İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, reel sektörü temsil eden sanayi ile bankacılığın aynı gemide olduğunu vurguladı. Bahçıvan, "Reel sektörün borç ödemede yaşayacağı güçlükler bankacılık sistemini de doğrudan etkileyecektir." uyarısında bulundu.
Sanayi ve ekonomiye dair konuların ele alındığı İSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılımı ile yapıldı. Toplantıda söz alan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ilk olarak terör olaylarına değindi. Bahçıvan, Türkiye'nin barış ve huzurunu hedef alan hamlelerin yoğun olduğu bir dönemden geçildiğine işaret ederek, "Tüm şehitlerimizi Allah'tan rahmetle anıyoruz. Yaşadığımız terör saldırıları ve tahriklerin amacına ulaşamayacağına inanıyoruz. Bir tek evladımızın dahi canı söz konusu olduğunda ekonomi dâhil her şey tabii ki geri planda kalır. En önemlisi vatandaşlarımızın can güvenliğidir. Kamu düzenini sağlamaya çalışırken toplumsal bağlarımızı zayıflatacak tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Bu kritik süreçte, demokrasiye olan inancımızı kaybetmeden, birbirimizi ötekileştirmek yerine anlamaya çalışarak toplumsal barış ve bütünlüğümüzü korumaya her zamankinden daha fazla gayret etmeliyiz." dedi.
Ardından Türkiye ekonomisinin en önemli sektörünün sanayi olduğunu anlatan Bahçıvan, özel sektörün 280 milyar dolarlık borcunun dikkate alınması ve finansal istikrarı daha da bozacak siyasal istikrarsızlıktan kaçınılması gerektiğine temas etti. Bahçıvan, şunları dile getirdi:
"Türkiye'de reel sektörün borçlarının yarıya yakını yabancı para cinsindendir. Türkiye, reel sektörün sahip olduğu bu risk nedeniyle Meksika ve Endonezya ile birlikte küresel finans piyasalarındaki dalgalanmalardan en çok etkilenen üç ülkeden birisi. Bu noktada çok önemli bir işbirliğine ihtiyacımız var. Reel sektörü temsil eden bizler ile bankacılık kesimi aynı gemide olduğunu unutmayarak bu zorlu süreci el birliğiyle yönetme başarısını göstermelidir. Bu başarıyı göstermek zorundayız. Zira reel sektörün borç ödemede yaşayacağı zorluklar bankacılık sistemini de doğrudan etkileyecektir."
"SANAYİNİN BÜYÜMEYE KATKISI ARTTI"
Türkiye'nin içinde olduğu güç koşullara rağmen ekonominin ve sanayinin çarklarının döndüğünü belirten Bahçıvan, şöyle devam etti:
"Sanayi sektörümüz ilk çeyrekteki yüzde 1,1'lik zayıf performansın ardından ikinci çeyrekte yüzde 4,6 ile çok daha güçlü büyümüştür. Böylece sanayi sektörümüzün senelik büyüme oranına katkısı ilk çeyrekte yalnızca 0,3 puanken ikinci çeyrekte 1,3'e çıktı. Bununla birlikte rekabetin gittikçe zorlaştığı dünyada sanayicilerin, her zamankinden daha çok dayanışma ve diyaloga ihtiyacı var."
Sene başından itibaren ihracatta yaşanan daraldığından söz eden Bahçıvan, Türkiye'nin 2023 için belirlenen 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin böyle giderse yakalanamayacağını savundu. Türkiye'nin gelecek döneme yeni uzun vadeli bir ekonomi hikayesi ile girmesinin son derece önemli hale geldiğinin altını çizen İSO Başkanı, "Öncelikli Yapısal Dönüşüm Programları olmak üzere geniş bir yapısal reform paketinin uygulamaya geçirilmesi, sanayicilerimizin ve özel sektörümüzün en önemli beklentilerinden biri." dedi.
ABD ile AB'nin taraf olduğu Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'ndan (TTIP) Gümrük Birliği nedeniyle en çok Türkiye'nin etkileneceğini vurgulayan Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle tamamladı:
"TTIP dünya ekonomisinin yüzde 40'ını, dünya ticaretinin ise 3'te 1'ini oluşturan iki ekonomi arasında, mal ve hizmet ticaretinin artırılmasının yanı sıra, standartların uyumlaştırılması, yatırım ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gibi düzenlemelerin yapılmasını da hedefliyor. Gümrük Birliği'nin, Serbest Ticaret Anlaşmaları'nın olumsuz etkisini bertaraf edecek şekilde modernleştirilerek kapsamının değişen ticari koşullara uygun olarak genişletilmesine odaklanmalıyız."
CİHAN