Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Aziz vatandaşlarımızı en iyi dileklerimle selamlıyorum, şükranlarımızı sunuyorum.
31 Mart seçimiyle Türkiye zincirleme seçimler dönemini geride bırakmıştır. Aziz milletimiz nihai kararı vermiş, seçimsiz geçecek 4 yıllık döneme girilmiştir.
Hepinizi her belediye başkanımızı, seçimlerde aday olup seçilemeyen tüm arkadaşlarımızı tebrik ederim. Yürüdüğünüz yolda ayağınıza taş değmesin.
31 Mart'ta demokratik rüştümüzü bir daha ispat ettik. 31 Mart seçimlerinin kendine özgü şartlar içinde partimiz ve Cumhur İttifakı yüz akıyla çıkmıştır. MHP'ye karalama çabalarının bizim için hiçbir itibarı yoktur. Somut ve sarih sonuçlar başkaca bir yoruma gerek bırakmamıştır. Bariz gerçekler ulu orta meydandadır. Saklayacağımız, gizleyeceğimiz, utanacağımız ve mahcubiyet duyacağımız bir şeyden bahsetmek mümkün değildir.
Havanda su dövenlerin havaları sönmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye çapında müstesna bir sonuç almış ve başarılı olmuştur. Başarımızı hazmedemeyenler, başarımızdan ürkenler abuk sabuk konuşsa da milletimiz hükmünü vermiş, sevdalılarının başını öne eğmemiştir. İradenin sahibi aziz milletimizin kararı başımızın üstündedir.
Bazı zeka özürlülerinin zaviyesinden baktığımızda partimiz yüzde 1,65 oy almıştır. 28 ilde ittifak, 2 büyükşehirde kendi adayını gösteren MHP'yi yüzde 1,65 ile tartıya çıkarmak aymazlık olduğu kadar karanlık bir niyettir. Havanda su dövenlerin havaları sönmüştür. MHP, Türkiye çapında müstesna bir sonuç almıştır.
Havanda su dövenlerin havaları sönmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye çapında müstesna bir sonuç almış ve başarılı olmuştur. Başarımızı hazmedemeyenler, başarımızdan ürkenler abuk sabuk konuşsa da milletimiz hükmünü vermiş, sevdalılarının başını öne eğmemiştir. İradenin sahibi aziz milletimizin kararı başımızın üstündedir.
Yumuşama, normalleşme sözde kalmamalı. Türkiye'yi dipsiz tartışmalara sürüklemekten kaçınmalıyız.
Türkiye bir hukuk devletidir. Kumpasçılarla işimiz olmaz. Kalkışma olursa cüret edenlerin başı mutlaka ezilmeli.
Terörizme boyun eğmek, bir uzlaşma veya yumuşama değil, acziyet ve teslimiyettir. Terörü bir hak arama vasıtası olarak görenlere, bunu destekleyenlere makul bakış, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yok saymaktır. Bu anlamda bir uzlaşma ve yumuşama olmayacaktır.
Terörist Demirtaş'ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına hukuksuz demek, karşı gelmek, devlete ve millete en ağır hakaret olup, bunun yumuşama ortamına zarar verdiğini ileri sürmek terör seviciliği ve iki yüzlülüktür.
Yumuşama beklentimiz usulde değil, üslupta olmalıdır. Usul, esastan önce gelmektedir. Muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise muhataplarını uyarıyorum ki; böylesi bir yumuşama hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir.
Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Karamsarlık ortamını canlı tutmak için el ovuşturanlar berrak şekilde karşımızdadır. Yeni anayasa taleplerine kulak tıkayıp, önce mevcut anayasaya uymayı şart olarak ortaya koyanlar, bulanık ortamı tekrar tesis etmek için fırsat kollayan tatlı su kurnazlarıdır.
Terörist Demirtaş'ın, Sorosçu Kavala'nın, Gazze politikasının rövanşını almak amacıyla iç cephede harekete geçenlere meydanı boş bırakmayacağız. Dahası, onlara dünyanın kaç bucak olduğunu da göstereceğiz.