Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkmen Dağı'nda yaşanan kayıp ve dramların, Rusya Federasyonu'nun düşürülen uçağından daha değersiz, daha önemsiz olduğunu ima yollu iddia etmek ne insani ne de medeni bir tavır olacaktır." dedi. Rusya Devlet Başkanı Putin'in, 'SU-24'ün düşürülmesi hain ve açıklanamaz bir arkadan bıçaklamadır' sözlerini eleştiren Bahçeli, "İnandırıcılığı olmayan, işlenmiş suç ve cinayetleri örtbas etmeye tevessül eden fos bir sızlanmadır." şeklinde değerlendirdi.
Rusya Federasyonu'na ait SU-24 savaş uçağının düşürülmesi ve yaşanan gelişmeler hakkında yazılı basın açıklaması yapan Devlet Bahçeli, Türkiye'nin iç ve dış politika alanında sıcak ve sancılı günler yaşadığına vurgu yaptı. Bahçeli, 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi'nin huzur ve istikrara kapı aralayacağını iddia edenlerin tez ve temennilerinin erkenden çürüdüğüne işaret ederek, ülkenin uzunca bir süredir etkisi altında kıvrandığı belirsizliğin girdabına hapsolduğunu, bölgesel gerilimlerin, güç ve nüfuz mücadelelerinin, jeopolitik ve diplomatik kutuplaşmaların, Türkiye'nin güvenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini söyledi.
"SOĞUK SAVAŞ ŞARTLARINI ARATMAYAN GERGİNLİKLER HER YÖNÜYLE KAYGI VERİCİ"
Türkiye ve Rusya Federasyonu arasında günbegün tırmanan ve soğuk savaş şartlarını aratmayan gerginliklerin her yönüyle kaygı verici olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: "24 Kasım 2015 günü Hatay Yayladağ bölgesinde Türk Hava Sahası'nı ihlal eden Rusya Federasyonu'na ait SU-24 savaş uçağının düşürülmesi iki ülke arasında derin sorunlara neden olmuştur. Başta milliyeti belirlenemeyen söz konusu uçağın beş dakika içinde on defa ikaz edilmesine rağmen mütecaviz tutumuna devam ettiği, bu kapsamda değişen angajman şartları doğrultusunda Türk pilotları tarafından gereğinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğini tehdit eden, egemenlik haklarını çiğneyen, havadan ve karadan tahrike yeltenen her türlü teşebbüs ve niyete müdahale hakkı olduğu açıktır. Bu hususu bölgesel ve küresel aktörlerin anlayışla karşılaması, hatta saygı duyması ön şarttır. Rusya Federasyonu'nun 3 Ekim'den bu tarafa Suriye rejimini arkalayarak Türk Hava Sahası'na uluslararası hukuka aykırı şekilde tecavüz ettiği bilinen bir gerçektir. Ayrıca Bayırbucak Türkmenlerini havadan bombalayarak soydaşlarımıza düşmanca davrandığı, Türkmen Dağı'na ölüm yağdırdığı ve dolayısıyla Türkiye'nin sabır ve tahammülünü zorladığı da ortadadır. Rusya Federasyonu'nun sınırlarımızın hemen bitişiğinde teröristlere operasyon bahanesiyle Türkmen katliamına ortak olması kabul edilemeyecek bir ilkelliktir."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk milletinin bu vahşiliği normal görmesi, olan biten saldırılara sessiz kalmasının elbette düşünülemeyeceğini belirterek, Türkmen Dağı'nda yaşanan kayıp ve dramların, Rusya Federasyonu'nun düşürülen uçağından daha değersiz, daha önemsiz olduğunu ima yollu iddia etmenin ne insani ne de medeni bir tavır olacağını kaydetti.
PUTİN'İN SÖZLERİNE TEPKİ
Bahçeli, "Rusya Devlet Başkanı Putin'in, 'SU-24'ün düşürülmesi hain ve açıklanamaz bir arkadan bıçaklamadır' sözleri inandırıcılığı olmayan, işlenmiş suç ve cinayetleri örtbas etmeye tevessül eden fos bir sızlanmadır." dedi.
Rusya Federasyonu'nun düşürülen uçağın arkasından, Türkiye'ye arka arkaya tehdit tonu yüksek mesajlar vermek yerine, hangi hak ve ahlaki motivasyonla Türkmenlere saldırdığını açıklaması zarureti bulunduğuna dikkat çeken MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkmen Dağı Sibirya'da değildir. Bayırbucak Türkmenleri Rusya Federasyonu'nun sınırları içinde de değildir." açıklamasında bulundu.
"MESELE PARTİLER ÜSTÜ BİR KONU OLUP MİLLİ BEKAYLA İLGİLİDİR"
Devlet Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: "Komşuluk hukukunun, siyasi ve ekonomik ilişkilerin sağlıklı ve dengeli sürebilmesi için Rusya Federasyonu'nun daha sorumlu ve soğukkanlı haraketi şüphesiz ki elzemdir. Ve iki tesir altına alan tehlikeli kamplaşmanın bir an önce yatıştırılması, normalleşmenin sağlanması lazımdır. Türkiye soydaşlarını, sınırlarını ve devlet olmaktan kaynaklanan dokunulmaz haklarını sonuna kadar müdafaa etmelidir. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi, her türlü eleştiri hakkı saklı kalmak kaydıyla, AKP hükümetini desteksiz bırakmayacaktır. Çünkü mesele partiler üstü bir konu olup milli bekayla ilgilidir.
Bilinmesi gereken en yalın gerçek şudur: Türkiye-Rusya Federasyonu arasında büyüyen, farklı alan ve çevrelere yayılan husumet ve bunalım döngüsünün hiç kimseye faydası olmayacaktır. Türkiye'nin korkutulması, taviz vermeye zorlanması, pısması ve meşru çizgisinden koparılması beyhude bir çaba."
KORE HAVA YOLLARI'NIN DÜŞÜRÜLEN YOLCU UÇAĞINI HATIRLATTI
Genel Başkan Bahçeli, Rusya Federasyonu'nun siyasi ve ekonomik kozlar aracılığıyla Türkiye'nin haklı duruşunu sorgulatarak yeni bir psikolojik savaş şartlarını oluşturma iradesinin iki ülke arasındaki derin işbirliği kanallarını tıkayabileceğini belirterek, "Moskova yönetiminin sorgusuz sualsiz, üstelik sivil hedeflere yönelik saldırıları beşeriyetin hafızasında hala canlıdır. 1 Eylül 1983'de Newyork-Seul seferini yapan Kore Hava Yolları'na ait bir yolcu uçağının 269 yolcusuyla ve hava ihlali yaptığı gerekçesiyle düşürülmesi de unutulmuş değildir. Bu itibarla Rusya'nın haksızlıklar ve saldırganlıklarla dolu karanlık sicili herkesin malumudur. Kırım'dan sonra, Suriye'deki Türkmenlere yönelik acımasız ve insanlığı hiçe sayan silahlı müdahaleler insanlık vicdanına sığmadığı gibi uluslararası hukuk ve düzene de tamamen muhalif bir uygulamadır." hatırlatmasını yaptı.
Hükümetin Bayırbucak Türkmenlerini yalnız ve sahipsiz bırakmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Egemenliğimizi karartmaya ve gevşetmeye gayret eden her türlü açık veya örtülü emele karşı cesur ve atılgan bir siyasetle karşı durmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'nin ve Türk milletinin tarafında olduğundan üzerine düşen her sorumluluğu yerine getirmek için dikkat ve azami titizliği gösterecektir. Bundan herkesin müsterih olması samimi beklentimizdir." dedi. CİHAN