Erdoğan'ın Babacan'a yönelik sözleri tartışılırken gözlerden kaçan bir detay gündeme geldi. Buna göre Erdoğan uçakta kendi gazetecilerine konuşurken devlet sırrı da ifşa etmiş.
Yeniçağ Gazetesi Ankara temsilcisi Ahmet Takan bu konuya yazısında dikkati çekti:
Mahalli seçimde alınan ağır yenilgi... Ekonomik kriz... Dış politikada tam manasıyla çöküş... Üstüne üstlük partisinin dağılma tehlikesi ile karşı karşıya kalması... Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın ayrı ayrı parti kurma yoluna girmesi... Mutlak otoritesinin ilk defa bu kadar yüksek sesle tartışılmaya başlanması...
Bunlar sadece fotoğrafın üst başlıkları!.. Siyaset kulislerinde, "Erdoğan yolun sonuna geldi" yorumları ağırlıkta. Ay sayanlar var... Ancak üzerinde ittifakla birleşilen değerlendirme; "Erdoğan kontrolü kaybetti"... Kaybetti mi? Kaybettirildi mi? Ayrı bir tartışma konusu. Fena halde sallanıyor R. Erdoğan!..
Bir zamanlar parti içinde başkaldırışları konuşmaya değer bile bulmazdı. Ufak tefek operasyonlara buruşturur bir kenara atar, burnunu kıvırır geçerdi. Şimdi, hem de uçak sohbetlerinde geniş geniş konuşuyor. Belli ki sıkıntısı çok büyük. Korku dağları sarmış!..
Erdoğan'ın Bosna-Hersek dönüşü uçakta kabin ekibi gazetecilere yaptığı açıklamadan bir bölüm;
"Ben kendisine 'parti mi kuracaksınız?' dedim. 'Şu anda düşünmüyoruz ama bir platform olarak çalışıyoruz' dedi. Dedim ki 'Bak Ali Bey, eğer senin bu kabineye katkı verme noktasında yaptığınız çalışmalar varsa, vereceğiniz bilgiler varsa biz bunlardan istifade ederiz. Malum ben sana partide danışmanlık teklif ettim, kabul etmedin.' Daha ileri gidiyorum; Özbekistan Başkanı benden orada devletin yapılanmasında eleman istedi. Ali Bey'i teklif ettim. Kendisine de söyledim. Maalesef oraya da evet demedi."Saltanatının derdine düşen Erdoğan kontrolü tamamen kaybetti. Kaybetmese, korkulu rüyalar görmese ne söylediğini bilmez hale gelir miydi?.. Şu işe bakın!.. Yakın coğrafyamızda çok önemli yer teşkil eden iki ülkenin devlet başkanı devlet sırrı olarak kalması gereken bir şeyi konuşuyorlar ve bu sonuçları hiç hesap edilmeden biri tarafından ifşa ediliyor. Hem de Özbekistan ile çok dalgalı giden bir ilişkiler sürecinde. Çok gizli kalması gerekirken, Özbekistan devlet başkanının böyle bir talepte bulunduğunun tüm dünyaya açıklanması kime ne fayda getirir?.. Etrafımızda, Türkiye'ye dört gözle bakan, bizden her daim destek bekleyen ülkelerin bize güveni bundan sonra ne olur?.. Türkiye Cumhuriyeti'nin en tepesini temsil eden şahsa artık ne gözle bakılır?.. Devletler arası sır olarak kalması gereken hususların bundan sonra ortalığa dökülmemesinin garantisi var mı?.. Ali Babacan'a vuracağım diye bunun açıklanması çok mu gerekliydi?.. Ali Babacan, Özbekistan'a yardım etmeyi kabul etmedi diye ne kadar yara alır?.. Parti kurma çalışmaları sekteye mi uğrar?.. Üstelik, Ali Babacan tercihi ne kadar doğru,?.. O da bambaşka bir tartışma konusu!..