Diyarbakır'da İhya-Der Başkanı ve HÜDA-PAR Üyesi Aytaç Baran'ı öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık, ilk duruşmada tahliye oldu. Mağdur avukatı çıkışta yaptığı açıklamada tahliyeye itiraz edeceklerini açıkladı.

İhya-Der Başkanı ve HÜDA-PAR üyesi Aytaç Baran'ın, 9 Haziran 2015 tarihinde evinin önünde silahlı saldırıda öldürülmesiyle ilgili açılan dava güvenlik gerekçesiyle Kayseri'ye alınmıştı. Davanın ilk duruşması, bugün Kayseri'de 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İki sanıktan birisi olan Sezgin Demirok'un polisle girdiği başka bir çatışmada öldürülmesi nedeniyle davada tek tutuklu sanık Diyadin G. (22) hakim karşısına çıktı. Öldürülen Aytaç Baran'ın babası Mehmet Baran (60) ve eşi Gülşen Baran (32) da duruşmada hazır bulundu. HÜDA-PAR Kurucu Başkanı Hüseyin Yılmaz ise avukat olarak davaya müdahil oldu.

Tutuklu sanık Diyadin G., Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaven'den Ses ve Bilişim Sistemi'nden (SEGBİS) "tasarlayarak adam öldürmek, silahlı terör örgütüne üye olmak ve ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma" suçlamaları hakkında savunma yaptı. Savunmasını Kürtçe olarak veren G., özel bir iş yerinde bekçi olarak çalıştığını ve yakalattığı silahı da bu nedenle taşıdığını öne sürdü. G., "Bekçi olduğum için silah taşıyordum. Suçsuzum. Ben PKK ya da başka hiçbir örgüt ya da dernek üyesi değilim. Gizli tanık olarak aleyhime ifade veren kişinin verdiği bilgilere itibar edilmemeli. Gizli tanık iddialarını kanıtlasın. Huzurda dinlenmesini talep ediyorum. Bana komplo kuruldu, gizli tanık MİT ya da polis tarafından yönlendirilmiş olabilir. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum." dedi.

Aytaç Baran'ın babası Mehmet ve eşi Gülşen Baran, sanıktan şikayetçi olduklarını ve huzurdaki sanıkla birlikte azmettirenlerin de ortaya çıkartılarak cezalandırılmalarını istediklerini söylediler.

Yapılan yargılama sonunda mahkeme heyeti, tutuklu sanığın tutukluluk süresi ve suçun vasfının değişme ihtimalini göz önünde bulundurarak tahliye kararına hükmetti. Ayrıca gizli tanık tarafından suikast planının yapıldığı iddia edilen Eşit Özgür Yurttaş Derneği ve çevresinde kamera kayıtlarının Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nden istenmesine karar verildi. Duruşma, 3 Mayıs 2016 tarihine ertelendi.

'TAHLİYE HUKUK GARABETİDİR'

Mağdur avukatı Abdulğani Orhan, adliye çıkışında gazetecilere açıklama yaptı. Tahliye kararını 'hukuk garabeti' olarak değerlendiren Orhan, "Usulen mahkeme bazı yanlışlıklar yaptı. Mahkeme 'suç vasıflarını değişme ihtimali' diyerek bütün delil ve taleplerimizi reddederek sadece sanığın sözlü beyanına itibar ederek tahliye verdi. Gizli tanığın ifadesi alınmadan sanıkla teşhisi yapılmadan tahliye edilmesi bizce bir hukuk garabetidir. Adaleti biz adalet saraylarında değil de yargılamanın yapıldığı mahkemelerde değil de nerede arayacağız? Şu anda elimizi kolumuzu bağlamış durumda ama bizim taleplerimiz..." şeklinde konuştu.

Aytaç Baran'ın babası Mehmet Baran, suçluların cezalandırılmasını istediklerini ancak adaleti bulamadıklarını kaydetti.

KENDİ İSMİNİ TAŞIYAN OĞLU DA KAYSERİ'YE GELDİ

Öldürülen Aytaç Baran'ın ölümünden sonra doğan ve 8 aylık olan Aytaç Yasin Baran da babasının duruşması için 5 yaşındaki abisi Hüseyin ile Kayseri'ye getirildi. Çocuklar, mahkeme salonuna girmedi.

İhya-Der Başkanı ve HÜDA-PAR üyesi Aytaç Baran, 7 Haziran seçimlerinden 2 gün sonra evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmişti. Saldırı sonrası çıkan olaylarda PKK üyesi olduğu belirtilen Bayram Dağtan, Mehmet Emin Ensen ve Bayram Özelçi de silahlı saldırıda öldürülmüş, 11 kişi de yaralanmıştı. Baran'ın öldürülmesi ve sonrasında çıkan olaylarla ilgili 2 dava açıldı. İlki, Diyarbakır'da çıkan olaylarda gözaltına alınan ve haklarında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açılan 16 şüpheli, yeterli delil olmadığı gerekçesiyle tahliye edilmişti. Bu dava hala devam ediyor. İkinci dava olarak da bugün görülen "tasarlayarak adam öldürmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından açıldı. CİHAN