Anayasa Mahkemesi (AYM), Ergenekon davası sanıkların Serdar Öztürk'ün yaptığı başvuruyu karar bağladı. AYM, Öztürk'ün uzun tutukluluk süresi yönünden hak ihlaline uğradığına karar verdi.
AYM, hastalığı nedeniyle hayati tehlike içinde bulunmasına rağmen cezaevinde tutulduğunu ve formül gerekçelerle uzun süredir tutuklu bulundurulması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğini ileri süren Ergenekon Davası sanıklarından Serdar Öztürk'ün yaptığı başvuruyu karara bağladı. AYM, Öztürk'ün sadece tutukluluk süresinin makul olmadığı iddiasının yönünden Anayasa'nın 19. maddesinin yedinci fıkrasının ihlal edildiğine karar verdi.
AYM'nın gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı: "Mahkemenin 6352 sayılı kanun kapsamında tutukluluk hâlinin yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine verdiği 27 Temmuz 2012 tarihli kararında yer alan, dava kapsamında yargılanan sanıklardan birkaçının kaçması ya da kaçmaya teşebbüs etmesi, yine bazı sanıkların delilleri karartma girişiminde bulunması şeklindeki gerekçeleri diğer sanıkların da bunları yapabileceğine dair karine olarak değerlendirilemez. Aksi takdirde masumiyet karinesi ve bununla bağlantılı olarak kişi hürriyetine ilişkin ilkelerin zedelenebileceği açıktır. Bu nedenle aynı davada yargılanan bazı sanıkların durumlarından hareketle genelleme yapılarak diğerlerinin de aynı davranışta bulunabileceğini varsaymak tutukluluk gerekçelerinin somutlaştırılmasını engellediği gibi özgürlüğün esas, tutukluluğun istisna olduğu yönündeki anlayışla da bağdaşmaz. Bu çerçevede tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda ileri sürülen gerekçelerin 'ilgili' ve 'yeterli' olduğu söylenemez.
Özellikle 5271 sayılı Kanun'un 109. maddesinin (3) numaralı fıkrasında tutuklama yerine öngörülen adli kontrol hükümlerinin 6352 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 5 Temmuz 2012 tarihinden itibaren başvurucu lehine de uygulanma imkânı ortaya çıkmıştır. Buna rağmen anılan kararlarda hedeflenen meşru amaçla yapılan müdahale arasında gözetilmesi gereken denge açısından mevcut adli kontrol tedbirlerinin yeterince dikkate alınmadığı görülmektedir. Bu durumda tutukluluğun devamına karar verilirken yargılamanın tutuklu sürdürülmesinden beklenen kamu yararı ile başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı arasında ölçülü bir denge kurulmadığı ve bu nedenle tutuklu kaldığı sürenin makul olmadığı sonucuna varılmıştır"
Serdar Öztürk, hakkında 14 Nisan 2010 tarihinde silahlı terör örgütüne üye olduğu gerekçesi ile dava açılmış ve bu dava Ergenekon davası ile birleştirilmişti. 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Öztürk'e silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan 12 yıl, devletin gizli belgelerini temin etme suçundan 7 yıl 6 ay, yasaklanan bilgileri temin etme suçundan 3 yıl 9 ay ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçundan 2 yıl 3 ay hapis cezası vermişti.
11Mart 2014'te tahliye olan Öztürk'ün yargılandığı Ergenekon davası Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde temyiz aşamasında bulunuyor. CİHAN