AYM'nin önceki kararlarına atıf yapan Tercan, "Tutuklanan kişiler hakim olduğundan, onların bu durumunun dikkate alınması, yargı yetkisinin kullanılması, hakimin bağımsızlığı ve teminatı, tutuklama kararının diğer yargı mensupları üzerinde doğuracağı olumsuz etkiler yargıya duyulan güvenin korunması gibi hukuk devleti açısından son derece önemli hususların da kamu yararı gereğince dikkate alınması zorunluluktur" dedi.
Mustafa Başer'in avukatı Celal Sis ise “Karar 20 Ocak'ta verilmiş. Gerekçeli kararı ise 2 ay sonra tamamlamışlar. AYM, Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı davrandı” dedi.
SUÇÜSTÜ HALİ YOK
Mayıs 2015'te AYM'ye başvurduklarını hatırlatan Sis şunları söyledi: “Aylar sonra karar veriliyor. Can Dündar kararı 40 günde verildi. Doğru bir karar. Dündar kararındaki tutukluluk ile bizim tutukluluk kararında fark yok. 2802 Sayılı Kanun'un 88. Maddesi'ne göre ağır cezalık suçüstü hali yok. Dündar olayında ‘Hak ihlali' deyip ‘Burada yok' demek AYM'nin kararlarını konjonktüre göre veridiğini gösterir. AYM, siyasi iradenin baskısından etkilenmiş.”
özgür düşünce