Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, akademisyenlerin yayımladığı bildiriye değinerek "Devlete büftanda bulunuyorlar. Devleti terör merkezi olarak gösteriyorlar. Terör örgütüne en küçük bir ima ile bile dokundurmuyorlar. Tam bir ihanet belgesidir." dedi. Kendilerinin de bir dönem devlet baskısına uğradıklarını savunan Işık, "Fikri Işık olarak söylüyorum. Bildirinin içeriğine katılmıyorum demek de bizi kurtarmaz. Biz elbette devletin baskısına uğradık ama hiçbir zaman şiddeti övmedik." şeklinde konuştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi'nin özel bütçe, bütçe, kesin hesap, Sayıştay raporları görüşüldü ve kabul edildi.

MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal, bakanlığın bazı kitapları toplattığını söyledi. Elbette bunun bir sebebi olduğunu ancak önemli olanın toplatma kriterleri olduğunu dile getiren Haberal, kendisine Global Yayıncılık tarafından gönderilen Adnan Oktar'ın 2 kitabını gösterdi. Eline Adnan Oktar'ın (Harun Yahya) Karanlık Tehlike: Bağnazlık ve Amerika'nın Görmediği PKK kitaplarını alan Haberal, Bakan Işık'a "Bu kitaplar toplatılacak kitaplar arasında yok mu? Ülkemizde bu kadar ulema varken, din adamı varken, TBMM çatısı altında bu kitabı milletvekillerinin odasına gönderecek cesareti nasıl buluyor?" diye sordu. Haberal'ın gösterdiği kitapların Global Yayıncılık tarafından Haberal'ın Meclis'teki adresine kargolandığı ve kitapların hediye olduğu öğrenildi.

Milletvekillerinin sorularını cevaplayan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sanayicilerin kullandığı makinelere tüm Türkiye'de kanuni zorunluluk olarak plaka verileceğini söyledi. Sanayicinin kullandığı makinelerin, bankalardan kredi alınırken teminat olarak gösterileceğini dile getiren Işık, kayıtların ise merkezi bir yerde tutulacağını belirtti. Bunun üzerinde bir yıldan fazla çalışıldığını ifade eden Işık, reformu paketi içinde hükümet görüşü olarak Meclise sevk edileceğini kaydetti.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun "13 yıldır iktidardasınız, bir tane teknolojiniz yoktur." demesi üzerine Bakan Işık, "Nasıl yok?" karşılığını verdi.

Akademisyenlerin yayımladığı bildiriye de değinen Işık, "Devlete büftanda bulunuyorlar. Devleti terör merkezi olarak gösteriyorlar. Terör örgütüne en küçük bir ima ile bile dokundurmuyorlar. Tam bir ihanet belgesidir, Fikri Işık olarak söylüyorum. Cumhurbaşkanı bir-iki saat içinde yaptı açıklamayı; ben üç gün sonra yaptım, başka işlerimiz vardı. İmza atanların kendilerini değerlendirmeleri gerekiyor. Bildiriye 'şu arkadaş imza atmış deyip imza atan' akademisyenler var; ismen biliyorum. Bildiriyi görmeden imza atanlar var. Bildirinin içeriğine katılmıyorum demek de bizi kurtarmaz. Türkiye'de devlet eleştirilir. Eleştirildiği için el üstün tutulan çok akademisyen vardır. Biz elbette devletin baskısına uğradık ama hiçbir zaman şiddeti övmedik." dedi.

Bunun üzerine HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ile HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, bakana tepki göstererek akademisyenlerin bildirisinde şiddeti öven metin olmadığını söylediler. HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, bildiriye imza atan bazı akademisyenlerin başörtüsüne özgürlük bildirisine de imza attığını söylemesi üzerine MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal da "Ama başörtülülere hiç kimse terörist demedi." karşılığını verdi.

Sözde paralel yapı meselesine de değinen Işık, "Göreve geldiğim ilk gün, amiri yerine abisinden talimat alan hiç kimseyle çalışmam dedim." şeklinde konuştu. Bu sözler üzerine HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ise "11 yıl çalıştık yeter dedik diyorsunuz." dedi. Bakan Işık da "Evet, bu da bizim hatamız." karşılığını verdi. Mücadeleye devam edeceklerini dile getiren Işık, Türkiye'nin bu paralel yapı kanserinden temizleneceğini söyledi.

TÜBİTAK Bilim Kurulu Komisyonu incelemesiyle bazı kitapların toplatılma kararı alındığını dile getiren Işık, çocuk kitaplarında cinsel içerikler yer aldığını, Türklerin barbar olarak nitelendirildiğini belirterek, 700 kitaptan 23'ünün toplatıldığını ifade etti. Işık, bunun TÜBİTAK'ın baskısı olarak görülmesini zorlama olarak göreceğini kaydetti. CİHAN