Meclis’te kabul edilen teklifin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayıyla referanduma götürüleceğinin ‘açık ve net’ olduğunu kaydeden Bahçeli, partisinin tavrıyla ilgili “Bu kapsamda Milliyetçi Hareket Partisi TBMM’de göstermiş olduğu ahlaki duruşun, olgun ve sorumlu tavırla birlikte isabetli kararın aynısını referandum sürecinde de ortaya koyacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Bunu anlamayan dar kafalılar…’
MHP’nin yeni sisteme verdiği desteğin, parti ilkelerinden taviz vermek anlamına gelmediğini belirten Bahçeli, eleştirilere de sert çıktı: “Partimizi tutarsızlıklarla suçlayanların, dün söylediklerimizle bugünkü ifade ve irademizin çeliştiğini ileri sürenlerin ne kadar yanıldıkları, ne denli art niyetli oldukları yakında tüm yönleriyle anlaşılacaktır. Bunu anlamayan dar kafalıların, kriz ve kaosa yatırım yapan demokrasi ve millet muhaliflerinin MHP’yi karalama telaşı ve suçlama arayışı beyhude bir çaba olmaktan kurtulamayacaktır.”
‘Amaç devlet ve millet bekasını güçlendirmek’
Partili cumhurbaşkanlığı sistemini MHP’nin gündeme getirmesinin amacını ‘devlet ve millet bekasını güçlendirmek’ ve ‘fiili açmazı bitirmek’ diye açıklayan Bahçeli, “Bütün yıkıcı propaganda ve saldırılara rağmen, MHP milletvekilleri anayasa değişikliğine olumlu oy kullanarak Türkiye’nin önünü açmışlardır” dedi.
BAHÇELİ DAHA ÖNCE BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN NE DİYORDU?
Erdoğan karşıtı söylemleriyle seçmende oy toplayan Bahçeli daha önce şimdikine taban tabana zıt konuşmalar yapıyordu. İşte Bahçeli'nin sözlerinden sadece ikisi:
8 Aralık 2015 MHP grup toplantısı:
'Bahçeli: Başkanlık Sistemi tartışması yeniden gündeme geliyor. Propagandası yapılan budur. Alttan alta işlenen, servis edilen, medyayla güçlendirilen, sistemin etkilendiği, tıkandığı söylemleridir. Bunların tutar ve kayda değer bir yanı yoktur. Mesele Erdoğan'ı güvence altına almaktır. Mesele Erdoğan'ın kişisel gayesinin tatmin olmasıdır. Erdoğan başbakanken de cumhurbaşkanıyken de çift başlılıktan şikayetçidir. Çünkü sözünden başka söz söylenmesini kaldıramamaktadır. Devleti aile şirketi gibi yönetmek istemiştir. Her gittiği devletin yönetim sistemine özenmiştir. ABD'ye gidip onların sistemini övmüştür, Meksikaya gidip yine Meksika'daki sistemi övmüştür, Fransa ziyaretinde ise Fransız tarzı başkanlık sistemini övmüştür. Allah'tan şu sıralar Kuzey Kore'ye gitmemiştir yoksa Türkiye'nin geleceği kapkara olmaktan kurtulamayacaktır. Erdoğan ne yapmaya çalışmaktadır? Bu milletin yegane derdi Erdoğan'a koltuk imal etmek midir? Peki Erdoğan başkan olduktan sonra krallık ilan etmeyeceğine kim garanti verebilir. Oğlunu ikinci Erdoğan olarak tahta geçirmeyeceğine kim garanti verecektir. Türkiye'nin yeni Putin'i yavaş yavaş oluşmaktadır.'
8 Şubat 2015 Kırşehir mitingi:
'Erdoğan, 'bu gömlek bu bedene dar geliyor' diyerek milletimizin aklıyla, irfanıyla alay etmektedir. Milli Görüş gömleğini giyen Erdoğan, BOP gömleğini giyerek milletimizi yıllarca kandırmış, zamanımızı çalmıştır. Ancak milletimiz gömlek değiştirmez. Değiştireceği gömleği de asla giymez. Şerefini gömlek gibi giyip çıkaran, tarafsızlık yeminini ampul gibi yakıp söndüren bir şahsiyet Türkiye'ye istikamet çizemez, milletimizin aklını artık çelemez. Erdoğan açıkça siyaset yapmakta, suç işlemekte, vatana ihanet konusunda arka arkaya delil üretmektedir. Erdoğan baştan aşağı yalan olup çıkmıştır.” 'Bu yolla anayasayı değiştirip Öcalan canisiyle ve başkanlık sistemini kurma hedefine sabitlenen Erdoğan, geri dönülmeyen bir mecraya sapmıştır. Erdoğan'ın istek ve arzuları Kırşehir'in çıkarına değildir. Erdoğan'ın umduğu, beklediği, dayattığı başkanlık sistemi Kırşehir'in büyümesine, zenginleşmesine hizmet etmeyecektir. Böyle giderse, sistem değişikliği ve yeni bir rejim nakli konusunda ısrar devam ederse, uyarıyorum Türkiye'de demokrasi rayından çıkabilecektir. Erdoğan'ın şu anda tek kaygısı kendisini ve etrafını emniyete almak, geleceklerini de garanti etmektir. 'Bizim millete hizmetten başka gayemiz yok' sözü hikayedir. 'Hak davasından gayrı davamız yok' sözü ise kuyruklu yalandır. Çünkü Türk milleti, 7 Haziran'da iktidarı değiştirirse ki olacak olan budur, ne kadar kıyıda köşede haram yiyen ve hain varsa mutlaka hesaba çekilecektir. Merhum Neşet Ertaş ne güzel de söylemiş: 'Can yakıp da kalp kırma. Senin de gül benzin solacak bir gün. Her canlının kalbi Allah'a bağlı, herkes ettiğini bulacak bir gün.' Allah'ın şaşmaz adaletidir; herkes ettiğini bulacak, yaptığını çekecektir. Buna imanımız tamdır.