörülen itiraz yollarının yeterli güvencelere sahip ve etkili olmadığını, sözleşmesinin feshedilmesi korku ve endişe nedeniyle, son verilen oda hapsinden önceki oda hapsi ve göz hapsi cezalarına karşı herhangi bir merciye başvuruda bulunamadığını dile getirdi.
Hakkında, 26 Ocak 2013 günü Nizamiye Nöbetçi Astsubayı iken kendisine emredilmiş olmasına rağmen devriye görevini ifa etmemesi sebebine dayanılarak disiplin soruşturması açılan Y.K. yaptığı savunma yeterli bulunmayınca Jandarma Genel Komutanlığı 20. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'ndaki yetkili amiri tarafından 'nöbet talimatına aykırı hareket edenler' suçu nedeniyle 29 Ocak 2013'te 7 gün oda hapsi cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Y.K.'nın başvurusunu değerlendiren AYM, olayla ilgili rapor hazırlattı. Raporda, "Başvurucu ile Jandarma Genel Komutanlığı arasında imzalanmış olan sözleşme, 28/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu'nun 12. maddesi ve 20/9/2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Uzman Erbaş Yönetmeliği'nin 13. maddesi hükümlerine dayanılarak son disiplin cezasını aldığı tarihten geriye doğru bir yıl içinde otuz günden fazla ceza almış olması nedeniyle 11/2/2013 tarihinde feshedilmiştir." denildi.
KANUNLA KURULMUŞ MAHKEME YARGILAMADI
AYM raporunda, jandarma uzman çavuş olan başvurucu hakkında hiyerarşik üstü tarafından verilen 7 gün oda hapsi disiplin cezası uygulanarak Anayasa'nın 19. maddesi çerçevesinde hürriyetinden yoksun bırakıldığına hükmetti. Kararda, "Başvurucu hakkında karar veren bu kişi orduda albay rütbesiyle görev yapmakta, askeri hiyerarşik düzende yetkili bulunmakta ve bu düzenden bağımsız hareket edememektedir. Ayrıca disiplin müeyyidesine karşı askeri mahkemede yapılacak itiraz, başvuru tarihi itibarıyla Anayasa'nın 19. maddesi ile öngörülen güvenceleri de sağlamamaktadır. Bu durumda başvuranın özgürlükten yoksun mahrum bırakılma hali yetkili bir mahkeme tarafından verilen mahkûmiyet kararı ile gerçekleşmemiş bulunduğundan Anayasa'da öngörülen şartlara uymamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Anayasa'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. Başvurucunun; 1. 29/11/2012, 14/12/2012, 9/1/2013 ve 21/1/2013 tarihli disiplin oda hapsi cezaları yönünden başvurucunun, özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetinin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildi. 29/1/2013 tarihli oda hapsi disiplin cezası yönünden başvurucunun, özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetinin kabul edilebilir olduğuna, 29/1/2013 tarihli oda hapsi disiplin cezası yönünden 'yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş bir mahkûmiyet' kararının yokluğu nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiğine karar verildi. Başvurucuya net 2 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi." ifadelerine yer verildi. CİHAN