DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, FOX TV'de Çalar Saat programında açıklamalarda bulundu. İlker Karagöz'ün sorularını yanıtlayan Babacan, Davos'a davet aldığını açıkladı. Gelen davetin üzerin programa katılacağını söyleyen Babacan, "Davos’taki mesajımız; ‘Asla Türkiye’den vazgeçmeyin" ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi lideri Babacan, Altılı Masa'nın dağılacağı yönündeki iddiaları da ele aldı. Altılı Masa'da birçok farklı fikrin bulunduğunu söyleyen Babacan, "Kriz kelimesini asla kullanmamak lazım. Altılı Masa'da pek çok görüşte farklı görüşler var. Ama masaya oturduğumuzda herkes fikrini söylüyor. Bu masayı bozan olmak hiçbir siyasi partinin kaldırabileceği bir yük değil" dedi.
'DAVOS'A KATILACAĞIM'
Babacan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Davet vardı. Dün karar verdim. Davos’a katılacağım.
Davos’taki mesajımız; ‘Asla Türkiye’den vazgeçmeyin. Türkiye büyük bir ülke. Türkiye seçimlerden sonra dünyayla barışık, dünyayla konuşan, alışveriş eden, sözünün gücü olan bir ülke olacak. Ülkemize güvenin’ olacak.
Konut diye açıkladıkları projede yılda 100 bin konut var. 1 milyon konutluk parayı ise zaten parası olana verdiler. Devlet bu sene 650 milyar TL faiz ödemeseydi, 1 milyon konut yapıp vatandaşlara peşinatsız bir şekilde vermeye başlayabilecekti.
Dün toplandığımız Ankara Spor Salonu, belediye ve bakanlık arasında davalık bir yer. Bu sebeple elektriği ve doğal gazı kesilmiş. Salona 5 jeneratör götürdük, 3 gün önceden ısıtmaya başladık.
Şu andaki ülkeyi yöneten zihniyet kutuplaştırma üzerinden yönetiyor. "Destek aldıklarımın desteği yüzde 50'yi geçiyorsa gerisini yok sayayım" diyor Sayın Erdoğan.
Altı partinin teşkilatları birbirine daha da yakınlaştı. Bunlara oy verenler de yakınlaştı. Ülkenin ihtiyacı uzlaşma kültürü, birlik ve beraberlik kültürü.
Şu anda ülkemizde toplumsal uzlaşmanın ve siyasi uzlaşmanın en büyük sembolü Altılı Masa.
Bu masanın temsil ettiği siyasi görüşler, Türkiye demek. Onun için bu bir Türkiye masası. Öbür tarafta kendisi gibi düşünenlerin desteğiyle yönetmeye çalışanların bir iktidarı var.,
'KAYBEDECEĞİ İÇİN BAHÇELİ, ÇİLLER VE PERİNÇEK'İ YANINA ALDI'
Erdoğan bir tarafına Çilleri aldı, bir tarafına Bahçeli'yi bir tarafına da Perinçek'i.
Bizim anayasamızın Erdoğan'ın Bahçeli'nin anlaması mümkün değil. Çünkü uzlaşma kafası yok. Dönüyor Sisi, dönüyor Esad, dönüyor Yunanistan.
Sayın Erdoğan, korku siyaseti üzerinden yürüyor. O yüzden o panoya her hafta birini yazmak zorunda. Cumhuriyet tarihinde bir ilk; binlerce bir eylem hazırladık. Bu seçimlerden sonra kurulacak hükümetin, her bakanın masasının üzerinde duracak bir kitap.
İlk kez bir siyasi parti, seçim tarihi dahi açıklanmamışken, en ufak detayına kadar hükûmet programını açıklıyor. İlk kez bir parti muhalefetteyken, ‘İktidara gelirseniz ne yapacaksınız?’ sorusuna kalın bir kitapla yanıt veriyor.
Şurada yazıklarımızın yüzde 70'ini yaparsak Türkiye 5 yıl sonra bambaşka bir ülke olur. Bunda herkesin katkısı var. Bunların bir kısmı partilimiz. Uygulamaya yönelik bir çalışma. Hep eylemler var. Devlet bütçesine sığmayacak hiçbir konuyu buraya yazmıyoruz. Dürüst ve düzgün insanların tamamını dağıttılar.
Ülkede ekonominin yükseldiği her dönemde ben ekonominin başındayım. Ben ayrılmışım, düzgün insanlar ayrılmış ülke inişe geçmiş.
'MHP'YE MUHTAÇ'
AK Parti seçimleri kaybetmiş durumda. O yüzden MHP'ye muhtaç. Bu seçimlerde de 2018 seçimlerinden çok daha kötü bir sonuç olacak. Yorulmuş ve yorgun bir iktidar iş başında. Son 4 buçuk yıldır ülkenin menfaatine ürettiği şeyler ne? "Ben ekonomisttim" diye diye aldığı kararlarla ülkemizin geldiği durum belli.
Türkiye çıkmış ve şimdi iniyor. İstişare terk edilince başarı mümkün değil. Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyon rakamını üretti Sayın Erdoğan.
Yoksul daha yoksul oldu, zengin daha zengin oldu. Türkiye'nin satın alma gücü düştü ama o faiz nereye aktarıldı; zengine. Devletin hazinesinden ödenen faizlere bakın. Bir de ben ekonominin başındayken faizlere bakın. Ne zaman Erdoğan tek imza veriyor, bu böyle oldu. Tek imzayla Sayın Erdoğan bu faizi ödüyor. Cumhurbaşkanı adına bakanlar iş yapıyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek faizini ödeyen iktidar şu anki iktidar. Faizi zaten parası olan alıyor. Sizin maaş bordronuz faize gidiyor. Alışveriş yapıyorsunuz, cep telefonu kullanıyorsunuz... Bunlar faize gidiyor. Hesap çok basit.
'85 MİLYONU YÜK OLARAK GÖRÜYOR'
Küfe her şeyi ile bu milletin omzunda. Bu yük milletin sırtında. Geçenlerde, "Bizim sırtımızda küfe var" demişti. 85 milyonu sırtında bir yük olarak görüyor.
Eğer doğru olduğuna inanmıyorsam görevde olduğum süreçte imzayı atmıyordum.
Şu gerçeği artık görüyorlar; AK Parti ve MHP'nin toplam milletvekili sayısı artık Meclis'te çoğunluk sağlayamıyorlar. Diyorlar ki, " Biz kaybedeceğiz. Gelin birlikte olalım ama biz yöneteceğiz" Ben Sayın Bahçeli'nin cümlelerini böyle okuyorum.
'85 MİLYON 1'DEN BÜYÜKTÜR'
Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür" diyor ya ben de ona "85 milyon da 1'den büyüktür" diyorum. Altılı Masa 1 kişinin keyfinden büyüktür. Altılı Masa'nın ruhunda bu var.
Akıl akıldan üstündür. Atalar, "Bin biliyorsa, bir bilene sor" demiştir. Biz şuna bakıyoruz; Biz DEVA Partisi olarak ne yapıyoruz. Ansiklopedi büyüklüğünde bir yol haritası hazırladıysak, bu takım çalışmasının sonucudur. Bu tamamen bir takım oyunu. Türkiye, böyle yönetilmeli. Ekonomide attığım goller belli.
Devlet yönetiminde tecrübesi olan bir insanım. Takım oyununda ha kaptan ben olmuşum ha başka bir arkadaşımız olmuş. Şu an Türkiye'de 'tek adam' sistemine o kadar odaklanmış ki halkımız, "Tek adam gidecek, hangi tek adam gelecek" diye soruyorlar.
Biz Edirne'de de varız, Hakkari'de de varız. Masanın ilk davet sahibi Kılıçdaroğlu'ydu. Ben hiçbir isimle ilgili sinyal vermem. İstişare süremiz devam ediyor. Bu masada bir sürü akitleşmemiz var. Yine istişareye önem veren bir aday olması son derece önemli. Gerçek anlamda demokrat bir isim olması çok önemli.
'BU MASAYI BOZAN OLMAK HİÇBİR SİYASİ PARTİNİN KALDIRABİLECEĞİ BİR YÜK DEĞİL'
Kriz kelimesini asla kullanmamak lazım. Altılı Masa'da pek çok görüşte farklı görüşler var. Ama masaya oturduğumuzda herkes fikrini söylüyor. Bu masayı bozan olmak hiçbir siyasi partinin kaldırabileceği bir yük değil.
Seçim tarihi ya Meclis kararı ya da Cumhurbaşkanı kararıyla oluyor. Ama biz, "6 Nisan'dan sonra olacak hiçbir seçime oy vermeyeceğiz" dedik. Biz Erdoğan'ın ikinci dönemi olduğunu söylüyoruz. Erdoğan, tek imzayla seçime giderse biz DEVA Partisi olarak YSK'ya itiraz dilekçemizi vereceğiz.
AK Parti'de olduğum dönemde Gezi olaylarına kadar troll hesaplar yoktu. İktidar Gezi olaylarından sonra kendi troll ordularını oluşturdu. Şu andaki iktidar için kaynak sorunu yok.
EYT'yi bunca yıldır geciktiren de hükümet. Seçime 3 ay kala mı aklınıza geliyor. Erdoğan, şimdiye kadar yapmadığı popülizmi yapıyor. Seçimi kaybedeceğini anladı. Gerçek enflasyonla bu ülkede herkesin satın alma gücü düştü. Maaşlı, sabit geliri olan herkes, enflasyon karşısında ezilmiş durumda."