Gargaş twitinde “Amr Musa’nın Türkiye'nin Arap dünyasına yönelik stratejik tehdidi hakkındaki açıklaması bir boşluktan kaynaklanmıyor, daha ziyade Ankara'nın Arap ülkelerine yönelik politikasının teşhisi,” şeklinde ifadeler de kullandı.
Twitinin devamında Musa’nın açıklaması ile ilgili olarak Gargaş, “Türkiye’nin yayılmacı stratejisi ve Arap bölgesel sisteminin yaşadığı zayıflık durumundan faydalanmasını vurguladığı açıklamasının zamanlaması önemli” dedi.
Sky News Arapça televizyonuna konuşan Arap Birliği eski Genel Sekreteri Amr Musa, Türkiye'nin son günlerde Kuzey Irak, ‘Rojava’ ve Libya’da düzenlediği operasyonlarla Arap dünyası üzerinde tehdit unsuru haline geldiğini savundu.
Musa açıklamasında, “Bu kez bölgede çok tehlikeli bir gelişmeyle karşı karşıyayız, bunların en sonuncusu Türkiye'nin aynı anda birden fazla yerde faaliyet yürütmesidir” ifadelerini kullandı.
Başka bir twitinde ise Gargaş, “Yıllar boyunca, komşuluk ve saygı Türkiye ile Arap bölgesi arasındaki ekonomik ve politik bağları güçlendirdi” yorumunu yaptı.
Gargaş devamında, “Ancak o düşüncelerin yerini Arap dünyasını tarihsel düşler için stratejik bir alan olarak gören bir genişleme ve liderlik programı aldı ve bu politika önümüzdeki aşamalarda Ankara’nın çıkarlarını etkileyecek bilgelikten uzak bir politika ile değiştirildi” şeklinde başka bir twit attı.
Gargaş’ın twitlerinin Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah el Sisi'nin dün orduya, Türkiye'nin Libya'ya müdahalesi ile oluşan gerginlik ortamında Mısır’ın ulusal güvenliğini korumak için ülke içinde veya dışında herhangi bir görevi yerine getirmeye hazır olmasını emretmesinden hemen sonra gelmesi dikkat çekti.
Türkiye destekli Trablus Ulusal Anlaşma Hükümeti, Halife Hafter liderliğindeki muhalif güçlerle barış masasına oturmak için elinin güçlü olması gerektiğini düşünüyor ve bu yüzden de Sirte kenti ile Cufra Hava Üssü’nün ele geçirilmesi gerektiğini düşünüyor. Aynı şekilde Rusya, Fransa ve son olarak Mısır da Sirte ve Cufra’yı kırmızı çizgi olarak adlandırıyor. Türkiye destekli UAH güçleri geçtiğimiz hafta Tarhuna kentinin ele geçirilmesinden sonra Sirte’ye doğru harekete geçmişti. Ancak Sirte yakınlarında Rusya destekli Hafter güçlerinin sert bir direniş gösterdikleri belirtiliyor.