Mahkeme, yasa gereği hakim savcılara değil devlete dava açılması gerektiğini kaydetti. Dün mecliste Adalet Bakanı’na yolsuzlukta görev alan hakim savcılara yapılan süratli işlemin neden Ergenekon ve Balyoz hakimlerine yapılmadığını sorduğunu belirten Dursun Çiçek, bakan ‘biraz daha sabredin, onlara da işlem yapacağız’ dediğini söyledi.
CHP’den milletvekili seçilen Dursun Çiçek, Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları sırasında hakkında tutuklama, yakalama ve tutukluluğa itirazlara ret kararı veren eski özel yetkili 6 hakim hakkında 10’ar bin liradan 60 bin liralık tazminat davası açmıştı. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya gelen Çiçek, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istedi. Hakimlere dava açtığını ancak daha sonra kişilere değil devlete açması gerektiğini öğrendiğini ifade eden Çiçek, bu nedenle Maliye Bakanlığı hakkında da dilekçe verdiğini kaydetti.
Görüşü sorulan duruşma savcısı Yılmaz Kıstı, davanın kişilere değil devlete açılabileceğini belirtti. Çiçek’in dava açıldıktan sonra Maliye Bakanlığı’nı taraf olarak eklediğini ifade eden savcı, dava açıldıktan sonra taraf eklenemeyeceği için ret kararı verilmesi şeklinde görüş belirtti. Mahkeme de davanın usulen reddine karar verdi.
Adliye önünde basın açıklaması yapan Çiçek, eski özel yetkili 10 ve 13. ağır ceza mahkemelerinin verdiği yakalama, tutuklama ve bu kararlara itirazlarını reddeden 11 ve 14. ağır ceza mahkemeleri heyetlerinin kendilerine yönelik kumpas olduğunu iddia ettiği suçlara ortak olduklarını ileri sürdü.
Mahkemenin verdiği ret kararının şekil yönünden olduğunu ifade eden Çiçek, reddedilen bu davanın Balyoz davası nedeniyle devlete açtığı tazminat davasıyla birleştirilmesi için yeni bir dilekçeyle aynı mahkemeye başvuracağını kaydetti.
Çiçek, “Çağlayan’dan umutluyuz. Ben hep vurguluyorum. Beşiktaş kumpasların sembolü olmuştu Çağlayan’ın da adaletin sembolü olmasını gençler, hukuk, adalet adına bekliyoruz. O saygıyı sevgiyi de görüyoruz. Mahkemede suçu tespit ediyorlar, paylaşıyorlar ancak şekil yönünden bize bir takım öneriler getirdiler. Onlara da uyarak bu dosyayı tekrar açacağız.” dedi.
Çağlayan’daki adliyede basına yönelik soruşturmalar açıldığı, yolsuzluk soruşturmalarının kapatıldığı hatırlatılan Çiçek’e “Çağlayan nasıl adaletin sembolü olacağını düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltildi.
Çiçek, “Beşiktaş’taki kaybettiğimiz özgürlüğümüzü biz Çağlayan’da bulduk. İnşallah dediğiniz suçlardan özgürlüğü elinden alınanlar da yine Çağlayan’da özgürlüklerine kavuşurlar. Biz onların da adil yargılanmasını istiyoruz. Ancak onlardan da özeleştiri istiyoruz. Geçmişte yaptıkları infazların, taklit imzayı gerçekmiş gibi pazarlama, bizi karalama kampanyalarının özeleştirisini yapsınlar. En azından bizden özür dilesinler. Biz onların yanındayız. Ben şahsen gitmesem bile CHP’de bu konuda görevli arkadaşlar kendilerini ziyaret ediyor. Bizim olmazsa olmazımız basın özgürlüğü. Bu demokrasinin temeli.” diye konuştu.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten polislerin kendisinin yargılandığı davalarla ilgisi bulunmadığı hatırlatılan Çiçek, “Dün Meclisteydim. Adalet bakanıyla görüştüm. 17 Aralık operasyonlarındaki hakim savcılara yapılan süratli işlemin neden Ergenekon ve Balyoz hakimlerine yapılmadığını sordum. Bize söyledikleri ‘biraz daha sabredin, dosya kapsamlı, onlar hakkında da işlem yapacağız.’ Sembol olduğu için söylüyorum 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Hasan Hüsyin Özese, ve 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Ömer Diken hala devletten maaş alıyor. Bu herkesin vicdanını sızlatıyor. İktidarda olanların da vicdanını sızlatması lazım. Onlar suç işlemeye 2009’da başladılar. Aralık (yolsuzluk) daha 2 sene olmadı. Onların işlemini yapıyorlar diğer hakimlerin, kumpas davalarının mağdurlarına yargısız infaz yapan hakimlere de bir an önce işlem yapılmasını her makandan talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çiçek hakkında hiçbir gerekçe göstermeden yakalama, tutuklama, tutukluluğa itirazlara ret kararı verdiğini ileri sürdüğü 6 hakim hakkında 10’ar bin liradan toplam 60 bin liralık tazminat davası açmıştı. Bu davası reddedilen Çiçek’in aynı mahkemede, Balyoz davası nedeniyle Maliye Bakanlığı’na açtığı bir milyon 500 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası devam ediyor.