Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, atık toplayıcılarını mağdur edecek herhangi bir çalışmanın altına imza atmalarının söz konusu olmadığını söyledi. Sarı, "Son günlerde gündeme gelen denetimler, atık toplayıcılarımızı birebir sokakta tespit edip ceza kesilen bir uygulama değildir." dedi.
AK Parti Adana 74. İl Danışma Meclisi'nin Anemon Otel'deki toplantısına katılan Bakan Sarı, buradaki konuşmasında, Bakanlığın sorumluluğundaki lisanslı firmaları, eskiden olduğu gibi 2015'te de denetlediklerini hatırlattı. Bu denetimlerin geçen hafta basına çok farklı bir şekilde yansıtıldığını ifade eden Sarı, şunları kaydetti: "Özellikle sokakta atık toplayan vatandaşlarımız suistimal edildi, onları kullanan bir anlayışla bültenler yayınlandı. Yalnız biz şunu da biliyoruz ki sokakta atık toplayan vatandaşlarımızın çalışma ortamları, hem iş hem de sağlık anlamında yetersizdir. Bu nedenle atık toplayanlara ilgi başta çalıştıkları firmalar tarafından bir çözüm getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. En basitinden bu kişilere uygun kıyafet, eldiven, maske veya daha modernize edilmiş araçlarla destek olunabilir. Bu konularla ilgili olarak; bakanlıklarla, sivil toplum örgütleri, lisanslı firmalarla ve belediyelerle bir araya gelmeyi planlıyoruz. Onların hem iş hem de sağlık koşullarını nasıl düzenleyebiliriz, düzeltebiliriz; bunun altyapısını oluşturacağız."
Alın teriyle, kar kış demeden, Adana'nın yazında, sıcağında ekmek parası peşinde koşan atık toplayıcılarının her zaman yanında olduklarını belirten Sarı, "Atık toplayıcıları, ekonomimize katkı sağlayan görünmez savaşçılardır. Ve biz her zaman onların yanında durmak isteyen bir iktidarız. Bu yüzden onları mağdur edecek bir çalışmanın altında kesinlikle imzamız olamaz. Son günlerde gündeme gelen denetimler, atık toplayıcılarımızı birebir sokakta tespit edip ceza kesilen bir uygulama değildir. Böyle lanse edilmesine rağmen, tamamen yanlış bir şekilde basınımıza yansıtılmaktadır. Tam tersi bunlar lisanslı veya lisanssız firmaların denetimleri sonucu ortaya çıkan yönetmelik hatalarından kaynaklanan ceza yaptırımlarıdır." diye konuştu.
DOĞU'DAKİ OPERASYONLAR
Operasyonların devam ettiği Diyarbakır'ın Sur ilçesinde meydana gelen patlamada şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dileyen Fatma Güldemet Sarı, şöyle devam etti: "Diyarbakırmızın ruhu olan Sur'da yaşanan bu menfur terör olaylarını lanetliyorum. Hayatını kaybeden Mehmetçiklerimizin ailelerinin acılarını paylaşıyor, kendilerine başsağlığı diliyorum. Bilinmelidir ki ülkemizin üzerinde gizli veya açık emelleri olanların hesapları tutmayacaktır. Bu ülke binlerce yıldır birçok medeniyete beşiklik etmiştir. Yüzyıllardır barış içinde yaşamayı sürdürdük, sürdürmeye de devam edeceğiz. Bütün dünya bilsin ki hiçbir terör örgütü Türkiye'nin boynunu bükemez. Türkiye'yi eski Türkiye zannedenler, yanılgılarının bedelini acı bir şekilde ödüyorlar. Ödemeye de devam edecekler."
Devlete dönüp 'çatışmalar dursun, operasyonlar durdurulsun, şu yapılsın, bu yapılsın' denildiğine dikkat çeken Bakan Sarı, şu ifadeleri kullandı: "Terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapmaktan imtina edenler var. Devletimizin çağrısı çok açıktır. Kamu düzenini korumak için yaptığımız faaliyetlerle ilgili çağrı yapmaktan vazgeçsinler. Terör örgütüne ve onların bağlı olduğu gruplara silah bırakma çağrısı yapsınlar. Sayın Cumhurbaşkanımız, kaymakamlarımıza, 'gerekirse mevzuatı bir kenara koyun, milletimizin huzurunu koruyun' talimatını verdi. Doğu ve Güneydoğu'da belli belediyelerin ne tür yasa dışı faaliyetler içinde olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu çukurların hangi makinelerle ne tür imkanlarla kazıldığı artık herkes tarafından biliniyor. Millete hizmet için verilen makineleri, milleti mağdur etmek için kullananlar bunların hesabını en kısa zamanda verecektir. Dolayısıyla burada Cumhurbaşkanımızın yaptığı çağrı doğrudan bununla ilgilidir. Yani devletin verdiği imkanları devlet aleyhine kullanmaya çalışanların önüne geçme çağrısıdır."
MÜLTECİ SORUNU
Anadolu'nun, tarih boyunca mazlumların sığındığı bir liman olduğunu anlatan Sarı, bugün Suriye, Irak, Afganistan'da yaşanan vahşeti büyük bir üzüntüyle izlediklerini belirtti. Sarı, şunları söyledi: "Sahillerimize vuran masum bedenleri gördükçe üzerimize düşen sorumlulukları çok daha derinden hissediyoruz. Dünya sessiz, uluslararası kurumlar sessiz. 'Birileri para verelim gelmesinler' diyor. Diğeri, gelenlerin bütün mal varlıklarına el koyuyor. Başkaları sınırdan geçen baba ve kızına çelme takıyor. Bazıları, 'ülkemize Müslümanları asla kabul etmeyiz' deyip gerçek yüzünü ortaya döküyor. Türkiye ise bunların hepsini görüyor, her platformda bu yersiz ve haksız tavırları eleştiriyor.Türkiye olarak ister silahla, ister politikayla yapılsın, zulmün hiç bir çeşidini göz yummadık, bundan sonra da yummayacağız. Suriye'de yaşadıkları zulümden kaçıp ülkemize sığınan herkesi dil, din ve mezhep ayırt etmeden kapılarımızı açtık. Kendilerine sadece kalplerimizi değil, evlerimizi ve sofralarımızı açıyor, dünyanın vicdanı olmaya devam edeceğiz. Çünkü dünya bu vicdanlı tavıra muhtaçtır."
CİHAN