Ali Babacan’ın kuracağı partinin kuruluş çalışmalarında yer alan bir isim, son gelişmelere dair Gazete Duvar'dan Özlem Akarsu Çelik'in sorularını cevapladı.
Sizinle ilgili en dikkat çeken senaryodan başlayalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partinizi gizliden gizliye destekleyeceği ve kendi kontrolünde olmasını sağlayacağı bu muhalif hareketi ezmenin bir yolunu bulacağı konuşuluyor.
(Gülüyor) Benim en keyif aldığım yorumlar işte bunlar. Bizim açımızdan bunların konuşulması hiç rahatsız edici değil.
Tarih tekerrür ediyor. 2001 yılında AK Parti’yi kurduğumuzda beni Refah Partisi ve Fazilet Partisi yöneticiliği yaptığım yıllardan beri tanıyan bir köy temsilcimiz yaşlı amca şöyle demişti: “Oğlum, Erbakan Hoca size mahsustan vuruyormuş gibi yapıyor değil mi? Yoksa o size gömleksizler, evden kaçan çocuklar demez. Elbette Amcacığım, Erbakan Hocamız bize kıyamaz dediğimde, adamcağız dizlerine vura vura “Biliyordum oğlum, biliyordum. Hoca size bunu yapmaz biliyordum.” diye sevinçten havalara uçmuştu.
Şimdi tarih tekerrür ediyor. O zaman rahmetli Erbakan ciddiydi, bugün de Tayyip Bey ciddi (gülüyor). Unutmayın, şeyh uçmaz. Onu müritleri uçurur.
Partide görev almak için size gelen taleplerde artış var mı?
Özellikle istifadan sonra dönüşlere yetişmekte zorlanıyoruz. Arayan, temas kurmak isteyenleri cevapsız bırakmamak gibi bir gayret var ve o kadar yoğun bir talep var ki…
Halen AK Parti’de siyaset yapan isimlerden de sizinle temas kurmak isteyenler oluyor mu?
Prensip olarak herhangi bir siyasi partiyle aidiyet duygusu, bağı devam edenlere teklif götürmedik ama temas etmek isteyenler olursa elbette onlarla da görüşülüyor.
Partinin ismi belli mi?
Partinin ismi henüz belli değil. Önemli olan adı değil işlevselliği.
Partinin eylül ayında kurulacağı bilgisi yansıdı haberlere. Kuruluş tarihi netleşti mi?
Daha önce size ne dediysek aynı noktadayız. Yani yılbaşı gelmeden ete kemiğe bürünsün istiyoruz. Bu planlamamız aynen devam ediyor ama bir tarih belirlemedik.
Kurucular kurulu belli oldu mu?
Şu aşamada kişilerin muvafakatı olmadan isim paylaşmamak prensiplerimiz arasında. Geniş bir havuz var, bunların bir kısmı aktif olarak içinde yer alır ama bir kısmı da birlikte politika üretmede katkı sunup sonra kendi işine devam etmek isteyebilir.
Türkiye’nin problemlerine ilişkin öncelik sıralamanız nedir? Parlamenter sisteme dönüş olmazsa olmazınız mı?
Parlamenter sisteme dönüş de dâhil bütün konular tartışılıyor. Asıl olan demokratik değerlerin egemen kılınması, hesap verebilirliğin oluşturulması, kuvvetler ayrılığının tesisi, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün tesisi, kişinin temel haklarının güvence altına alınması zemininin oluşturulması…
Bütün bunlar tesis edildikten sonra sistemin adı ne olmuş esasa müessir değil. Bu kriterler egemen olduktan sonra hem parlamenter sistemde hem yarı başkanlık sisteminde sağlıklı bir işleyiş sağlanabilir. İşin uzmanı isimler bütün konu başlıkları üzerinde çalışıyor şu an.
Ancak söyledikleriniz partili cumhurbaşkanlığı ile mümkün olmaz.
Kuvvetler ayrılığı vurgusu yapıyoruz. Bu partili cumhurbaşkanlığı ile örtüşmez elbette.
Ali Babacan’ın liderliğini yaptığı parti çalışmalarına ilişkin en sıcak bilgiler bunlar. Farklı konu başlıklarına ilişkin sorularımıza yanıt geldikçe onları da bu köşeden paylaşmaya devam edeceğiz.