Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi makamında ziyaret etti. Ziyaretteki ilginç bir ayrıntı Can Dündar'ın bugünkü yazısına da konu oldu. O da Bahçeli'nin odasında bulunan ayaklı saat. Saat 17 ve 25 rakamlarında durdurulmuş. Bahçeli, “17.25’i gösterdiğinde pilini çıkardım. Her gün bu takvime bakıyorum.” derken operasyonu yapan polisler ve savcıların yaşadıkları mağduriyetlerine girmese 17/25 yolsuzluklarının hesabını sorma sorma sözü veriyor.
İşte Can Dündar'ın yazısından ilgili bölüm...
***
Devlet Bahçeli’nin odasında, geniş pencereler boyunca Atatürk ve bozkurt heykelcikleri var.
Masasının üzeri kitaplar ve raporlarla dolu…
Karşısında büyük bir televizyon ekranı var.
Ancak odadaki asıl dikkat çekici ayrıntı, hemen çalışma masasının yanında duran bir ayaklı saat… Bel hizasında bir direk üzerine yerleştirilmiş düzenek, çevrilen sayfalarla saati ve dakikayı gösteriyor.
Bahçeli, saat tam 17.25’i gösterirken pilini çıkarmış.
Böylece saati bu iki rakamda sabitlemiş:
1 saatlik sohbetimizin sonunda ayrılırken saatin öyküsünü soruyoruz:
“Bunu bizzat ben yaptım” diyor:
“17.25’i gösterdiğinde pilini çıkardım. Her gün bu takvime bakıyorum.”
“Takvim mi, saat mi” diye soruyoruz.
“Onların takvimi, bizim saatimiz” diyor, “Buradan da anlayabilirsiniz ki biz, 17 ve 25 Aralık’ın hesabının sorulması vaadimizden asla geri adım atmayız.”