Samsun'un Bafra ilçesinde yaşayan Mahmut Güngör, 2006 yılında 15 yaşından küçük Elmas Can ile kaçarak evlendikleri için 9 yıl sonra 10 yıl 10 ay cezayı çekmek için cezaevine girdi. Cezaya isyan eden eşi Elmas Güngör, "Devlet 9 yıl sonra üç çocuğumla bizi ortada bırakarak eşimi değil beni cezalandırdı." diyerek gözyaşı döktü.

19 Haziran 2006 yılında Bafra'nın Dededağı Mahallesi'nde meydana gelen olayda Mahmut Güngör, Elmas Can'ı, ailesinin küçük yaşından dolayı evliliklerine rıza vermemesi üzerine kaçırdı. Kızının küçük olmasından dolayı rıza göstermeyen Himmet Can, Mahmut Güngör'den şikayetçi oldu. Mahmut Güngör olaydan bir süre sonra kolluk kuvvetine teslim oldu. Şikayetçi Himmet Can kızının kaçması ve birbirlerini sevdiğini anlaması üzerine şikayetinden vazgeçti. Ancak devlet, Güngör'e çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından dava açıldı. Kamu davası 18 Ekim 2006 tarihinde sonuçlandı ve Mahmut Güngör üzerine atılı suçlardan toplam 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahmut Güngör ve Elmas Can dava Yargıtay aşamasında iken 22 Temmuz 2008 tarihinde resmi olarak evlendi. Bu evlilikten şu ana kadar 3 tane de çocukları oldu. Yargıtay, 28 Temmuz 2012 tarihinde kararı onadı. Mahmut Güngör ve eşi Elmas Güngör, diğer yasal yolları kullanarak mağduriyetlerini dile getirdi. Tüm çabalar sonuçsuz kaldı ve suç tarihinde 15 yaşını ay farkı ile doldurmamış kızı kaçıran Mahmut Güngör 10 yıl 10 ay hapis cezasını çekmek için cezaevine girdi.

Kızın babası Himmet Can, "Kızım, Mahmut ile severek kaçtılar. Biz severek kaçtıklarını bilmiyorduk, gidip şikayet ettik. Şikayette bulunduktan 1 hafta sonra davadan vaz geçtik. Bizde araya büyüklerin girmesiyle barıştık. Aradan 9 yıl geçtikten sonra çocuğun peşine 10 yıl ceza geldi. Mahmut'un 3 tane çocuğu var. Kızımla birlikte 4 kişiler bu 4 kişiye kim bakacak şimdi. Mağdurlar bu çocuklar. Adalette olan boşluk sisteminden mi artık bilemiyorum ama ne kabul ederseniz edin böyle bir karar çıktı işte. 10 yıl sonra asılsız iddialar da çıktı. Ama Türk adaleti işte nasıl bir adaletse biz de anlamış değiliz. Biz büyüklerimizden her hangi bir af indirimini bekliyoruz. İnşallah bir af olur da bu 3 çocuğu mağduriyetten kurtarmış olurlar. Herkes mağdur, onlar da mağdur biz de mağduruz. Kim bakacak bu çocuklara. Sadece bizimkilere bağlı olarak değil, Türkiye'de Bir sürü bu dertten muzdarip insan olduğuna hem fikiriz. Ama inşallah devlet büyüklerimiz böyle bir ceza indirimi yaparlar da bu kişileri kurtarmış olurlar. Onlar sevap işlemiş olur bizler de vebal altında kalmaktan kurtulmuş oluruz." dedi.

"MAHKEME MAHMUT'U DEĞİL BENİ CEZALANDIRDI"

Çocuk yaşta evlenen ve 3 çocuk ile ortada kalan Elmas Güngör ise mahkeme tarafından eşinin değil kendisinin cezalandırıldığını öne sürdü. "9 yıl sonra eşime 10 yıl 10 ay hapis cezası geldi ve tutuklandı. Şimdi benim 3 tane çocuğum var. Şimdi bu çocuklar babası için ağlıyor. Bu çocuklara kim bakacak. Devlet bu çocuklara bir çare bulsun ya da babalarını geri getirsin. Benim kocamın hiç bir suçu yok. Resmi nikahımız da var." diyen Elmas Güngör, "Madem cezaevine göndereceklerdi, zamanında gönderseydiler, 9 sene önce 2006 yılında kaçtığımız zaman cezaevine koysalardı. Hiç olmazsa 3 tane çocuk olmazdı. Biz de bu halde olmazdık. Bu cezayı devlet Mahmut'a değil, çocuklarıma ve bana verdi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan diyor ki, '3 tane çocuk yapın' Biz de onun sözünü dinledik, 3 tane çocuk yaptık. Bu mu olacak onun sonucu?" diyerek gözyaşı döktü.

Bu tür durumlar için af çıkmasını isteyen Mahmut Güngör'ün arkadaşı Serkan Güneş ise şunları söyledi: "TBMM kişiye özel yasalar çıkartıyor. Neden Mahmut gibi mağdurlara bir yasa çıkartmıyor, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Adalet Bakanımız. Sadece Mahmut Güngör için değil sözlerim Türkiye genelinde de mağdur insanlarımız var. Bu çocuklar birbirlerini sevmiş, kaçmış ve evlenmiş yani neden 5-10 yıl sonra bu çocukların peşine bu ceza geliyor da neden meclis bunlara bir karar uygulaması yapmıyor. Devlet büyüklerinden Mahmut Güngör gibi mağdur insanlara bir yasa çıkarılmasını istiyoruz."

CİHAN