Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) ihlal davalarını azaltmak amacıyla 23 Eylül 2012'de getirdiği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı, aralarında ünlülerin, siyasetçilerin, kadınların ve çalışanların da bulunduğu 450 binden fazla kişinin "umudu" oldu.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre uygulamanın başladığı 2012'de başvuru sayısı 1342 olarak kayıtlara geçti, sonraki süreçte başvuru sayısında artış görüldü.
Bu sayı 2013'te 9 bin 897, 2014'te 20 bin 578, 2015'te 20 bin 376 oldu. Anayasa Mahkemesine en yüksek başvuru sayısı 80 bin 756 ile 2016'da gerçekleşti. Bu sayı 2017'de yarı yarıya azalarak 40 bin 530 olarak belirlendi. 2018'de ise başvuru sayısı 38 bin 186'ya düştü, 2019'da 42 bin 971 olan bireysel başvuru sayısı 2020'de 40 bin 402, 2021'de 66 bin 121, bu yılın ilk 6 ayında ise 67 bin 395 olarak kayıtlara geçti.
327 BİN BAŞVURU KARARA BAĞLANDI
Bugüne kadar aralarında ünlülerin, siyasetçilerin, işçilerin ve emeklilerin de olduğu binlerce kişinin çeşitli iddialarla bireysel başvuru yaptığı Yüksek Mahkeme, bunların 327 binini karara bağladı. Mahkemede karar bekleyen yaklaşık 123 bin bireysel başvuru bulunuyor.
30 BİN İHLAL KARARI VERDİ
Sonuçlandırılan başvurulardan yaklaşık 30 bininde ihlal kararı veren Yüksek Mahkemenin bu hükümlerinin yüzde 70'ini ise "adil yargılanma hakkının ihlali" oluşturdu.
AYM’NİN DİKKAT ÇEKEN KARARLARI
Anayasa Mahkemesi, boşanma aşamasındaki eşi tarafından casus yazılımla telefonundan belge temin edilen ve açtığı dava sonuçsuz kalan kişinin bireysel başvurusunda özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, "Derece mahkemelerinin eşlerin birbirlerine karşı özel hayat alanlarının bulunmadığı sonucunu doğuracak mahiyetteki yaklaşımının anayasal güvencelere aykırı olduğu açıktır." denildi.
Yüksek Mahkeme, çalıştığı belediyede isteği dışında başka birime atanan kişinin yaptığı bireysel başvuruda da özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Kamu kurumları tarafından atama ve görevlendirme işlemi yapılmasında belirli bir takdir alanının bulunduğu ifade edilen kararda, bu takdir yetkisinin keyfi şekilde kullanılmaması gerektiği vurgulandı.
Yaklaşık 4 yıl süren yetki tespitine itiraz talebiyle açılan dava nedeniyle toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yer alamayan sendikanın bireysel başvurusunda da hak ihlali kararı verildi. Dava süreci nedeniyle işçilerin toplu iş sözleşmesi hakkından faydalanamadığına işaret edilen kararda, 4 senelik zaman zarfında sendikanın iş yerinde işçileri temsil etme, işçi sayısını artırarak sosyal ve finansal kaynaklarını güçlendirme gibi haklarından yoksun bırakıldığı belirtildi.
WHATSAPP YAZIŞMALARININ GÖRÜLMESİ HABERLEŞME HÜRRİYETİNİN İHLALİ
Özel şirket çalışanının, WhatsApp yazışmalarının şirket yetkilisi tarafından görülmesi üzerine haksız yere işten çıkarıldığına ilişkin yaptığı bireysel başvuruda da özel hayata saygı ve haberleşme hürriyeti haklarının ihlal edildiğine hükmedildi.
Yüksek Mahkeme, belediye çalışanının parmak izi ile mesai takibinin yapılmasına ilişkin başvurusunda da özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğini kararlaştırdı.
İşe iade davasındaki gerekçeli kararın 1 yıl 2 ay 10 günde yazılması da Anayasa Mahkemesince makul sürede yargılanma hakkının ihlali sayıldı.
Anayasa Mahkemesi, Batman Hasankeyf'te baraj yapımı nedeniyle evlerin yeni yerleşim alanına taşınması projesinden bekar olduğu gerekçesiyle yararlandırılmayan kişinin bireysel başvurusunda da hak ihlali sonucuna vardı. Kararda, kişinin medeni hali nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edildiği belirtildi.
Bir başka başvuruda ise tapulu olmasına rağmen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle sahipleri tarafından kullanılamayan araziye ilişkin yapılan bireysel başvuruda mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verildi.
Çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan yaşadığı sitenin karşısına belediye tarafından balık ve su ürünleri toptancı hali yapılmasından şikayet eden kişinin bireysel başvurusunda da Yüksek Mahkeme, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı.
Yüksek Mahkemeye ünlü isimlerin de yolu düştü. Prof. Dr. Canan Karatay, televizyon programlarındaki "şeker yükleme testi"ne ilişkin tıbbi içerikli açıklamaları nedeniyle 15 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası verilmesi kararını Anayasa Mahkemesine taşıdı. Karatay'ın başvurusunda Anayasa Mahkemesi, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.